6. Bölüm: "Nefret Ettiğim Her Şey."

47 9 4
                                    

6

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

6. Bölüm: "Nefret Ettiğim Her Şey."

"Yakınlık kurma hissi dünya üzerindeki cehennemi insanın.
Her şey sadece uzaktan güzel. İnsan kendini bile en çok uzaktan sever."

🩸

Ramsey, Cold 🎶

Her şey uzaktan ne de güzel geliyordu öyle...

Ve yakınlaşınca nasıl da çirkinleşiyordu. Küçükken babama tapıyordum neredeyse. Annesi tarafından terk edilmiş bir çocuğun her gece masallar anlatan, onunla oyunlar oynayan babası başka nasıl görünürdü ki gözünde? Dünyanın en iyi babasıydı o benimkinde. En dürüstü, en iyi kalplisi... Öyle doğruydu ki o, şimdi bile onun yaptıklarıyla karşılaştırdığım için doğruyla yanlışı karıştırdığım oluyordu. Onu gözümde öyle güzelleştirmiştim, pamuklara, şekerlere sarmıştım ki onun dışındaki her şey yanlıştı. Bütün dünya kötüydü, o en iyisiydi. Herkes suçluydu, o masum.

Parmaklarından bazıları eksikti, ne olacaktı ki? Beni eksik sevmiyordu ya. Belinde silah vardı ama bizi korumak içindi. Gözümün önünde birini vurmamıştı ki.

O silah hiç bana doğrulmamıştı ki. Onu rol alarak büyümeye çalışmak, yeri geliyor kafamdaki taşları yerlerinden ediyordu ve ben bir anda boşlukta kalıyordum. Bastığım yerin sağlam olduğunu sanıyor, sonra bir anda düşüveriyordum. Bana olan güzelliği gözümü kör ettiği için, beni sevdiği her anı kafamda tekrar tekrar oynatıyor ve yaptığı kötülüklere gözümü kapatıveriyordum.

Zamanını tam olarak hatırlamasam da, bir olay yaşandı. Ben yine beklemediğim bir anda düşüverdim babamın kollarından ve o, beni görmesine rağmen beni tutmak için uzanmadı. Ladin tuttu beni, sımsıkı hem de. Kızdı önce, ona bu kadar güvendiğim için. Kendi ayaklarım yerine babamın ayaklarına basıp dik durmaya çalıştığım için. Sonra beni yakınına sürüklemeye başladı. Debelendim. Reddettim. Babamı sevmediği için suçladım onu, onun sevgisini hak etmediğini söyledim, beni kıskandığını... Bana da babamı sevdirmemeye çalışıyor diye koşulladım kendimi ve ne yaparsa yapsın, onu aynı sevmeye devam edeceğime dair yemin ettim.

O zamana kadar babama yakın zannediyordum ben kendimi. Oysaki yakınında durduğumuzda, çok değil, birkaç metre... Birkaç olay, biraz derinden sadece... Bizi koruyan babam olarak değil, iş yapan bir adam olarak onu bana gösterdiğinde, gözlerimi açtığımda babama bakmıyordum sanki. Bana babamın yakından nasıl gözüktüğünü göstermişti ve benim âşık olduğum o dünya güzeli adam, çirkinleşmeye başlamıştı. Kötü biriydi benim babam. Bizi korumasına gerek olmadığı zamanlarda da insanları öldürüyordu.

Eskiden pamuk şekerlerle gelirdi babam eve, o günden sonra kanla gelmeye başlamıştı. Eskiden, eksik protezleriyle oyun oynadığım parmakları, yaptığı hataların sonucu olarak alınmıştı ondan. Her bir boğumu bir günahı resmediyordu artık.

Yakuza'nın DüşüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin