Her şarkı da sensin. Her söz de kırgın kalbimin adını haykırdığı sen...
Derin bir soluk aldı Adreanne. Partinin başlamasına çok az kalmıştı. Dolabını açtı ve üzerine vücudunu tamamen Saran dizlerinin üstünde, hafif dekoltesi olan siyah bir elbise giydi. Saçlarını at kuyruğu yaparken birkaç takı taktı ve hazırdı. Topuklu siyah ayakkabılarını giyer giyemez hazır olduğuna artık tamamen karar verdi.
Adreanne hediyesini eline aldı ve zindanlardan çıktı.Koridorlar Sirius'un partisine giden öğrencilerle doluydu. Her binadan giden öğrenci görmek mümkündü. Sirius'un okulda ki ününden bahsetmemize gerek bile yoktu.
Gryffindor kulesinin önüne geldi Adreanne, eliyle yüzünü ovdu istemsizce. At kuyruğunu biraz daha sıktı ve tabloya birkaç defa vurdu.
Böyle giremesi gerektiğini söylemişlerdi ve umarım rezil olmazdı. Çünkü Adreanne kendinde tam olarak o performansı bekliyordu...Birkaç saniye içinde kapı açıldı. Tanımadığı biri, Adreanne'e içeriye geçmesi için yol verdiğinde yanında aniden beliren sesle sıçramasına engel olamadı.
"Hoş geldin." Dedi Sirius kapıda bütün gün beklediği kızı karşılarken. Aniden karşısında belirmesi Adreanne'i ürkütsede gülümsemesine engel olamadı. Bu akşam şaşırtıcı biçimde resmi değildi daha spor giyinmişti. O bir Black'ti ve özel günlerde takım elbise giyer diye düşünmüştü sarışın cadı. Sirius ise tamamen bu algıyı yıkmaya çalışıyordu.
"Hoş buldum." Dedi Adreanne ve cesaretini toplayıp sarıldı. "Doğum günün kutlu olsun." ÇSirius Adreanne'i kısaca süzmeye başladı. Kızın istemsizce jalp atışları hızlanırken gülümsemesinin solmaması için uğraştı.
"Teşekkür ederim." Müziğin sesi iyice yükselmişti ancak fısıldar bir şekilde söylediği iltifatı Adreanne çok rahat duyabilmişti. "Güzel gözüküyorsun."
Aralarındaki tuhaf çekimi dağıtmak amacıyla omzuna vurdu Adreanne ve konuştu. "Kutsal Black güzel olduğumu söyledi, dünya tersine dönüyor!" Sirius dudağının kenarı ile güldü ve Adreanne'i sırtından hafifçe tutarak diğerlerinin yanına yönlendirdi. Kalabalık arasında ilerlerken fısıldadı Adreanne ama Sirius'un onu duyduğunu biliyordu.
"Sen de hoş gözüküyorsun Sirius." Sirius, Adreanne'den ilk defa gerçekçi bir iltifat duyduğu için şaşırmıştı ama umursadığını belli etmeden yürümeye devam etti.
Gryffindor binasından Adreanne'in birkaç tanımadığı kişi vardı kadife koltuklarda, ancak onun dışında herkesi tanıyordu. Tanımadığı birkaç Gryffindor Quddicht takımında olduklarını öğrendiği kişilerle tanıştıktan sonra koltuğa Adreanne de oturdum. Sirius tam yanını boş bıraktığı için mecburen oraya oturmuştu.
Ortak salon oldukça kalabalıktı çünkü Sirius'u tüm okul tanıyordu ve bu parti çok Binalı bir partiydi.
Her dakika bir sürü kişi geliyor Sirius'a hediyesini veriyor ve gidiyordu. Açıkçası daha az kişi beklemişti Adreanne ama yadırgamadı. Sirius onun yanındaydı ve bu ilgiden oldukça hoşnut olduğu aşikardı. Belki on belki on beş dakika sonra vücudunu kıza dönderdi ve yüzüne derince baktı. Adreanne de onun gibi odağını tamamen ona çevirdi. Olduça sesli bir ortam olduğu için sarışın cadıya iyice yanaştı ve onu net bir şekilde duyabileceği mesafeye geldi Sirius.
"Hediyeni görmek ister misin?" Adreanne'in cilveli çıkan sesi, Sirius'un hoşuna gitti.
Kafasını haylazca salladı ve Sirius yüzünden gülümsemesini eksik etmedi. Elindeki avuç büyüklüğündeki kutuyu Adreanne oğlanın avucuna bırakırken ortak salonda oldukça iddialı bir şarkı çalmaya başladı.
Kutuyu yavaşça açtı ve özenle sardığı renkli kağıttan hediyesini açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tabu - S.B
FanfictionEvrendeki en karanlık büyücüyü, Sonra da ona kan bağı olarak en yakın olan kişinin siz olduğunuzu hayal edin, sadece kısa bir an. Ardından size bir görev verdiğini, size hayatınızda bahçe sınırlarından çıkmadığınız evinizden ayrılıp bambaşka bir yer...