Bölüm 27

5 3 54
                                    

Artık eve gitme zamanım gelmişti. Gerçekten güzel bir gün geçirmiştim, uzun zaman sonra. Taehyung ile yolda ilerliyorduk. Bir anda çalan telefonumla irkilmiştim. Arayan annemdi. Tae bana sorgularcasına baktığında telefonu gösterdim, o da kafasıyla onayladı.

📞

Chung Cha: Eun Mi?

Eun Mi: Merhaba anne.

Chung Cha: Merhaba kızım. Nasılsın, iyi misin?

Eun Mi: İyiyim. Sen nasılsın, babam falan? Bir sorun yok değil mi?

Chung Cha: İyiyiz kızım. Sorun yok. Sadece rüyamda seni gördüm, biraz garip bir rüyaydı. Ben de seni arayıp o güzel sesini duyayım dedim.

Eun Mi: İyi etmişsin anne. Nasıl bir rüya gördün ki?

Chung Cha: Eun Mi, sen çok farklıydın, biz, yaşantımız. Bir an gerçek sandım.

Eun Mi: Kabus falan mı gördün? Bir garip konuşuyorsun.

Chung Cha: Sen kraliçeydin. Birisi vardı Taehyung diye, onunla evliydin. Çok farklı bir dünyaydı, bir o kadar da benzer.

Bu dedikleriyle ufak çaplı bir şok geçirmiştim. Neden bir anda herkesi bulmaya başladım? Ya da neden etrafımdakiler de bir anda benim rüyalarıma benzer rüyalar görüyor? Bir süre sessiz kaldım, düşüncelerle.

Chung Cha: Eun Mi? Orada mısın?

Eun Mi: Ha? Evet buradayım.

Chung Cha: Bak kızım, sana bir soru soracağım ama doğru cevap ver.

Eun Mi: Tamam anne.

Chung Cha: Sen ve abinde böyle rüyalar gördünüz değil mi?

Eun Mi: Evet de sen bunu nereden biliyorsun?

Chung Cha: Boş ver buraya geldiğinizde her şeyi uzun uzun konuşuruz. Bu arada baban senin için bir karar almış ama ne olduğunu bana da söylemedi. Sen gelince direk sana söyleyecekmiş, haberin olsun.

Eun Mi: Tamam anne. İyi geceler.

Chung Cha: Sana da güzel kızım.

📞

Telefon kapandığında Taehyung bana dönüp;

Taehyung: Ne diyor?

Eun Mi: Hatırlamaya başlamış. Beni ve seni görmüş rüyasında, evliyken.

Tae ellerimi ellerinin arasına alıp sıkıca kavradı.

Taehyung: Ne güzel! Her şeyi açıklaman daha da kolaylaşacak.

Eun Mi: Orası öyle ama garip bir şeyler seziyorum.

Taehyung: Sakin ol bebeğim.

Deyip bana sarıldığında tekrar o eşsiz huzura kapıldım. Kısa süre sonra evin önünde durmuştu araba. Onu içeri davet ettiğimde nazikçe reddetmişti, ben de çok üstelememiştim. Kapıyı açtığımda içeri merakla seslenmiştim.

Eun Mi: Abiciğim~

Ses gelmeyince biraz endişeye kapılmıştım. Bütün ışıklar kapalıydı, sadece salondaki televizyonun ve dışarıdaki sokak lambalarının ışığının bir kısmı koridoru aydınlatıyordu. Yavaş ve sessiz adımlarla salona doğru adımladım. Gitgide televizyondan gelen konuşma sesleri artıyordu. Bir anda içeri girdiğimde içimdeki bütün endişe kaybolmuştu, koltukta mışıl mışıl uyuyan abimi görmemle. Gülümseyerek yanına ilerledim ve hafifçe dürttüm.

Eun Mi: Abi uyan. geç oldu, hadi yatağına yat.

Mırıldanmaya başlayınca gülüp yanağından öptüm.

LANETLİ AŞK (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin