•9• Yıldızlar Kadar Özgür

958 106 79
                                    

Çocukken bile siyah giydirilip, kötü olmaya zorlanan prenses bir gün isyan eder... ve işler korkunç bir hale bürünür.

"Dumbledore profesör Mcgonnagall için parti veriyor." Dedi Lily Adreanne ile birlikte iksir sınıfına doğru yürürken.
kaşları çatılmıştı çünkü daha önce bir profesör için parti verildiğini bilmiyordu, bu yüzden şaşkınlıkla kaşları havaya kalktı Adreanne'in.

"Nasıl yani?" Dedi, yüzünde bariz bir şaşkınlık vardı.

"Bu cumartesi 4 Ekim, doğum günü. Profesör Mcgonnagall'ın moralinin düşük olduğunu ve motiveye ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Daha yeni babasını kaybetti."

Anladım dercesine başını salladı Adreanne. Katılmak ona iyi gelebilirdi. Mantıklı düşünürse, günlerdir yorucu onlarca şeyle mücadele ediyordu, biraz dans ve müzik emindi ona iyi gelecekti.

Lily, Adreanne'e iyi geliyordu. Pozitif enerjisine rağmen her durumda mantıklı seçeneği ele alması, çoğu kişinin göremediklerini görmesi ve her şeye rağmen gülerek Çapulcularla eğlenebilmesini çok seviyordu. İlk başta amaç uğruna olsada şu aralar Adreanne'in görevi pek umursadığı söylenemezdi.

Lord öz kızını kaybetmeyi göze alamazdı bu yüzden bir süre ona görev vermeyecekti. O her şeyin farkındaydı, dün gece Adreanne bunu tam anlamasada, o kızının ne hissettiğini ve ne istediğini en başından beri biliyordu.
Sırf ona layık olmak için ölümyiyen olduğunu, aslında istemediğini biliyordu. Ona yaşattığı onca cezaya, ağır derslere rağmen ona sadık olduğunu, aydınlık tarafa geçmeyeceğini de biliyordu kızının.
En azından şu anlık

İçini çekti Adreanne ve Lily'nin anlattığı şeye odaklandı.
Bir sonraki göreve kadar kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı...

"Ben James'in yanına gidiyorum, istersen sende gel." Dedi sınıfa girdiklerinde Lily.

"Sirius'un beni görmek isteyeceğinden pek emin değilim, teşekkürler." Başını anlayışla salladı. O duvar kenarına Çapulcuların yanına giderken Adreanne de orta sıralardan birine oturup kitabını çıkarttı.

Sırtında delici bakışlar hissediyordu, Adreanne umuyordu ki babasının onu gözetlemesi için görevlendirdiği ölümyiyenlerden biriydi.
Öyle değilse seçenekleri azalıyordu ve diğer seçenekler hiç hoş değildi.
Kafasını arkaya çevirdi Adreanne, çevirmesiyle geri düzeltmesi bir oldu çünkü Lily tüm çapulcuları onun yanına getirmişti!

"Yalnız kalmana içim el vermedi!" Dedi neşeyle. Yapma dedi içinden, yapma. Size ihanet etmemi zorlaştırma. Yoksa sonuçları aşır bedeller ödemek zorunda kalacağım. Yalvarırım yapma...

"Hoşgeldiniz!" Dedi neşeyle Adreanne. Hepsi gülümseyerek kızı selamladı. Sonra peter gülümseyerek Adreanne'i kolundan çekiştirdi, onların az önce oturduğu yere zorla getirdiler ve yanlarına oturttu.

"Hep tek oturuyorsun, Lily bizi rahatsız etmek istemediğini söyledi ama yanlış. Bir Slytherin'in bizimle arkadaş olaması bile onları çıldırtıyor!" Dedi James neşeyle. Adreanne sırıtmasına engel olamazken cidden de buraya doğru bakan ölümyiyenleri görebiliyordu. Onlarla değil de bir kan hainiyle aynı ortamda durması zorlarına gidiyordu. Biricik lordlarının kızının onları değil ezik Gryffindoru tercih etmesi kanlarına dokunuyordu.

"Evet, cidden her an sizi öldürecekmiş gibi bakıyorlar." Adreanne'in sesinde ki neşeye hakim olamaması Çapulcuların hoşuna gitmişti ki Remus kızın saçlarını karıştırdı. Kıkırtısını serbest bırakırken Sirius'la gözleri birleşti Adreanne'in. Adreanne emindi, karanlık lordu araştırmıştı ve şu an eskisi kadar bilgili olmasada bildiği şeyler vardı. Ona gerçekten kırgın bakıyordu. Onun kırılmaya ne hakkı var?
Başka çaresi yoktu.
Ona ihanet edemezdi, çok güçlüydü kazanacaktı bu savaşı.
Kötü olma pahasına kazanmak istiyordu.
En berbat kişi olma uğruna bu okulda yüzünü güldüren nadir kişilere ihanet ediyordu.

Tabu - S.BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin