Bütün hazırlıklar çoktan yapılmış,düğün gününü bekliyordu.
Annie,yatakta uzanırken düşüncelere dalmış,uyumakla uyumamak arasındaki ince çizgide kalmıştı:
Karındeşen jack olayı gittikçe büyüyor,polisler o gizemli kişinin peşine düşüyordu,annie sadece bir cinayet işlemişti.
Belkide bu seri cinayetlerin başlamasına bir ilhamdı kendisi?..
Buna olan ihtimalleri saydı
kadın,yarısından bile az olabilecek derecedeydi ona göre.
Psikolojik acıdan öyle çökmüş hissediyordu ki kendini,artık günleri ve ayları umursamıyordu,
Üstelik adi adamın tekiyle evlenmeyi kabul etmiş,Alice'i üzmüş,malikanesini ve tüm varlığını arkasında bırakıyordu.
O adam,evlendiği kadını kendi eşyası olarak görür,objeleştirirdi.
Annie çoğuzaman bu olayı fahişeliğe benzetirdi,öylesine lanet olası bir gururu vardı ki kendisinin,işlediği bir cinayet yüzünden böyle büyük bir yanlışın üstüne yapmadık bırakmıyordu.
Tanrıya yüz çevirmişti adeta.
Nezaman bırakmıştı duâ etmeyi?
Enson nezaman gitmişti kiliseye,içtenlikle dua etmek için?
Etrafında ona dini hatırlatan tek şeyin alice olduğunu anımsadı.
Alice'in geçmişi çokda parlak sayılmazdı,sonuçta malikaneye aldığı hizmetçilerini seçme mantığıda buydu.
Amacı,Annie'den başka gidecek kapısı bulunmayan kişiyi hizmetçi olarak alıp,kendine zorla bağlılık geliştirmesini sağlamaktı.
İşe yaramış olacakki,hepsinin Annie'ye karşı büyüleyici bir sadakati vardı.Pierre,alman kökenli bir uşaktı,ailesi köle ticareti yoluyla ingiltereye gelmiş,babası sonunda annesine aşık olmuştu.
Bu büyüleyici hikayenin arkasında yatan rezil sefalet,pierre'in kanına işlemiş olacakki,en büyük krizleri bile mükemmel şekilde yönetir,düzeni sağlardı.
Alice Eliza Laire,babası çoktan emekli olmuş bir başrahipti.
Dine karşı olan sadakati şaşırtıcı olmasına rağmen,kendisi, geçinemeyince başladığı rahibeliğe yüz çevirdiği için,Azizelikten reddedilmiş,halk arasında dinsiz olarak tanınmaya başlamıştı.
Buna rağmen hala birçok kişi ona azize gibi davranır,Alice'in kendilerini günahlarından arındıracağına inanıp merhamet dilenirdi.
Benjamin Michael,çiftçi ailesinde sevgisiz olarak büyütülmüş,genç bir delikanlıydı.
Babası alkol bağımlısı olmasına rağmen,onun meyhane parasını karşılamaya özen gösterir,canla başla çalışırdı.
Kimisine göre gerçekten gamsız bir hayat yaşıyordu.
Alice,Benjamin'i işe alırken,Annie'den bir şart koşmasını rica ettikten sonra,aldığı parayı babasına vermeme karşılığında işe girmişti.
Evdeki enbüyük işi yüklenen kişi herzaman Alice olurdu,hanımefendinin baş hizmetçisi olarak,sorumlulukları daha ağır bir pozisyondaydı.
Dün yaşanan olaylarda ettiği yardım,annie için gerçekten büyük birşey ifade ediyordu ki,kafası oldukça dağınık olan annie için doğru kararları vermek,doğru hareketlerde bulunmak,çektiği psikolojik sıkıntılar nedeni ile başlıbaşına zor geliyordu.
Yine herzamanki gibi,tüm işi Alice'e yüklemişti.
Bu konuda çektiği vicdan azabı içini yiyip bitirirken gerçekten rahat olamıyordu.
Artık ne delirme korkusu vardı,nede yakalanma korkusu,işlediği cinayet öyle bir iz bırakmıştı ki aklında,günleri,ayları,haftaları ve saatleri ayırmakta zorluk çekiyordu.
Psikolojik açıdan tamamen çökmüş gibiydi.
Annie,düşüncelerinden uyandıktan sonra kafasını saate çevirdi.
'04.02'
"Zaman yavaş geçiyor."
Gözlerini kapattıktan sonra,uykunun veridiği ağır hissi bedeninde hissetti...● ● ● ●
Meşeden yapılma eski kapı çaldığında,Laire gözlerini sildi.
Benjamin'in herzaman duyduğu o tok,bir okadarda yumuşak sesi duyuldu."Hey,gelebilirmiyim?"
Laire ağzını kapatıp birkaç saniye bekleyince,Benjamin yine seslendi.
"Alice laire? Oradamısın? Müsaitmisin?"
Laire cevap vermeyince,Benjamin burnundan soludu."7 buçuk saniye içinde cevap vermezsen,içeri gireceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kαԃıɳ
Historical FictionKadın,boy aynasının karşısına geçtiğinde,vücudunu inceledi.. Göğsüne uzanan sarı saçları,ona daha çaresiz bir görünüm verirken,vücudunu baştan aşşagı süzmeye devam etti. Ayaklarındaki anlık kilo değişiminden oluşan varisler,rahatsız etmiyordu onu. G...