BÖLÜM 8: "LÁGRİMAS QUE FLUYEN EN LAS HERİDAS"

156 20 212
                                    

*lágrimas que fluyen en las heridas: yaralara akan gözyaşları

*lágrimas que fluyen en las heridas: yaralara akan gözyaşları

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Herkesin bir yarası var. Gece kadar karanlık, okyanus kadar derin.

Suç ve Ceza- Dostoyevsli

Bölüm geciktiği için çok özür dilerim. Teknik bir aksaklık oldu diyelim :_)

Oy ve yorumları unutmayalım.🖤

🎶 EMEL- Everywhere we looked was burning

Kum saatlerimizi çevirelim.

Meirelles , 4 de Agosto de 2021
4 Ağustos 2021, Çarşamba

Mukadderatlarına boyun eğmiş yağmur damlaları toprağa karışırken ve insanlar doğanın bu mucizesini yağmur olarak nitelendirirken küçük kız, bulutların neden ağladığını düşünüyordu. Gök gürleyip yeryüzüne ürkütücü sesini armağan ettiğinde, bunun bir çığlık olup olmadığını sorguladı. Kendi kendine örmeye çalıştığı ve tokası olmadığı için bağlayamadığı saç telleri, sert rüzgarın etkisi ile dans ediyorlardı. Göğe serilen kara perde, hıçkırarak ağlamaya devam ederken insanlar onun acılarını görmezden gelerek evlerine kaçıyorlardı.

'Hayat hep böyle midir?' diye düşündü kız. Gökyüzü ağlıyordu, gökyüzünün canı yanıyor olmalıydı ama herkes kendi derdine düşmüş, ondan kaçıyordu.

Tombul yanaklarına düşen gözyaşları, semanın kopardığı vaveylalara aitti. "İyi misin?" diye sordu kız endişeyle. Kara bulutlar ağlamaya devam ederken, güneşin önünü kapatmıştı. Aydınlık, acı feryatlar tarafından gölgelenirken kız korktu. Sema, hüznün ve yalnızlığın etkisiyle öfkeye bürünmüş, ışığı kapatmıştı. Ama ışığa ihtiyaç vardı.

Öfke her zaman aydınlığı böyle karalar mıydı?

Belki de güneş giderken beraberinde insanların içindeki ışığı da götürmüştü. Belki herkes bu yüzden merhametten mahrumdu.

Dünya; insanlıktan uzaklaşırken, acımasızlığın kölesi oluyordu.

Karşıdaki kaldırımda pantolonu yamalı bir çocuk oturuyor, soğuktan tir tir titriyordu. Elleriyle bacaklarını sarmış, kendisine sığınmıştı. Lâkin kimse onu görmüyor, sıcacık evlerine girmenin derdiyle yanıp tuşuyordu. Kimse onu umursamıyor, ona yardım etmiyordu.

SALVADORESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin