Cumartesi 19:00
Allah bu regli icat edenin belasını versin!
Hoş, Allah benim de belamı verecekti şimdi çünkü bir cümle kurup, durup dururken kendimi de günaha sokmuştum.
Çünkü icat edenle bela verecek... Anlarsınız ya! Anladık imanlı kek!
Ama yapacak bir şey yoktu. Ortada sinirlenecek bir durum bile yoktu. Fol yoktu, yumurta yoktu. Ama sinirden kuduran, kendi kendini kuran biri vardı. Mafya Bey haklı bu arada kurulman konusunda!
Bilin bakalım o kim?
Ben tabi ki, Ahsen Naz Aykan. Nam-ı diğer ANA! Bok gibi espri bu arada anla artık şunu!
Bu bana muhalefet olarak konuşan kişi iç sesimde bu arada, bilmeyenlere duyurulur.
Millet akıllı, anlamıştır çoktan salak!
Daha adını bile bilmediğim ama bana yazmadığında zihnimden geçen kurgusal mafya hayatı düşünceleriyle endişeden deliye döndüğüm, mafya bir flörtüm vardı benim. Vay be! Nasip olur mu be! Birbirimize hâlâ flört ediyor gözüyle bakabiliyorsak tabi ki. Siz birbirinizin kaderisiniz cicim!
İnşallah öyledir yoksa... You fucked up!
Ama böyle davranmamın çok haklı bir sebebi vardı. Hatta iki sebep derdim ben buna.
Onun bana yazmadığı, sıkıntılı geçen iki günümden sonra bu sabah bir anda regl olmuştum ve ilk iki günü aşırı yoğun ve ağrılı geçen birine göre, dengesizleşen ruh halimle ben her zamanki ben olsam bile bu sefer çatacak, ailemden başka bir insan bulmuştum.
Eee diğer neden zaten bariz şekilde ben mesaj atmasam onun asla atmayacak olmasıydı. Bu kadar da öküz olunmaz ki canım! Aynen.
Mafyacım Bey bunu hak etmiş miydi peki bir anda? Tartışılırdı.
Söylediklerimin bazı kısımlarında çok ciddiydim. Neden mi? Çünkü kim flört ettiği birini gerçekten tanımak ve onunla saatlerce ilgilenmek istemezdi ki? Tamam o da beni tanımak istiyordu. Gel buluşalım artık falan da diyordu. Yiğidi öldür hakkını yeme, aferin!
Ben zaten onun hakkında, şimdiden düşürdüğü ilk dişini öğrenmek istercesine meraklıydım. İğrenç! Ama neden doğru dürüst bir diyalog kuramamıştık hiç, onu anlamıyordum. Neymiş bir soruya bir soru hakkı doğarmış. Klişe! Neymiş foto at da gecemiz şenlensinmiş. Neymiş yanına gideyim de havuza istediğim gibi gireyimmiş. Yok yauv! Olacak iş mi hiç!
Birbirimizi görme isteğimiz ya sadece fiziksel özelliklerimizden çıkageliyorsa ne olacaktı peki işin sonunda? Tamam bal dök yala tarzı vücudu vardı bana attığı fotoğraflarından seçebildiğim kadarıyla, onları ben de görmek isterdim her daim. Kendimi de sakındığım bir yapım yoktu. Ben de bedenimi ona atıp, onu afallatmaya bayılıyordum.
Yüzünde ne olursa olsun bedenen taş gibi bir adamdı kurtarır her türlü diye bir sığınağım da vardı. Ve yüzü hayal gücümde bile kafamda belirmezken, bu bilinmezlik de beni kendine daha çok çekerken onun fiziksel başka özelliğini beğenmeden geçemeyeceğimi düşünüyordum.
Eh narsist bir yanım var olduğuna ve aynada baktığımda kendi vücudumu da gerçekten çok beğendiğine ve onu beğenmeyecek, bir insan tanesini bulamayacağımı da tescillediğime göre? Kısaca fiziksel sorunlarımız yok desen anlardık! Ne uzattın be!
Ama ben aramızdakinin sadece cinsel bir çekim olma ihtimalinden haliyle korkuyordum. Sexual tension. Imhh severiz.
Bu konuda çok özgüvenli dursam da gerçek şu ki, küçük yaşımdan da kaynaklı birliktelik bakımından deneyimsizdim. Ona alttan alta ilksin mesajları atarken de gerçeği düşünsün istiyordum ama başta çok arsız davrandığımdan gerçek hakkında ne düşünüyordu bilmiyordum. Bir de işin birbirimiz hakkında hiç bilmediğimiz yanları konusu vardı. Tamam hayatlarımız bedenlerimiz iç içe geçtiğinde daha da şenlenebilirdi ama bunu bir anonim mafyayla yapmak da benlik değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA BEY -TEXTING +18
Fiksi Remaja21. yüzyılın en deli dolu çarlarından biri olan, zamanının büyük kısmını sanal ortamda geçiren, gündüzü gecesi, aklı fikri, derdi imanı, sağı solu kim ne yapıyor olan, anı anda yaşamayı seven, kendine güveniyle tam bir dünya markası olan Ahsen Naz...