"Kont kelvin'in teklifini kabul edeceğim"
Laire,duyduklarına inanamamışcasına bağırdı.
"Neyden bahsediyorsunuz? Efendi kelvin'in size ne gibi bir faydası dokunabilir?!"Annie kafasını eğdi.
"O bir kont,majestelerinin çok önemli bir akrabası,onun soyundan olan kişiler,basit bir adam öldürme suçundan yargılanmıyor.""Tanrım! delirmiş olmalısınız!"
Laire umutsuzca yalvardı.
"Bunu yapmayın,kendi hayatınızı onun gibi biri ile rezil edemezsiniz!"Annie'nin gözleri tekrar kızardı,belliki laire'i üzmemek için, kendini ağlamamaya zorluyordu.
Gülümsemeye çalıştı.
"Hayır..."Sesi o kadar titriyordu ki ağlamamak için dudağını ısırıyor,kelimelerin arasında duraksayarak sesini toparlamaya çalışıyordu.
"....Ben onunla evlenmek istiyorum,alice."
Zavallı kızcağız,beyninden vurulmuşa döndü,çaresizce bağırdı."Hayır! İstemediğiniz yüzünüzden belli! Böyle birşey için o ahlaksızla evlenemezsiniz! Yalvarırım birdaha düşünün!"
Annie yere baktı.
"Bu son kararım,itiraz etme Alice"
Annie duraksadı,sesi gerçekten titriyordu..
Bu aldığı karar ile,hem kendini üzmüştü hemde onun için en değerli insanlardan biri olan Alice'i."Pierre'e söyle,kont'a bir mektup yazsın"
Laire ağlamaklı gözler ile çaresiz kadını süzdü.
Gözünden akan yaşa aldırmadan eğildi.
"Emredersiniz.."● ● ● ●
Laire,beyninden vurulmuşcasına merdivenleri iniyor,çözüm arıyordu.
Aklına gelen şey ile aşşagı inme hızını arttırdı,son 2 basamakta afallayınca,hafif bir baş dönmesiyle gözlerini kapatıp düşmeyi bekledi.
Sessiz bir şekilde mırıldandı.
'Neden acımadı?'
Michael gülümsedi,şevkatli bir ses ile fısıldadı.
"Düşmedin,alice"
Laire gözlerini açtığında,gözgöze olduğu delikanlıya baktı.
Delikanlı,umursamadan konuştu:
"Neden gözlerin kızarık?"
Gülümsedi.
"Ağladınmı?"
Laire'in sesi titredi.
"Hayır""Yalanmı söylüyorsun?"
Michael,herzaman yaptığı gibi laire'in omzuna hafifçe vurdu.Pierre derin bir nefes verdikten sonra bıkkın bir şekilde ikiliye baktı.
"Sherman malikanesinde aşk yaşamaya utanmıyormusunuz? Hanımefendi fark ederse ne olacak?"
Laire utangaç bir tavırla,hızlı bir şekilde bahçıvanın elinden kurtulup pierre'in yanına yöneldi,okadar dalgındı ki af dilemeyi dahi unutmuş,michael'i orada bir başına bırakmıştı.
"Bay pierre!"
Pierre mutfakta ekmek için hamur yoğuruyor,yemek hazılıyordu.
"Ne oldu alice laire?"
Yaşlı gözleriyle pierre'e baktı.
"Hanımefendi konta bir kabul mektubu iletmenizi istedi."Pierre kaşlarını kaldırdı.
"Nediyorsun laire?"
Alice gözlerindeki yaşları sildi."Hanımefendi Teklifi kabul etti."
Pierre kaşlarını çattı.
Dişlerini birbirine sıkıca kenetlemiş,sinirli bir şekilde konuşuyordu.
"Sana bu konu hakkında birşey söyledimi laire?"
Laire kafasını iki yana salladı.
Michael kollarını kavuşturmuş,beyaz,büyükçe kapıya yaslanmış bir şekilde olayları dinliyordu.
Pierre kafasinı salladıktan sonra hızlı bir şekilde ellerini yıkayıp merdivenlere yöneldi.
"İyi öyleyse,bir mektup yazacağım,siz burada bekleyin,hanımefendinin psikolojisi iki kişiyi aynı anda zapdedebilecek kadar sağlam durumda değil.
Michael kafasını salladıktan sonra pierre koşar adımlarla merdivenleri çıkıp gözden kayboldu.Michael gülümsedikten sonra laire in omzuna hafifçe vurdu.
"Şuan sadece ikimiziz laire,bana söylemek istediğin birşey varmı?"
Laire genç adama bakıp kekeledi.
"Ne gibi,michael?""Beni aptal yerine koymuyorsun,değilmi laire?"
Laire şoka girmişcesine baktı.
"Tanrım! Ben size böyle birşeyi kattiyen yapmam!""Öyleyse neden söylemiyorsun?"
Laire,anlamamış gibi davrandı."Neyden bahsediyorsunuz? Neyi size söyleyeceğim?"
"Hanımefendiyle ilgili konuda,Beni küçümseme,laire"
Laire'in koluna hafifçe vurduktan sonra gülümsedi.
"Ben işime dönüyorum,hoş muhabbet için teşekkürler!"● ● ● ●
Pierre yazdığı mektuba uzunca bir süre göz attıktan sonra yazılanları mırıldanarak okudu:
"Kont kelvin,
Aradan bir buçuk aydan fazla geçti.
Sizi biraz fazla beklettiysem kusura bakmayın lütfen,konumuza gelince:
Bana ettiğiniz teklifi kabul etme kararı aldım. Majesteleri victoria ile en yakın zamanda görüşmek isterim,bu karar doğrultusunda teşrif etmenizi arzediyorum,birdahaki görüşmemize sağlıcakla kalın.Dr.
Annie sherman"Bir sorun yok gibi duruyordu,ne hakaret edici söz,nede terslenecek birşey.
Derin bir nefes verdi.
Elbette üzülüyordu,hanımefendi böyle bir teklifi kesinlikle kabul etmezken,hatta yakın zamanki davette oldukça umursamazken,kesinlikle birşey olmuş olması gerekiyordu,tersini ima etmek saçmaydı.İşlerini halletikten sonra merdivenin hemen yanında durdu.
Aklına gelen şey ile dudağını ısırdı.
"Hanımefendi en son nezaman gülümsedi?"
Şakaklarını ovduktan sonra eldiveninin açılan düğmesini kapattı.
"Hatırlayamıyorum.."Oy vermeyi unutmayın...♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kαԃıɳ
Ficción históricaKadın,boy aynasının karşısına geçtiğinde,vücudunu inceledi.. Göğsüne uzanan sarı saçları,ona daha çaresiz bir görünüm verirken,vücudunu baştan aşşagı süzmeye devam etti. Ayaklarındaki anlık kilo değişiminden oluşan varisler,rahatsız etmiyordu onu. G...