Bölüm19

13 5 10
                                    

Min Ji'ye döndüm ve konuşmaya başladım.

Eun Mi: İyiyim. Kabus görmedim, çok değişik bir rüya gördüm. Neyse sen git uyu.

Kafasını sallamakla yetinip yatağına doğru ilerledi. Az önce gördüklerim rüya mıydı yani? Gördüklerimi tekrardan düşündüm, Taehyung'u, savaş alanını, kaldığı çadırı... Bir dakika bu rüya olamaz! Ben Taehyung'un çadırını, bulunduğu yeri bilmiyorum ki. Eğer gerçekten rüya olsaydı tanıdığım, bildiğim yerleri görmez miydim? Tanrım ben ne görmüştüm öyle? Taehyung'un ağladığı an tekrar gözümde canlandığında gözlerim dolmaya başladı, dediği gibi bebeğimiz için kendimi tuttum ve ağlamadım. Ben güçlü bir kadınım. Düşüncelere dalmış gitmişken uykumun ağır basmasıyla uykuya daldım.

~1 Ay Sonra~

Heyecanla sabah erkenden kalkmış üzerimi giyinip yemek yenilen salona doğru ilerledim. Arkamdan bana yetişmeye çalışan Min Ji'nin bana seslenmesiyle ona döndüm.

Min Ji: Ne bu telaş kraliçem?

Nefes nefese konuşurken ardından kulağıma eğildi ve;

Min Ji: Bir günaydını bana çok mu gördün? Gerçekten alındım, gücendim. Kraliçe oldun diye beni unuttun mu yoksa?

dedi, o tatlı suratıyla. Bense onun bu cümlelerine karşı gülümsemiş bulundum.

Eun Mi: Min Ji abartma bugün sadece çok heyecanlıyım. Bir daha da böyle aptal aptal düşünme!

Cevabım onun yüzünde bir tebessüm oluşturdu.

Min Ji: Peki neden bu kadar heyecanlısın son bir kaç gündür?

1-2 haftalığına Taehyung'lar gelecek diye direk yüzüne söylememiştim tabii. Jungkook ona sürpriz yapacakmış. Yerimde heyecanla kıpırdanıp;

Eun Mi: Olmaz söylemeyeceğim. Zaten az kaldı öğrenmene.

dedim ve tekrardan yürümeye başladım.

Masayı kontrol ettiğimde hiç bir eksik görmemem beni memnun etmişti. Tanrım lütfen bir an önce gelsinler. Hazırlıklar devam ederken ben ise heyecandan bir o yana bir bu yana gidip geliyordum. Birden kolumdan çekilmesiyle mindere oturdum. Yanıma baktığımda Min Ji'yi görmemle ne yalan söyleyeyim üzülmüştüm, Tae sanmıştım 😥.

Min Ji: Bir yerinde dur ya! Gebe olduğunu unutuyorsun. Kendini incitmemen, yormaman gerek.

Diye bana kızdı. Bu sözlere karşı ve Taehyung'ların hala gelmemesiyle birlikte ağlamaya başladım. Min Ji bana telaşla bana baktı ve konuşmaya devam etti.

Min Ji: Özür dilerim Eun Mi. Amacım seni üzmek değildi, gerçekten. Ne olur beni affet.

Min Ji'nin bu laflarına karşın daha fazla ağlayarak ona sarıldım, sımsıkı. Hormonlarım birbirine girmişti bu gebelikten. Olsun benim bebeğime her şey feda. "Oyy canım bebeğim." diye içimden geçirip elimle karnımı okşadım. Bunu fark eden Min Ji;

Min Ji: Sancın falan mı var? İyi misin Eun Mi?

Göz yaşlarımı silip konuşmaya başladım.

Eun Mi: İyiyim. Oh ağlamak, içi boşaltmak iyi geldi.

Min Ji: Bir sorun mu var?

Eun Mi: Yok gebelikten oluyor herhalde.

Min Ji gülümseyip bana sarıldığında dışarıdan büyük bir gürültü işittiğimde gözlerim kocaman açıldı.

Eun Mi: GELDİLER! GELDİLER! MİN Jİ KALK! GELDİLER!

Onu hızla kolundan tutup çekiştirirken o ise bana yavaş olmam gerektiğini söylüyordu. Kapının önüne geçtiğimizde içeri giren askerleri görmemle daha da heyecanım artıyordu. On beş kadar asker geldiğinde onu görmenin mutluluğu ile ağlamaya başladığımda yanıma ana kraliçe gelmiş bana sarılmıştı, ben ise hala ona bakmanın derdindeydim. Beni gördüğünde atından hızla indi. Onun inmesiyle herkes ona döndü. İlk önce ana kraliçenin yanına gitti. Ona sıkıca sarıldığında ana kraliçe ağlamaya başladı. Ben ise onları yanlarından izliyordum, onları böyle görmek daha çok duygulandırmıştı beni. Daha sonra babasına sarıldı. Şimdi ise sıra bendeydi. Ne yapacağımı bilemeden sadece gözlerine bakıyordum. Elim ayağım tutulmuştu resmen. Hızla gözümden bir yaş aktığında o da bana bakmayı kesip hızla kollarını bedenime sarmıştı. Hıçkırık sesleriyle ve göğsünün hızla inip kalkmasıyla ağladığını anlamıştım. Benden ayrılıp alnımı öptü. Koluna girdiğimde görüş açıma giren insanların hepsinin bize baktığını görünce biraz utanmıştım...

Yatakta Taehyung'a sadece sarılmış duruyordum, o da elini henüz yeni yeni şişmiş olan karnıma götürmüş okşuyordu. O özlediğim güzel sesiyle konuşmaya başladı.

Tae: Neden konuşmuyorsun güzelim?

Dediğinde ona daha çok sokulup sessizliğimi korudum. O da bu halime gülmüştü. Bana dönüp dudaklarıma ufak bir buse bıraktığında konuşmaya devam etti.

Tae: Ama ben senin o güzel sesinle bana seslenmeni özledim birtanem.

Bu dediğine gülümsemiş ve

Eun Mi: Hoş geldin sevgilim.

dedim. Ardından dudaklarına kapandım. Hala inanamıyordum burada yanımda olmasına. Belimdeki elini, bana daha çok sarıp karnıma götürdü ve okşamaya başladı.

Tae: Şuan o kadar mutlu ve huzurluyum ki, zamanın durmasını istiyorum sonsuza dek.

Eun Mi: Hala inanamıyorum burada yanımda olmana.

LANETLİ AŞK (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin