Alıntı

29 2 6
                                    

Oh merhaba! O kadar heyecanlıyım ki sizinle paylaşmak için. 🤭

Ama biliyorum, biraz daha zamanım var.😊
Sanırım bu alıntıdan sonra tamamen paylaşmaya başlayacağım.

İnşallah!

🐞

“Sohbetinizi bölmek istemezdim sevgili ailem.”  Dedim gözlerimi hepsinin üzerinde tek tek gezdirerek. “Ortak olmadığıma alınmadım ama başka zamana kalsın, ya da hiç kalmasın istemiyorum.”

“Ne zırvalıyorsun.” Dedi babam hiddetle ayağa kalkıp kolumdan sıkıca tutarak. “Kudurmuşun sen, havalara girmişsin şimdiden ama ben o havayı almasını iyi bilirim.”

Kolumu sıkan elini tüm gücümle iterek çektim. Annem ayağa kalkmış çoktan babamın arkasındaki yerini almıştı.

“Değişik havalara sokmak sizin işiniz unuttunuz mu? Siz değil miydiniz beni evden şutlamak isteyen? Şimdi mi kudurmuş oldum.” Diye sordum.
“Boş boş konuşma terbiyesiz!” diye bağırdı annem.

Sırıtarak ona baktım. Başımı bir miktar kaldırdım ve netlikle gözümü hepsinin üzerinde gezdirdim. “Neyse, başımı ağrıtmayın. Şimdi gidiyorsunuz ve şikayetini geri çekiyorsunuz aksi halde o nezarethanede bulursunuz kendinizi.”

Annem titreyen göz bebekleriyle babama baktı. Neyden bahsettiğimi anlamıştı çoktan. Babam sertçe yutkundu. “Neyden bahsediyorsun. Şikayetimizi falan çekmiyoruz!” dedi babam.

“Tamam siz bilirsiniz. Ailecek uyuşturucu ve kaçak ilaç ticaretinden tutuklanırsanız benden bilin lütfen.” Dedim, onları daha fazla dinlemek istemediğimden odadan çıkmak istedim ama babam kolumdan tutarak durdurdu beni.

“Sen, sen nereden biliyorsun.” Dedi içine kaçan sesiyle. Kolumu bir daha elinden çektim ve temizliyormuş gibi yaptım.
“Beni aciz görüp hafife almamalıydınız. Unutmayın evin tüm sırrını her zaman hizmetçiler bilir.” Dedim.

“Seni yılan!,” diye bağırdı annem. Yüzümü buruşturdum. Sesi gerçekten kulaklarımı çınlatıyordu. “Koynumuzda yılan beslemişiz. Haram olsun sana yedirdiğimiz ekmek.!”

“Zaten haram yiyordum! O evde boğazımdan geçen bir yudum su bile haramdı! Daha fazla bağırıp kendini yorma ve git o şikayetini geri çek! Daha beterini gösteririm size! Bu gece ben uyumadan Ömer’i karşımda göreceğim. Sabah bile olmasın! Bu gece, fazlası değil! Git ve o aptal şikayetini geri çek, yarım saatin var!” dedim. Annem ve babam benden bu kadarını beklemedikleri için karşıma afallamış halde durdular. Küçük dillerini yutmuştular.

“Hiç bir bok yapamaz.” Dedi abim olacak şahıs zorla çıkan sesiyle.

Dudağımı kıvırdım. Kaşlarımı bir miktar kaldırdım keyifle. Yanına yaklaştım ve iki elimi de yastığına yaslayıp yüzüne doğru eğildim.

“Reşat abi,” dedim imayla. “Ben o boku sana yedirmesini bilirim biliyor musun?.” Diye sorduğumda yüzü bembeyaz kesildi. “Kimin arkasına sığınıyorsun sen? Sırtını yasladığın o adamlar var ya tek yanlışında ayağını kaydırır senin. Yanlış yapmak istermisin?” soruma cevap veremedi, gözleri korkuyla irileşti ve zorla yutkundu. “Bende öyle tahmin etmiştim.” Dedim kısık sesle. “Dikkat et bir tarafların tutuşmasın. Bana da hiç bulaşma! Bulaşmaya dahi kalkışma.”

Üzerime çeki düzen verdim. Avuçlarımı sürttüm bir birine ve yalandan gülümsedim. “İstediğiniz oldu artık, ben yokum bundan sonra. Gidin kendi pisliğinizde boğulun. Çok bile konuştum.” Dedim ve ardıma dahi bakmadan çıktım odadan.

Ayaz GecesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin