20 "DÜĞÜN"

22 7 1
                                    

Kapı ritimsiz ve sert bir şekilde vurulduğunda,kadın gözlerini araladı.
Nedensizce konuşmak istemedi,ve kapının kendiliğinden açılmasını bekledi.
Kalkmak istemiyordu,kendi kendine dua etti.
Lütfen zaman dursun.
Annie'nin istediğine uygun olacak şekilde gel emrini vermeden kapı çarpılarak açıldı.
Laire'in paniklerken elinde olmadan çıkardığı tiz ses duyulduğunda kadın, çoktan birşeylerin ters gittiğini anlamıştı.

"Hanımım,lütfen kalkın düğün için gerekli şeyler çoktan hazır!"

Annie,rahatsız bir bakış attıktan sonra mırıldandı.

"Gelinlik dahilmi?"
Laire üstelemedi.

"Gelinliği siz kalkmadan hazırlayabileceğimizi sanmiyorum,kalkmazsanız bayan cordelia bizi beklemekten ağaç olacak."

"Zavallı kadın.."

Laire beklemeden konuya girdi.

"Söylesenize,poğaca ve kek arasından hangisini tercih edersiniz?"

"Canım birşey istemiyor,şimdilik sadece çay getir."

"Emredersiniz."
Yaklaşık iki çeşidin karışımı olan çayı Annie'ye uzattıktan sonra giyilecek elbiseleri ayarlamaya koyuldu.

● ● ● ●

"Kuzum, İnan bana bu şimdiye kadar diktiğim en güzel gelinlik olacak! Tıpkı bir çiçeğe benziyorsun,kont seni bu elbiseyle gördüğünde dizlerinin bağı çözülecek!"

"Çok neşelisin cordelia.."

Annie,nefesini öyle uzun zamandır tutuyordu ki,ciğerlerindeki ağrıyı genzinde hisseti,teknik olarak sadece otuz saniyedir nefesini tutuyordu, buna rağmen sanki ciğerlerinde tanımlanamaz bir yumru oluşmuştu.
gerçekten yorgun hissetti.
Bundan 11 ay önce Kont kelvin ile değil evlenmeyi,yanyana gelmeyi dahi düşünmüyordu kelvin ile evlenmesinin tek nedeni,kendini kurtarmaktı.
Bir soylu ile yakın olan kişiler,ne bir cinayetten yargılanırdı,nede fahişelik ile geçinirdi.
Düşünceleriyle elini sıktı.
Kont kelvinin onu en yakın noktasından,annesi paula'dan vurmuş olmasının gerçeği onun içinde büyük bir nefret uyandırıyordu.
Dahada kötüsü,Annie'nin bu oyuna rahatlıkla kanmış olmasıydı.
Delirmekten korkmuyordu,günleri karıştırmaktan korkmuyordu,adını,yaşını,işini ve ona benzer önemsiz detayları hatırlamamaktan korkmuyordu.
Aklında yankılanan tek şeydi o söz;

"Sonunuz annenize benzemeyecek."

Paula gibi olmaktan korkuyordu,o cana bu yüzden kıymıştı.
Kendine kalacak olursa ondan daha haklısı kesinlikle yoktu,kendince okadar haklıydı ki,şuan sadece marry ile kalmayacak,başka insanlarıda öldürecekti. Umursamaz bir şekilde düşündü.
Neden olmasın?
Derin bir iç çekip karşısında duran aynaya baktı.
Kendisine kalırsa,gerçekten güzel görünen bir tarafı yoktu,aynada gördüğü manzara; en önde duran,üzerindeki felaket pahalı elbisesi ile çelimsiz bir kadın, ve onun için canla başla çalışan bir terzi,bir uşak ve bir hizmetçiydi.
Kafasını hafifçe iki yana salladı.

"Bunları haketmiyorum."

Cordelia'nın çığlığı ile ayıktı.

"Aman tanrım! Çok güzel görünüyorsun!"

"Teşekkürler."

"Sadece şu duvağın üzerine bir kat daha tül geçeceğim ve tamamen hazır olacaksın!"
O sırada kapının açılması ile,terzide bulunan dört kişi-biri muhtemelen cordelia'nın yakınlarından biriydi-kafasını cevirdi.
Gelen kişiyi görünce Annie,ağzını şaşırmış bir ifadeyle araladı.

"Bay Nicolas moses?"

Nicolas kafasını salladı.

"Bu doğru,bayan annie,yanılmıyorsam enson dört ay önceki davette görüşmüştük?

KαԃıɳHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin