Seray AYDIN
Her şeye yeniden başlamak için bazen gitmek gerekir. Anonim
Kapıyı açtığımda içeride kimsenin olmayacağı hissi, yüreğimi acıttı. Anahtarı çevirdim, işte şimdi yuvamın kokusuyla yüzleştim ama içeri adım atmakta kararsız kalıyordum. Sonunda içeri girdim. Bir zamanlar birlikte yaşadığımız yuvamıza. Karşımda babamın meşhur koltuğu, annemin içinden akşam bile çıkamadığı mutfağı. Kokusu bile başkaydı bu evin. Huzur kokuyordu. Odamı bile değiştirmemişlerdi. İnanılmaz! Hala bıraktığım gibiydi her şey. Sandalyedeki şalıma bile dokunmamıştı annem. Yatağıma uzandım. Başucumda yıldönümlerinin birinde çektiğim resimleri vardı. Çok hoşuma gittiği için çerçeveletmiştim. Fotoğrafta bile birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı. Dünyalar güzeli annem ve benim dünya tatlısı babam şimdi sadece resminizi seyredebiliyorum, bununla avutabiliyorum kendimi ve sizi öyle çok özlüyorum ki. Keşke yanımda olsaydınız. Yine neşenizle, sevginizle beni kendinize hayran bırakırdınız. Siz ki benim gördüğüm en iyi çiftsiniz, çok uyumluydunuz isimleriniz bile öyle Ahu- Ahsen, siz birbiriniz için yaratılmış olmalıydınız. Bu dünyadan bile birlikte ayrıldınız. Beni unutmayın canlarım siz hep benim yanımda olacaksınız. Resimlerini öptüm. Kim bilir kaç zaman beni hasretle beklediler? Üniversiteyi İstanbul da kazandığımda çok mutlu olmuşlardı ama üniversite bittiğinde iş bulup artık orada yaşamaya karar verdiğimi söylediğimde sessizce onaylamışlardı. Karışmak istememişlerdi ama ben onaylamadıklarını hissetmiştim. Yine de bu benim hayatım diye yaşamaya devam etmiştim ve böylelikle tek çocuklarından da tamamen ayrı kalmışlardı. Tabi bayramlar ve tatillerde gitmeye çalışıyordum. Bazen onlar geliyordu yetmiyordu elbet. Son zamanlardaki iş yoğunluğum da görüşme süremizi uzatmıştı. Şimdi düşündükçe keşke daha çok görüşseydik diyorum ve kendime kızıyorum. Bu hayatı bize ben belirledim ve ebedi bedelini ödeyecektim. Bir hafta sonra eve sığamadığım için dönmek istedim. Uçak biletimi aldım. Evi ne yapacağımı bilmiyordum. Şimdilik en iyisi hatıralarıyla öylece bırakıp gitmekti. Canlarım hala burada yaşıyorlarmış gibi kapıyı çektim. Girişim gibi çıkışım da zordu. Yine bir süre kapının önünde beklemeye devam ettim. Kapıyı kapatmamla birlikte kalbimden bir şeyler koptuğunu hissettim. Bacaklarım tutmuyordu sanki sürükleniyordum. Gidiyordum evet. Ruhum benimle değildi. Uçakta geçmişin ve şimdinin muhasebesini yapıp durdum. Ankara da kimsem yoktu, hatıralar çoktu. İstanbul’a dönüyordum. Bu şehir pişmanlıklarımı yüzüme vurup duracaktı. Bu iki şehir de yaşamak zordu benim için Ankara’dan kaçtım. Peki İstanbul defterini nasıl kapatacaktım? Bir şeyler düşünmeliydim. Eve gitmeden önce ajansın yolunu tuttum. Belki kafamı dağıtabilirdim. Artık kendimi yiyip bitirmeye ara vermem lazımdı. İşyerime geldim. Büyük bir ajans değildi, herkes birbirini tanırdı. Aile gibi olmuştuk. 15 katlı binanın 13. Katı bize aitti burayı artık yuvamız gibi görmeye başlamıştık. Hem şehir manzarası bizi dinlendirirdi. Artık işleri büyütmeye başlamıştık. Geçen ay İzmir de yeni bir şubemizin açılacağı konuşuluyordu. Oraya gidecek ilk kişi de bölge Müdürü olacaktı. Müdür olmak için arkadaşlar adeta birbirleriyle yarışa girmişlerdi. Oysaki Şefim bu göreve beni düşündüklerini söylemişti. 15 günlük bir eğitim ve kurucu müdürlük yapmak gerekiyordu. Benim üstesinden geleceğimi düşünmüşler ama ben İstanbul da kurduğum sözde mutlu hayatımı ve düzenimi bırakmayı göze alamamıştım ve işi reddetmiştim. Artık burada yapamazdım. Sıfırdan başlamak belki daha iyi olacaktı ama burada devam edemezdim. Hayır. Bir zamanlar bana yuva sıcaklığı veren bu beton yığını şimdi çok yabancıydı. İstanbulda yaşamak uğruna ailemden uzak kalmış, onlara hasret yaşamış, bir kere daha göremeden de onları kaybetmiştim. Bundan sonra devam edemezdim. O an bencillik yapıp, bu eğitime ben gitmeliyim diye düşündüm. Başka bir şehir de hayatıma yeniden başlayacaktım. Bu şehirden uzaklaşmak tek çare gibi görünüyordu. Ajansa girdiğimden itibaren ne kadar sürede bunları düşünüp karar aldım bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
DragosteCemre kariyerine odaklanmış, ailesinden uzakta sakin bir hayat sürmektedir. Fakat aldığı kötü bir haber dünyasını başına yıkar. Sadece acıları hatırlatan bu yer ona artık acı vermektedir. Cemre şehri terkeder. Yalnız,hayat kaldığı yerden devam etmem...