*las verdades brotando de los labios: Dudaklardan dökülen gerçekler
⚜
Bölüm sonundaki açıklamayı okuyun lütfen.
⚜
Oy ve yorumlarda görüşelim. 🖤
⚜
Kum saatlerimizi başlatalım. ⏳
⚜
Kum saatimin içindeki kum zerreleri, gözyaşlarına evriliyordu.
Göğüs kafesim, vademin günlerini sayan kum tanelerine yuva olmuş cam fanusumdu benim ve içine sığmayan gözyaşlarım, kirpiklerimde asılı kalmaya isyan eder olmuştu. Tutamıyordum artık onları, özgür bırakıyordum.
Ve her bir gözyaşım, kendi intiharlarını gerçekleştirirken içimdeki birer parçanın da katili oluyordu.
Başımı dizlerime iyice gömdüm ve odada yankılanan hıçkırıklarımın sesini azaltmaya çalıştım. Ağlıyordum zira içine atmak demek, o gözyaşlarının göğüs kafesi fanusunda birikerek gelecekte en olmadık anda patlamasına yol açmak demekti. Ağlıyordum çünkü bazı şeyler, artık düğümlenen boğazımın örttüğü yuvasına sığmıyordu.
Eğer ağlamak güçsüzlük olsaydı, masmavi gökyüzü gözyaşlarından sonra rengarenk gökkuşağını yaratamazdı ancak o renkler bile şu an tesellim olamazdı.
İdrak edemiyordum.
Ben, sadece yarım saat önce, bir anne olduğumu öğrenmiştim.
Karnıma bir can düşmüştü asırlar evvel. Minicik bir bebek, benim karnımda hayat bulmuştu. Benim kanımdan, benim canımdan olan bir çocuğun annesiydim ve bunu, bugün öğrenmiştim.
Bu gerçek beni öylesine sarsmış, öylesine alt üst etmişti ki dengemi, kabus olmadığına inanamayarak kendimi cimciklemiştim oracıkta ama canım, kalbim kadar olmasa da acımıştı ve bu, uyanık olduğumun göstergesiydi.
Dakikalarca elimdeki kağıtla bakışmıştım. Kabullenememiştim orada yazanları ve her bir harfini teker teker, tane tane okumuştum defalarca.
Sonuç değişmemişti.
Nihayet bunun bir fayda etmediğini kabullendiğimde orayı toplayamayarak titreyen dizlerimle koşarak depodan çıkmış ve kendimi odaya atmıştım. Neyse ki Aren, burada değildi zira betim benzim atmıştı muhtemelen ama ona açıklama yapamayacak bir haldeydim. Ne ara elimde sıktığım kağıt parçasıyla pencerenin geniş pervazındaki mindere oturup ağlamaya başladığımı net bilmesem de dakikalardır burada, dizlerimi kendime çekmiş ve başımı üzerlerine gömüp kollarımla bacaklarımı sarmalamış vaziyette içli içli ağlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALVADORES
Fantezie"Sevgili okur, diye başladım satırlarımı yazmaya. Bu, ruhundan akan kanın rengini saçlarında taşıyan ve ervahının boynuna astığı idam ipi ile yaşayan bir kızın hikayesi." Bir evrenin kaderi, birbirine bağlı kalpleri saklayan beş silinmiş hafızanın e...