22"SON KALAN İNANÇ"

8 5 0
                                    


Buckingham sarayında geçen sakin günlerden,düğünün üzerinden sadece iki hafta geçmişti.
Majesteleri Victoria çayını yudumlarken hafifçe gülümsedikten sonra arkasını dönüp kahyasına baktı,diğer kahyaların aksine,beyaz ve pahalı bir takıma görkemli "baş Kahya" arması eşlik ediyordu. Oldukça şık görünen bu adamın normal bir viktoryen'in kahyalarından olmadığı bariz birşekilde belli oluyordu. Adam Majesteleri'ne soru soran gözlerle baktı.
"Majesteleri,bir sorun mu var?"
Victoria,düşünceli bakışlarını adamın üzerinde gezdirirken mırıldanır bir ses tonuyla cevapladı;
"Kont kelvin'den haber var mı?"

"Hayır,efendi Kelvin birsüredir yazmıyor."
Victoria,yarım kalan çayını yanındaki ahşap,oymalı sehpa'ya bıraktı.
"Majesteleri,bir soru sorabilir miyim?"
Victoria kafa salladı.
"Neden bayan annie'den çocuk istemiyor gibi davranmasını rica ettiniz?"

"İlk olarak,bu bir istek değildi,lucas."
Sinsi bir tavırla sözlerine devam etti;
"Onların arasını bozup ailelerini dağıtacağım."

"Peki bundan çıkarınız nedir?"
Victoria hafif bir kahkaha atıp sözüne devam etti;
"Kelvin çok doyumsuz bir insandır,mutlaka çocuk isteyecek."
Çayını yudumladı.
"Ailemizin kanını bozmasına izin vermeyeceğim."

Adam gülümsedi.
"Çok kötüsünüz.'

"Lafı gelmişken,Bayan Annie'yi akşam yemeğine davet edeceğim,onlara bir mektup yolla."

"Emredersiniz."

● ● ● ● ●

Annie,masasındaki kağıtlara tekrar göz gezdirdi. Klinikten aldığı reçete ve benzerinden evraklar,oldukça geniş olan çalışma masasına yığılmıştı. Laire birkaç kere bu dev gibi olan kağıt yığınını toplamayı teklif etsede,Annie onun bu teklifini geri çevirmişti. Nedensizce bu koca kağıt yığını Annie'ye gereksiz bir güven hissi veriyordu.
Kapının çalınmasıyla derin düşüncelerinden uyandı.
"Girin."
Kont Kelvin'in hizmetçilerinden Raphael,önündeki servis masasını iterek odaya girdi ve tek kelime etmeden,hafif bir sunumla çay fincanını kadın'ın önüne koydu. Annie delikanlıyla sohbet etmeye çalışarak konuştu.
"Kendi ülkenden ayrı olmak zor olmalı değil mi?"
Uşak,anlam verememesine rağmen kafa salladı.
"Evet hanımım,oldukça"
Annie bakışlarını yere çevirdi.
Sen ne bilirsin ki?
Kendi ülkesinden ayrı olan bu genç delikanlı ona herzaman pierre'i hatırlatıyordu. Fakat pierre'in çektiği zorluklara karşın,Raphael'in böyle konuşması,Annie'yi biraz olsun rahatsız etmişti.
"Laire nerede?"

"Bayan Laire şuanda mutfakta,lütfen bir arzunuz varsa bana bildirin."
Annie kafasını salladı.
"Ayrıca,Majestelerinden mektup var."

"Ne diyor?"

"Lord Kelvin ve sizi akşam yemeğine davet ediyorlar."

"Kabul ettiğimi bildiren bir mektup yaz,Raphael"

"Emredersiniz."
Kahya odadan çıktıktan sonra Annie,amatörce kâğıtları düzenlemeye çalışarak sözde düzenlediği kâğıtları kenara itti. Ardından kapı çalınmadan açıldığında,Annie,Laire'e bıkkın birşekilde baktı.

"Yine kapı çalmayı unuttun,Alice."
Laire,hatasının farkına vardıktan sonra kekeleyerek konuştu.

"Özür dilerim hanımım,bir ziyaretçiniz olduğunu belirtmek için gelmiştim."
Annie kaşlarını kaldırdı,normalde pek ziyaretçi geleni olmadığı için bu haber hizmetçi kız için bile oldukça şaşırtıcıydı.
"Kim?"

"Kendisini daha önce görmedim,adını 'Bathory' olarak tanıtmamı rica etti."
Annie boğazının düğümlendiğini hissetti.

"Onu içeri al."
Laire'in kenara çekilmesiyle içeri dalan,kıvırcık uzun saçlı kadın'ın üzerinde,dizlerini aşkın siyah,kalın trençkot'a koyu renkli,çiçekli bir fötr şapka eşlik ediyordu. Annie'ye nazaran oldukça yaşlı olmasına rağmen yıllara meydan okuyan bir güzelliğe sahipti. Kadın izin dahi istemeden oturduğunda Annie,bu küstah kadına sinirli bakışlar attı.
"Ne istiyorsun Carie?"
Kadın cebinden çıkardığı ucuz tütün paketinden bir sigara yaktıktan sonra konuştu.
"Bende böyle sıcak bir karşılama bekliyordum,daha nazik olamaz mısın?"
Annie tektarladı.
"Ne istiyorsun?"

KαԃıɳHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin