01 OCAK CUMARTESİ

457 141 741
                                    

Merhaba! Çok absürt bir giriş oldu biliyorum ama hayatım boyunca hiç günlük tutmadım, o yüzden nasıl giriş yapacağım hakkında en ufak fikrim bile yok. Size biraz kendimi tanıtayım; Yalnız olmayan ama bir o kadar da yalnız olan biri. Kendini bir cümle ile tanıt deseler herhalde bu olurdu, bu günlüğü annem bana yılbaşı hediyesi olarak verdi.
Dediğim gibi hiç günlük tutmadım biraz saçmalıyabilirim kusura bakma, bugün yaptıklarımı anlatayım sana. Bugün yıl başıydı, her zamanki gibi ailecek evimizde geçirdiğimiz bir yıl başı oldu. Annem, babam, abim, ablam ve ben beş kişilik bir aileyiz hani sana yukarda yalnız olmayan ama bir o kadarda yalnız olan biriyim dedim ya benim yalnız hissettirmeyen kişiler bunlar yalnızlığımın kaynağı ise geçmişte yaşadığım olaylar sanırım, beni ayakta tutan ailem ...
Yalnız olmayıp ama bir o kadarda yalnız olan diyarıma hoş geldiniz.

~~~~~~~~~~~~~~

04 OCAK SALI

Bugün çok garip olaylar oldu aslında o kadarda garip değil ama neyse ben daha fazla saçmalamadan anlatayım.
Her zamanki gibi daha güneş doğmadan evden çıkıp Ela ve Beril ile buluşma noktamıza gittim, Ela kollarını birleştirmiş kötü kötü etrafa bakıyordu. Ela, Beril ve ben hem aynı mahallede oturduğumuz için hem de aynı sınıfta olduğumuzdan okula beraber gelip gidiyoruz.
"Günaydın." dedim yumuşak bir sesle ama Ela bana pek yumuşak cevap vermedi.
"Siz neden bu kadar geç kalıyorsunuz? Cidden sırf merakımdan soruyorum. Hiç bir günden bir güne de Ela bizi bugün azarlamasın erken gidelim diye düşünmüyormusunuz?"
"Nefes al ve sakin ol Ela, bir yere geç kaldığımız falan yok." Ela sanki çok garip bir şey söylemişim gibi bana baktı ardından çaprazımızdan koşarak gelen Beril'e baktı, Beril nefes nefese yanımıza geldi.
"Ooo gelebildiniz mi Beril Hanım, gözümüz yollarda kalmıştı." Beril sırıtarak Elaya baktı.
"Abartma altı üstü bir iki dakika geç kaldım ." Ela kaşlarını havaya kaldırdı.
"Tabii canım kesin öyledir." Berille ben gülmekten ölmek üzereydik ve Elanın bizi her an orada öldürecek gibi bakması daha da gülmemize sebep oluyordu.

Okula otobüsle gidiyorduk ve inanın adım atılacak yer olmuyor, okula vardığımızda Ecemnur koşarak yanımıza geldi.
"Günaydınn," durdu Elaya baktı ve dudakları yukarı doğru kıvrıldı. "Elayı yinemi kızdırdınız." dedi ama gülmemek içinde kendini tutuyordu.
Beril, "Senin Elan kendi kendine triplere giriyor."
"Kesinlikle öyledir." dedi Ela ve yanımızdan gitti, arkasından bizde ilerledik. Okul her zamanki gibi yalan yok sıkıcı geçti, okula bakış açım bazı olaylardan dolayı değışti ve son iki yıldır okul bana sıkıcı gelmeye başladı...

Otobüs durağına vardığımızda kızlar kendi aralarında bir konu hakkında konuşuyorlardı, konuya pek hakim olmadığım için kulaklığımı takıp şarkı dinledim. Bu aralar içimde garip bi his var ve ben bu hissi çok iyi tanıyorum; korku bu his benim eski dostum onunla geçirdiğimiz bir yıldan fazla zaman var ve onunla bir daha karşılaşmak istediğımden pek emin değilim.

Otobüse bindik Ela ve Beril karşımdaki ikili koltuğa oturdular bende onların karşısındaki ikili koltuğa oturdum. Sabahkinden ziyade dönüşte otobüs kalabalık olmuyordu, çantamı da yanımdaki koltuğa koyup tekrar müzik dinlemeye başladım.

Kulağıma gelen melodi ardından şarkı sözleri, bu şarkı sanki benim için yazılmıştı aynen şöyle diyordu:

"Sana sahip olduğum her şeyi
Verdim, sense hepsini çöpe attın.
Hepsini çöpe attın
Evet, yaptın.
Bana aşkını vermen
İstediğim tek şeydi..." diyordu şarkı ve şöyle devam ediyordu:
"Evet, senin için
Ölürdüm, bebeğim...
Ama sen
Aynısını yapmazdın."¹ Bence bu şarkı çok derin anlamlar taşıyordu sevdiğiniz kişi için her şeyi yapardınız şarkıda da dediği gibi
'Ama sen Aynısını yapmazdın. " Peki o sizin için aynısını yaparmıydı?

GECENİN AYDINLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin