11.Bölüm

2.1K 111 20
                                    

Keyifli okumalar:)

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın:)))

Hamilelik dengemi gerçekten bozmuştu. Dün akşam resmen gülüşüm güzel değil diye ağlamıştım. Ayna baktığımda yanaklarımın kırmızı olmasından dolayı bir anda aklıma kiraz gelmişti. Allahtan evde kiraz vardı ki hemen yemiştim. Serkan sabah beni uyandırmadan evden çıkmış saat on bir gibi de aramıştı. Şu an ise annemin telefonumu açmasını bekliyordum. Neredeyse hergün beni arayan kadın son zamanlarda aramıyordu.

Yine Ve yeniden açılmayan telefona nefretle baktım. Neden açmıyordu ki telefonu. Aklıma gelen fikir ile Serkanı aradım. Bir iki saniye sonra telefon açıldı ve hiç tanımadığım kadın tarafından "Buyrun" denildi. Serkanın telefonun ne işi vardı bir kadında. "Serkan nerede" bir iki saniye sonra Serkanın sesi geldi. "Güzelim" aklım hala o kadının kim olduğundaydı.

"Serkan"

"Bir şey mi oldu güzelim iyimisiniz" başımı iki yana sallayıp konuşmaya başladım. "Annemin komşusunun telefon numarasını verirmisin yine anneme ulaşamadım" akşam eve geldiğinde soracaktım o kadının kim olduğunu. "Güzelim silmişim ben o numarayı"

"Ne demek sildim!  Ben anneme ulaşamıyorum diyorum sen gelmiş bana sildim diyorsun!" Numarayı sildiğinden dolayı değil o kadının telefonu açmasına bağırmıştım. "Toplantıya girmem gerek gelince konuşuruz olur mu" sinirle gülüp "peki" dedim. Ardından telefonu yüzüne kapadım. Telefonu masanın üzerine koyacağım zaman tekrar çaldı. Ekranda

" Beste arıyor .."

yazısını görmemle tebesüm ettim. Telefonu açıp "Efendim"dedim.

"Ay Açelya sıkıntıdan öleceğim  ne biçim yer burası Allah aşkına ya"

Gülümseyip "Öyle " dedim. "Eğer işin yoksa çıkallımı dışarı hava alalım biraz" fena fikir değildi kaç gündür evdeydim ve sıkıntıdan ölecektim.

"Olur sen hazırlan bize gelirsin"

"Tamam geliyorum" telefonu kapatıp koltuktan kalktım. Yukarı çıkıp giyinme odasına girdim. Süslenmeyi seven bir insan değildim her zaman elime geçen ilk şeyi giyer çıkardım. Gözüme kestirdiğim sarı çiçekli elbiseyi alıp giyindim. Dizimin biraz üstündeydi ama hoş durmuştu. Saçlarımı salık bırakıp gözlüğümü ve şapkamı aldım. Makyaj yapmadan aşağıya indim.

Zilin sesini duymamla kapıyı açtım. "Ay çok tatlı olmuşsun" gülümseyip "Sende çok güzel olmuşsun "dedim. Beste de mavi sade günlük bir elbise giymişti. Topuklu ayakkabı yerine benim gibi spor ayakkabı tercih etmişti. "Hadi gidelim"

"Nereye gideceğiz " diye sordum. "Alışverişe gideriz diye düşündüm ama senin başka gitmemizi istediğin yer varsa orayada gidebiliriz" başımı olumsuz anlamda sallayıp "Alışverişe gidelim" dedim.

***

Sanırım Beste ile alışverişe çıkma fikri pekte iyi değildi. Gördüğü her mağazaya girmişti ve ben yorgunluktan ölecektim. "Açelya bak burayada girelim " gösterdiği yere baktığımda bebek mağzası olduğunu gördüm. Şu an oraya girmek istesemde girmedim. İlk Serkan ile alışveriş yapmak istiyordum bebeklerimiz için. "Defne artık gidelim lütfen çok yoruldum" dudaklarını büzüp omuz silkti. "Peki gidelim"

Telefonumun sesini duyduğumda çantamdan çıkartıp açtım. Kim olduğuna bakmadan açmıştım. "Açelya" Yavuzun sesini duymamla adımlarım durdu. "Efendim"

"Nasılsın"

"İyiyim sen"

"Bende iyiyim eğer müsaitsen buluşallımı"

"Müsait değili-"

"Lütfen sadace on beş dakika"

"Yavuz üzgünüm ama müsa-"

"Önemli Açelya gerçekten önemli bir konu" bıkın nefes verip. "Peki Ferdiler ile her zaman gittiğimiz caffeye gidelim"

"Tamam görüşürüz" telefonu kapatıp Besteye döndüm. "Benim ufak bir işim var üzgünüm daha sonra görüşürüz olur mu" başını salladı. "Bende zaten şu mağazaya giricektim"

***

Caffeye gitmeden önce şirkete uğradım. Yavuza bir az geç kalacağıma dair mesaj atmıştım. Serkanın kapısını açıp içeri girdim. Koltukta oturmuş önündeki kağıtlara bakıyordu. Sandalyede çalışmayı seven bir adam değildi. Her zaman o kağıtlar bir yere saçılmış koltuğun üzerine oturmuş öyle çalışıyordu.

"Sevgilim" sesimi duymasıyla bakışlarını kağıtlardan çekip bana baktı. "Güzelim" yanıma gelip sarıldı. "Kocamı özledim geleyim dedim" benden ayrıldığında koltuğa oturduk. "İyi yapmışsın güzelim de" elimdeki poşetleri gösterip "Sanırım alışverişede çıkmışsın" başımı salladım.

"Beste ile çıktık evde bunalmıştım " yanıma gelip dudağımı öpeceği zaman başımı çevirdim. "Güzelim" daha fazla dayanamayarak sordum.

"Telefonu açan kadın kimdi" bıkınca nefes verip "Bende beni gerçekten özlediğin için geldin sanmıştım" dedi.

"Kimdi o kadın hayır yani senin telefonu açacak kadar sam-"

"Asistanım Açelya toplantıya giricektim sesize almam gerekti sen ararsın diye ona bıraktım oda telefonu açmış daha sonra uyardım zaten" gözlerimi devirip "Asel ablaya ne oldu" dedim.

"İşten ayrıldı çalışmaktan yorulmuş valan vilan her neyse sabah ilaçlarını içtin mi sen. "Başımı salladım. "Yemek yedin değil mi "

"Yedim şimdi gitmem gerek "ayağa kalkıp çantamı aldım. "Nereye"

"Eve" Yavuzun yanına deseydim kesin kavga ederdik. "Bekle bırakayım seni"

"Hayır ben giderim" yüzüme baktı hemde uzunca. "Sen bir şeyler karıştırıyorsun" ayağa kalkıp belimden tutu . "Ne karıştırıyorsun" yutkundum. "Süpriz" dedim aklıma ilk gelen fikirle. "Süpriz yapacağım ve sen gelmiyorsun akşama görüceksin tamam mı"

"Şimdilik öyle olsun bakalım eve ulaştığında ara beni"

"Telefona sen çıkacaksan ararım" derin nefes alıp dudaklarıma buse kondurdu.

***

Sandalyeyi çekip oturdum. Karşımdaki Yavuza bakıp. "Fazla zamanım yok ne diyeceksen çabuk de işim var" dedim. Bozulmuş ifadeyle yüzüme baktı. "Birşeyler içseydik "

"Yavuz bak lütfen ne söyleyeceksen çabuk söyle" hafif öne eğilip masanın üzerindeki elimi tutu. "Boşanacaktın" hızla ellerimi çekip "Ne saçmalıyorsun" dedim.

"Açelya bütün güvendiğin insanlar senden bir şey saklıyor ablan,Can, Serkan, Ferdi, enişten kısacası herkes senden bir şey saklıyor"

"Sizin burada ne işiniz var!"

Sizce kim geldi?

Eğer oy vermediyseniz verirmisiniz:)

Yan  Yana Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin