twenty four

923 118 150
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





"anne!"

"anne! anne!"

"anne, dinler misin beni bir lütfen? benimle şuna biner misin?"

açılmış ayakkabı bağcıklarından birine takıldı koşarken. iki adımda dengesini tekrardan sağlarken hızla başını kaldırıp önüne döndü. onunla istediği şeye binsin istiyordu. yalvarmak istemiyordu ya da bir şeylerin olması için çaba harcamak.

çocuk değil miydi o? çocukların kazanması gerekmezdi. yetişkinler o işi halledebilirdi. o sadece istemeliydi. isteyince elde etmeliydi.

"anne! başka bir şey istemeyeceğim söz! sadece benimle şuna biner misin? bir kerecik, hm? sınıfta herkes panayırdaki bu oyuncağa bindiğinden bahsediyor. lütfen ben de bir kez deneyeyim ha? sadece bir kez! söz veriyorum hiç harçlık istemeyeceğim. hiç! sadece bir kerecik." ellerini birleştirip gözlerini kocaman açtı kadının önüne geçerken. geri geri adımlar atarken birbirine bağladığı ellerini çözüp bu sefer birbirine sürterek yalvarmaya devam etti. "bir kerecik benimle bin gondola. lütfen..."

"taehyun," kadının siyah makyajdan dolayı küçücük kalmış gözlerine baktı. hemen gözlerini kaçırdı. bir türlü alışamamıştı. "kaç yaşına geldin artık, böyle şeyler istememelisin. ben hamileyim. kardeşine zarar gelmesini istemiyorsan beni buna zorlama. eğer çok istiyorsan babanla binebilirsin." ilerideki pamuk şeker standını işaret etti. "o sana zevkle eşlik eder. seni hiçbir zaman kırmaz, biliyorsun." küçük çocuğun yüzündeki ifade hızlı bir hareketle silindi yerinden. elleri agresifçe iki tarafına düşerken gözyaşlarının gözlerine dolduğunu hissediyordu.

bu onun alışkanlığıydı, çaresiz hissettiğinde ağlardı.

"sus! o benim babam değil, şu yaratık da kardeşim değil!" ani bir hareketle taşıdığı annesinin çantasını omuzlarından çekip yere fırlattı. birkaç kişinin bakışları onlara döndü. küçük çocuk çileden çıkmış gibi hareket ediyordu. "lanet do sik benim babam falan değil!" aynı cümleyi defalarca kez tekrarladı. annesinin sinirlendiğini görebiliyordu, ama kesmedi.

death of me • taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin