nineteen

964 147 293
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

gürültülü soyunma odasında havlusuyla terini kurutan beomgyu kaşlarını çattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

gürültülü soyunma odasında havlusuyla terini kurutan beomgyu kaşlarını çattı. burasının ahırdan farkı yoktu. arkada çalan hareketli rap parçası, erkeklerin sıktıkları deodorant kokularıyla birleşmiş, gürültülü kahkaha sesleri duş kısmından gelen su seslerine karışmıştı. beomgyu sınıfındaki xiaoting'den duyduğuna göre kızların soyunma odaları birer cennet gibiymiş. sürekli parfüm ve bakım ürünleri kokar, ortalığa bırakılan boxer ve kirli formalar gibi ürünlerle karşılaşmazlarmış. arkasına dönüp birbirlerinin bedenlerine bakıp kas yarıştıran erkekleri görünce başını iki yana salladı.

kızlara yetişmek için birkaç yüzyıla falan daha ihtiyaçları vardı sanırım.

kollarını dolabına uzatmış, çantasını telefonunu bulmak için karıştırıyordu ki yanındaki gri dolabın kapanma sesiyle dikkati sağına yöneldi. telefonu bulduğu an çocuğun ona selam verdiği andı. "beomgyu." gülümsedi. parlak bir gülümsemesi vardı. "merhaba."

ortadan ikiye ayırdığı saçları ve daha yeni voleybol antrenmanlarından çıkmalarına rağmen tersiz ve temiz görünüşüyle beomgyu'yu şaşırttı. şimdiden kıyafetlerini giymişti. eli çabuk olmalı diye düşündü. "ah selam," derken kaşlarını kaldırdı. bu yeosang'tı.

kantinde sürekli onların masalarını izlediği günden sonra bakışları hiç kesilmemiş, katlanarak artmıştı. beomgyu'nun gözlerini her çevirdiği yerde o var gibiydi resmen. bazen birinin ona baktığını hissediyordu ve içindeki dürtüye engel olamayıp o yöne döndüğünde yeosang'la karşılaşıyordu. kang yeosang. gülümsemesi güzel olan kang yeosang.

"biraz zamanın var mı?" beomgyu biraz daha kaşlarını kaldırdı ilginç bulduğunu belirtmek istercesine. çocuktan ona doğru bir parfüm kokusu geldiğine yemin edebilirdi. bu havasız kalmış soyunma odasında birkaç saniyeliğine bu ferah kokuya ihtiyacı olduğunu o ana kadar fark etmemişti. "seninle konuşmak istediğim bazı şeyler var." beomgyu ilgili görünmeye çalışarak çantasından telefonunu çıkardı. "hm, okul bitti ama ne yapsak? yarın öğle arası kantinde konuşabiliriz istersen." onay almak için tek omzu havadayken çocuğa dönecekti ki tepkisiyle şaşırdı.

death of me • taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin