Bölüm 10

28 7 35
                                    

Eun Mi'den

Eve vardığımda yapılacak iş kalmamıştı ben de odamın camına yaslanmış bir şekilde dışarıyı seyrediyordum. Aklıma Taehyung'tan önce en yakın arkadaşım olan Hana geldi. Canım arkadaşım ne kadar özlemiştim onu. Taehyung'dan önce o yokken, o uçuruma gidip derdimi anlatırdım kendi kendime. Keşke tekrar son bir kez görebilsem onu. Ona sarılıp kokusunu içime çeksem. Ama ölmüştü. O gittiğinde yalnız kalmıştım, tek arkadaşım oydu. Taaki Taehyung ile arkadaş olana kadar. Hızla yerimden kalktım. Anneme haber verdikten sonra muhafızlarla beraber mezarlığa gittim. Normalde çok gitmem oraya çünkü korkuyorum. Gündüz muhafızlarla beraber olsa da, gece asla gidemezdim. Onun mezarının önüne geldiğimde dikili taşın yanına çömeldim ve sessiz sessiz ağladım. Keşke daha fazla dayansaydın. Hana bir suçlu tarafından kaçırılmıştı 4 yıl önce. O bir şekilde adamın elinden kurtulmuş kaçmıştı. Ama çok aç ve yorgun kalmış olacak ki ölmüştü bir ağacın gövdesine dayanmış bir şekilde. Biz onu kaybolduktan 3 gün sonra bulmuştuk. Biz onu bulana kadar ölmüştü. İyi ki arkadaşımdın Hana.

~Gün Batımına Yakın~

Neredeyse güneş batacaktı. Hızla yürüyüp kayalıkların oraya vardım. Orada oturan Taehyung'a selam verdikten sonra yanına oturdum. Biraz bekledikten sonra arkadan gelen seslerle hızla arkamızı döndük. Bir kadın ve bir adam vardı.

Taehyung: Hoş geldiniz.

Dediğinde anne ve babası olduğunu anlamıştım. Hızla yerimden kalkıp saygıyla eğildim önlerinde.

Eun Mi: Hoş geldiniz efendim.

Dedim. Annesi ve babası şaşkınlıkla bana bakıyorlardı. Herhalde bu hareketimi beklemiyorlardı.

Chaeyoung: Hoş bulduk. Eun Mi sen misin?

Eun Mi: Evet efendim, benim.

Dediğimde gözleri dolmuştu.

Chaeyoung: Ne kadar büyümüşsün.

Dediğinde gözlerimi şaşkınlıktan sonuna kadar açtım. Ben Taehyung'un annesini hayatımda ilk defa görüyordum.

Eun Mi: Daha önce görüşmüş müydük?

Diye sorduğumda gülümseyerek cevap verdi.

Chaeyoung: Sen daha bebekken saraya geliyordun. O zamanlar görmüştüm çok güzel bir bebektin. Şimdi ise daha da güzelleşmiş bir genç kızsın.

Dediğinde utançla başımı eğdim.

~Bir Süre Sonra~

Taehyung ile ailesiyle vedalaştıktan sonra eve varmıştım. Çok tatlı bir aileydiler. Keşke Taehyung da normal bir insan olsaydı da anne ve babasının yanında büyüseydi. Onlarda bana bir hediye getirmişlerdi. Çok güzel bir şekilde işlenmiş bir saç kurdelesi vermişlerdi. Başta kabul etmesem de bunu onları sevmediğim için almadım diye düşüneceklerini söyleyince almıştım. Oysaki onlara zahmet olmak istemiyordum. Bunu abimin nişanında takacağım. Abim 1-2 seneye kalmaz evlenirdi. Bu güzel kurdeleyi de öylesine güzel ve şerefli bir günde onurla takacaktım.

~2 Yıl Sonra~

Bu güneşli bir ilkbahar günü, abim Seokjin'in nişan günüydü. Herkes telaşla tören için gerekli şeyleri yapıyordu. Bense yakışıklı abimin yanında hazırlanmış, onun da hazırlanmasına yardımcı olmaya çalışıyordum.

Eun Mi: 20 yaşındaki bir erkeğe göre fazla yakışıklısın.

Dediğimde gülmüş ve bana sarılmıştı.

Seokjin: Ohoo, sen şimdiden beni kıskanıyorsan nasıl evleneceğim?

Demişti. Bu dediğine ufak bir kahkaha kopardım.

Eun Mi: Kıskanmıyorum abi. Sadece gerçeği söyledim.

Seokjin: Evet gerçekten çok yakışıklıyım. Mi Kyong çok şanslı benim gibi yakışıklı bir yiğitle evleneceği için.

Yiğit mi?! Tut kendini Eun Mi yoksa abini üzebilirsin! Tut! Abim bir anda bana döndü ve beni süzmeye başladı.

Seokjin: Abinin kardeşisin. 16 yaşındaki bir kıza göre çok güzelsin sen de.

Bu dediğine kıkırdamıştım. Ardından annem abimi yanına çağırdı. Ben de fırsattan istifade yine Taehyung'un yanına gitmiştim.

Eun Mi: Merhaba Tae.

Tae: Merhaba Eun Mi çok güzel olmuşsun. Bu arada kurdele çok yakışmış.

Bu dediğine gülümsedim. O da unutmamıştı o günü. Zaten unutabilecek birisi değildi.

Eun Mi: Teşekkür ederim Tae. Biliyorsun bugün abim nişanlanıyor.

Tae: Bilmez olur muyum? Size bolca eğlenmeler. Benim yerime de eğlenmeyi unutma.

Eun Mi: Unutur muyum hiç? En çok senin yerine eğleneceğim.

Dedim gülümseyerek. Abimi Tae ile tanıştırmıştım. Hem de eve geldiği ilk gün. O da nerdeyse Tae'nin bir abisi olmuştu. Eve vardığımda son bir kez üzerimi düzelttim ve annemin yanına ilerledim.

Eun Mi: Anne ne zaman gideceğiz?

Chung Cha: Biraz sonra yola çıkarız kızım. Armağanları yüklüyorlar.

İşleri bittiğinde at arabasına bindik. Evin önüne vardığımızda bir heyecan kapladı içimi. Tanrı bilir abim ne kadar heyecanlıdır.

~Nişandan Sonra~

Nişan bitmişti, ben de bitmiştim. Gerçekten çok yorulmuştum ve eve geldiğimiz gibi yatağıma yattım.

LANETLİ AŞK (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin