Annie malikaneye koşar adımlarla geldiğinde,Laire onu karşılamak için yanına geldi.
"Hoşgeldini--"
Annie sinirli bakışlarıyla hizmetçi kızı yarıda böldü.
merdivenlerin üzerinde hızlıca ilerlerken gördüğü tablolara sürüyordu,
Bu,eskiden kalma bir alışkanlıktı.
Annie yukarı çıktıktan sonra laire olanlara anlam veremiyormuşcasına merdivenlere bakakaldı.
Okadar dalgındı ki arkasından yaklaşan michael i fark etmemişti bile.
Michael herzaman yaptığı gibi laire'in omzuna hafifçe vurdu.
Laire dalgınlığından michael omzuna dokunduğunda hafif bir çığlıkla yerinden sıçradı.
Michael gereğinden daha sinirli bir ifade ile laire'e baktı.
"Gidip hanimefendiyi bir kontrol et,alice."Laire kaşlarını kaldırdı.
"İyimisiniz? Herzamankinden daha sinirli görünüyorsunuz?.""Gidip hanımefendiye bir bakmalısın,iyi görünmüyordu,normalde sana birsey söylemeden odasına çıkmazdı."
Laire rahatsızca ellerini birleştirdi."Ne olmuş olabilir? Operasyonda bir hata olmuş olabilirmi?"
Michael ellerini iki yana açıp omuz silkti.
"Bence gidip kendin bakmalısın,birşey olursa ilk haber alacak kişi sen olursun"
Laire kafa salladıktan sonra içinde doğan endişe duygusu ile verdivenlere doğru koştu.
Merdivenin trabzanının yanında durup,herzaman boynunda taşıdığı gümüş,mor taşlarla şekillendirilmis,işlemeli haç kolyesini tutup,titreyerek gözlerini kapadı.
"Tanrım,lütfen hanımefendi'ye birşey olmasın."
Koşar adım merdivenleri çıkmaya başladı,görkemli malikanenin merdivenlerini çıkarken,dua ediyor,bir yandanda ihtimalleri düşünüyordu.
"Ne olabilir?,operasyon kötü mü geçti?,kont kelvinden bir mektup daha mı geldi?,marry'nin karnındaki bebeğe bir şey mi oldu?"
Aklından korkutucu,bir okadarda saçma soruları geçiriyor,kendisini dahada korkutuyordu.
Odanın kapısının önüne geldiğinde durup kendini sakinleştirmeye çalıştı.
Yavaşça kapıyı çaldı.
"İçeri gel" komutunu bekledi.
Ses gelmeyince dizleri titreyerek birkere daha kapıyı çaldı,komut gelmedi.
Düşünmeden odaya daldı.
Oda boştu...
annie odada değildi,laire panikle kadının çantasını aradı.
Aniden banyodaki su sesini duyduktan sonra koşarak banyoya ilerledi.
İçeriden gelen ağlama sesleri,su sesine eşlik ediyordu:
"Ne yaptım ben?"
Laire kapıyı araladı.
Annie,ellerindeki kan izlerini yıkarken,gözyaşlarını siliyordu.
"Öleceğim"
Ağlamasına rağmen yüzü gülüyor,bilinçsizce sayıklıyordu.
"Yakalanacağım ve acımasızca,asılarak öldürüleceğim"
Laire,şok olmuştu,neyden bahsediyordu bu kadın?
Kapıyı çaldı ve komut beklemeden içeri girdi.
Yüzü,herzamankinin aksine sevimsiz,bir okadarda soğuk bir hal almıştı.
"Sanırım bir sorununuz var,hanımım?"
Kadın,titremesini durdurmaya çalıştı."Alice?"
Laire kafasını eğdi.
"Birşeymi yaptınız?"Annie'nin gözyaşları sıklaştığında hizmetçi kızın yanına yöneldi:
"Beni affetmeyeceksin,değilmi alice?"
Laire,olanlara anlam veremedi.
Annie,sesini yükseltti."İşten çıkıp benim yaptığımı herkese söyleyecekmisin ha,alice?"
"Neyden bahsediyorsunuz? Neyaptınız?"
Annie çaresizce laire'e baktı.
Titreyen sesine engel olmaya çalışarak konuştu:"Marry'i öldürdüm..."
Oy vermeyi unutmayın,desteğiniz için teşekkürler....♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kαԃıɳ
أدب تاريخيKadın,boy aynasının karşısına geçtiğinde,vücudunu inceledi.. Göğsüne uzanan sarı saçları,ona daha çaresiz bir görünüm verirken,vücudunu baştan aşşagı süzmeye devam etti. Ayaklarındaki anlık kilo değişiminden oluşan varisler,rahatsız etmiyordu onu. G...