Minho uykusundan dışarıdan gelen patlama sesiyle fırladı. Etrafina bakınıp gözlerinin karanlığa alışmasını bekledi.
Kendine tamamen geldiğini anlayınca odasından çıktı, işte o zaman duyduğunun patlama değil de şimşek sesi olduğunu anladı.
Vücudu uykunun kollarından ayrıldıkça ruhsal yorgunluğu onu ele geçiriyordu. Zor da olsada kendini mutfağa atabildi.
Hâlâ sevdiği bir şeyi yapabilecek güce sahipti en azından. Kahvesini hazırlayıp müziğini açtı ve yağmuru izlemek için camın önündeki yerini aldı.
Saat gece yarasını çoktan geçmişti ve durakta kimsenin olacağını düşünmüyordu üstelik bu yağmurda kimse orda durmazdı diye düşünüyordu.
Perdeyi araladığında gördüğü bedenle düşündüğü her şeyde yanıldığını fark etti. O ordaydı sarı saçları artık sarı değildi ama bu Minho'nun onu tanımasına engel değildi.
Sırılsıklam olmasına rağmen yerinden bir santim bile kıpırdamadan orda öylece oturuyordu. İşte o an Minho içinde daha önce hissetmediği bir şeyle karşı karşıyaydı.
Kendi içinde verdiği bir savaşa girmişti ama bunu kaybedeceğini biliyordu bu yüzden kendine düşünme payı vermeden ayağıya kalktı ve portmantodan montunu ve şemsiyesini alıp evden çıktı.
Daha binadan çıkmadan bile bacaklarının titrediğini hissediyordu. Elindeki soğuk metali o kadar sıkıyordu ki avucunda anahtarın izinin çıktığına yemin bile edebilirdi.
Son kata geldiğinde binanın kapısına birkaç saniye baktı ve sonra yine kendine düşünme payı vermeden kendini sokakta buldu.
Montunun şapkasını kafasına geçirip durağa doğru yürümeye başlamıştı. İndiği zaman onun orda olacağını düşünmüyordu ama hâlâ yerinden kıpırdamadan öylece duruyordu.
Minho sonunda şemsiyeyi açıp yağmurun çocuğun üzerine yağmasını engelledi. Genç çocuk üzerindeki ıslaklık hissinin geçmesi ile gözlerini açtı.
Minho ile göz göze gelince hiçbir şey demeden sadece tekrar gözlerini kapattı. Minho anlamsızca ona bakmayı sürdürürken sonunda genç konuşmuştu.
"Otursana."
Minho üzerinin ıslanmasını önemsemeden denileni yaptı ve şemsiyenin altına o da girip oturdu. Bir şey demeden öylece beklediler bir süre.
"Seni son gördüğümden bu yana kilo vermişsin."
Yine konuşan genç çocuktu Minho bu detayı fark etmesini bile beklemiyordu ama cevap vermeden sadece boş caddeyi izlemeye devam etti.
"Hyunjin."
Minho sonunda bakışlarını çocuğa çevirdi ve anlamsızca ona baktı.
"İsmim Hyunjin, Hwang Hyunjin."
"Minho, Lee Minho."
"Memnun oldum Minho."
"Ben de."
"Hiç kimseyi garipsemez misin sen?"
"Anlamadım?"
Hyunjin tamamen Minho'ya döndü.
"Diyorum ki gecenin bir yarısı bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor ben burda oturuyorum sen de bu durumu garipsemiyorsun şemsiyeni alıp yanıma gelip oturuyorsun."
"O kadar farklı insanlara şahit oldum ki emin ol kimseyi yadırgamıyor ya da sorgulamıyorum artık."
Hyunjin başını sallamakla yetindi ve tekrar önüne dönüdü. Minho çocuğun yanında bu kadar sakin ve rahat olmasına şaşırsa bile bu konuyu sonra kendine hatırlatmak için rafa kaldırdı.
"Saçlarını..."
Minho tekrar konuşmaya başlayınca Hyunjin'in ilgisini çekmişti ama Hyunjin onun sözünü tamamlamasına izin vermemişti.
"Evime şu an gidemem ve arkadaşlarıma gidebileceğim bir saat değil acaba bana iyilik yapıp bir geceliğine beni evine kabul eder misin?"
"Hırsız olmadığını nereden bileceğim?"
"Katil olmadığını nereden bileceğim?"
"Bilemezsin."
"Sen de bilemezsin."
"Ama buna rağmen evime gelmek istiyorsun?"
"Kaybedecek bir şeyim olmadığı için korkum da yok. Senin kaybedecek bir şeyin var mı?"
Minho ayağıya kalkıp eliyle yolu işaret etti.
"Bunu yukarıda konuşalım."
Hyunjin ayağıya kalkıp öne geçti.
"Konuşmamıza gerek yok çünkü zaten cevabımı aldım."
Binaya yürürlerken Minho bunun iyi bir fikir olup olmadığını kafasında tartıyordu.
Hangisinin yaptığı daha çılgıncaydı? Hiç tanımadığı birini evine alan Minho'nun yaptığı mı? Yoksa hiç tanımadığı birinin evine gitmeyi teklif eden Hyunjin'in mi?
------
selam normalde bölümlerime yazar notu eklemem ama yazdığım bölümler hakkında yorum falan gelmeyince sanki kimse okumuyormuş ve beğenmiyormuş gibi hissediyorum ve neredeyse her gün bölüm yazıyorum üzülerek yeni bölüm için sınır koyacağım😟 eksiklerim de olursa yazarsınız ya da önerileriniz olursa her şeye açığım...🍀 neyse neyse yb için
20 vote
15 yorumsınırı koyuyorum umarım kısa zamanda olur❣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
silent cry; hyunho
Random4 yıl boyunca evden çıkmayan Lee Know, hiç görmediği arkadaşı Changbin sayesinde doktor Bang Chan ile tanışır. Doktor Bang'in isteği üzerine günlük yazmaya başlayan Lee Know günlüğe yazmak için konu ararken kendini hiç tanımadığı birini günlüğüne an...