Yan Yana

12.Bölüm

Keyifli okumalar ❣️

Oy vermeyi yorum yapmayı lütfen unutmayın:)

Mutluyum dediğim o an yeniden yere çakılmıştım. Kardeşim olarak bildiğim kadın yüzünden bir çok acı çekmiş kendimi o oyunun içinde bulmuştum.

"Sevdiğim adamı elimden aldığın yetmedi şimdide Kardeşimi mi elimden almaya çalışıyorsun! " yüksek sesi ile gözlerimi kapatıp yavaşça açtım.

"Defne!" diye uyardı Yavuz. Üzerimden bakışlarını çekip hemen karşımda oturan kardeşine alayla sırıttı. "Yoksa küçük Açelya senidemi par-"

"Yeter!" diye bağırdım. Hızla sandalyeden kalkıp çantamı elime aldım. "Yeter anladın mı! Yeter! Bir düşün yakamızdan ya. Abla kardeş bir olmuş bir oyun oynuyorsunuz ama ben bu oyunlarınızı artık yemiycem" Defnenin yanından geçip yürümeye başladım.

"Serkan bana geri gelecek!" Gülümsedim. Orta parmağımı havaya kaldırıp arkama bile bakmadan yavaş bir şekilde yürüdüm.

"Hiç bir zaman senin olmayan biri sana geri gelemez Defnecik" parmağımı indirip gözlerimi devirdim. Hayatımda ilk defa o hareketi yapmıştım neden yaptığım hakkında en ufak bir fikri yoktu. Sanırım havalı olmaya çalışmıştım.

Caffenin önündeki bir taksiye binip adresi söyledim.

***

Kapıyı açıp içeri girdim. Poşetleri odaya çıkaracağım zaman arkamdan Serkan'ın sesini duydum.

"Neredesin sen" yutkunup arkamı döndüm. Poşetleri merdivenlere bırakıp gülümsedim. Hemen yanına gidip sarıldım. "Kocacım bu gün erken gelmiş sanırım. Yüzüne baktığımda kaşlarını çatmış bir şekilde bana baktığını gördüm.

Bir elini belime atıp diğer eli ile çenemden hafif yüzümü yukarı kaldırdı. "Neredeydin" gözlerimi kaçırdım. "Açelya" sesi sert ve soğuktu. En son ona süpriz yapacağım demiştim.

"Sü-süpriz için geç geldim biraz eve" dudakları alayla yukarı kıvrıldı. Kaşlarını hafif yukarı kaldırıp göz kırptı "Süpriz " diye sorguladı. "Nerede süpriz" yeniden yutkundum.

"Şeyde süpriz " yeniden göz kırpıp "Nerede"dedi. Gülümseyip omzuna hafif vurdum "Ilahi Sevgilim hiç süpriz söy-"

"Kandırma beni" ondan ayrılıp poşetlerin yanına gittim. Bu gün ona saat seçmiştim. Şu an ona sana hediye olarak saat aldım desem o kadar saçma olurdu ki Sonuçta adamın saat şirketi ve yüzden çok saati vardı. Saat kutusu elime alıp yanına gittim. Öne uzatıp "Hediyen" dedim. Kutuyu eline alıp havaya kaldırdı.

"Hediyem" diye sordu. Başımı salladım. "Yani ben ço-" kutuyu yere fırlatması ile ağzımdan ufak bir çiğlık kaçtı. "Hediyem! Dalgamı geçiyon sen benimle! " ellerini saçlarına sokup çekiştirdi.

"Sakin ol diyorum eve gidince karın sana herşeyi anlatır diyorum ama benim karım ne yapıyor karşıma geçip o şerefsiz yüzünden bana yalan söylüyor!"

Ağzımı açıp bir şey söyleceğim zaman "Sus!" dedi. "Adam elini tutu lan! "

"Bi-"

"Tutu ama dimi! Bana niye yalan söylüyorsun "

"Be-ben izin vermesin di-"

"Ne zaman sözümü dinledin Açelya! Sana onunla buluşma deseydim bile yine buluşurdun sen! " haklıydı neden söylememiştim ki.

Yanına gidip boynuna sarıldım. Hareketsiz kaldı. "Özür dilerim haklısın söz veriyorum bir daha olmayacak "diye mırıldandım. Yine hareket etmedi. Dudaklarımı hafif ensesine sürttüm "özü r dilerim" diye mırıldandım. Yine hareket etmedi. "Serkan" ellerimi tutup boynundan ayırdı. Arkasını dönüp merdivenlere illerledi.