Sina elinde Fenerbahçe formasıyla gelmiş, bana istekle sallıyordu. "Kızımıza bunu alalım mı?" Diye sorduğunda ciddi mi diye kontrol ettim. Sıfır şaka ciddiydi. "Saçmalama Sina, seni öldürürüm. Mila onları giyemez!"
"Kumsal bunları giyer sevgilim, güven bana." Sıkılmıyordu şu huyundan. Ben Mila dedikçe, Kumsal diye tutturuyordu. Hayır yani çocuğun kafası da karışıyordu. Kaşlarımı çatarak bakmaya başladığımda, öpücük attı. Mila elindeki çikolatalı sütle bize gelirken, ikimizde aynı anda aynı şeyi sormuştuk. "Kumsal Mila bunu giyer misin?" Babasına baktı ilk önce. Bana dönüp gülümsedi sonra. "Çok tatlı." Dediği anda Sina zaferle sırıtıp, Milayı öptü saçlarından. "Kanaryam benim!"
Kırgın kırgın baktım Milaya. Üzüldüğümü görünce gelip yanağıma öpücük bıraktı. "Annecim, seni üzdüğüm için özür dilerim." Cümlesi biter bitmez kıyamayıp sarıldım minik prensesime.
Alışverişimizi tamamlamış, evimize gelmiştik. Mila elindeki fener formasıyla odasına gidiyordu sevinç çığlığı atarak. Sinirle Sinaya döndüm. "Gıcık!" Gülerek belimden tutarak kendine çekti. "Gece alırım ben senin gönlünü hayatımın kadını." Dediğinde kızarmıştım ister istemez. Zaten her seferinde böyle oluyordum. "Milayla ilgilenmekten bana vaktin kalmıyor zaten. Ben karımı özlüyorum artık." Diye devam ettiğinde kıyamayıp dudağına uzun bir öpücük bıraktım. "Kızımızı kıskanıyorsun sevgilim." Dediğimde üzgünce kafa salladı.
Mila merdivenlerden formayla indiğinde, koşarak babasına sarıldı. "Babacım, nasılım?" Diyerek poz kesmeye de başladığı zaman, kahkaha attık. "Çok güzel olmuşsun boncuğum."
•
Sina dudaklarımı talan ederken, sürekli Mila bakıyor mu diye bakıyordum. Neyse ki oyununa dalmıştı ve bizi gözü görmüyordu.Öpüşüne daha fazla dayanamayıp, kendimi saldım. Önlemleri umursamadan ve Milanın görmeyeceğini umarak kendimi Sinaya bastırdım. Derince inledi kulağıma doğru. "Sevgilim 2.yi yapma zamanı gelmedi mi sence de? Mila neredeyse 3 yaşında." Dediğinde şaka mı dercesine baktım. Gayet ciddi ve istikrarlı duruyordu. "Saçmalama bebeğim, Milayla zor nefes alıyorum." Dedim onu kırmamak adına ama pek başarılı olamamıştım. Kırgınca gülümsedi. "Belki bir oğlumuz olurdu prensesimize arkadaş?" Dedi bir ümit savaşına devam ederken. Kahkaha atarak dudaklarını yaladım.
"Hmm, belki." Cümlemi zar zor tamamlarken, sevinçle sarılıp saçlarımı öptü. "Sizi çok seviyorum." Dedi Milayla bana bakarak. "Bizde seni çok seviyoruz dünyanın en güzel babası." Gözlerimiz dolarken masanın üstündeki günlüğümü alıp, son sayfaya masalımızın bitiş yazılarını döktüm.
'Ve şimdi, ona çocuk gözüyle baktığım ve seveceğime ihtimal vermediğim adamla evliyim. Dünyalar güzeli bir prensesimiz var gözümüzden bile kıskandığımız. Ve son olarak, ona hala ilk günkü gibi delicesine aşığım...'
- Son
ŞİMDİ OKUDUĞUN
küçük Velet ||texting
قصص عامةSina; beni sev istedim eflal Sina; ama beceremiyorum sana kendimi sevdirmeyi Sina; beni küçük bir oğlan çocuğu gibi görmeni istemiyorum. Eflal; seni küçük bir oğlan çocuğu gibi görmüyorum Sina Eflal; sadece, küçüksün işte