02 ŞUBAT CUMA

172 108 214
                                    

İyi okumalar:)

Evet üç buçuk haftanın ardından buradayım. Malûm on ikinci sınıf olunca derslere biraz daha sıkı sarılman gerekiyor. Bugün yarı yıl tatiline girdik, galiba tek nefes alabildiğim zamanlar olacak.

Her gün olduğu gibi bugün de biraz gecikmiştim.
"Sanırım seni hiçbir zaman buraya erken geldiğini göremeyeceğiz." Emirin söylediğine güldüm.
"Maalesef." dedim.

Sınıfa girdiğimde Ecemnur koşarak yanımıza geldi.
"Selam, size harika bi haberim var." yerimize oturduğumuzda tekrar konuştu.
"Hani eski okulumuzda bizden bir yaş büyük olan Baler diye bi çocuk vardı hatırladınız mı?" Bir kaç dakika düşündükten sonra başımı yukarı aşağı salladım.
"He işte o bugün İstanbula gelmiş bizle görüşmek istiyormuş." Baler bizden bir yaş büyük olsada hep bizimle takılırdı, okuldan gitmek zorunda kaldığımızda o da bizimle bir kaydını bu okula aldırmıştı zaten sonrasında mezun olup Ankaraya okumaya gitmişti.

Beril,"Gerçekten mi, çok şaşırdım."
"Evet, bende çok şaşırdım." dedi Ecemnur, bir gün belirledik buluşmak için.

Bugün durağa yalnız gittim; Ela'nın kursu vardı, Beril Arda ile yani sevgilisi ile gidecekti, Ecemnur'u ise annesi alıp teyzesine gideceklerdi.

Montumun cebinden kulaklığımı çıkarıp şarkı dinlemeye başladım.
"Açelya!" İsmimi duyar gibi oldum, müziği durdurup etrafıma bakındım ama kimseyi göremeyince tekrar müziği oynattım.

Bir anda sol kulağımda ki kulaklık biri tarafından çıkarıldı, başımı yana çevirince
Sefa ve Emiri bana sırıtırken gördüm istemsizce dudağım yukarı doğru kıvrıldı.

"Ne işiniz var burada?" dedim. Emir kulaklığımın tekini verip konuştu:
"Yalnız olduğunu öğrendik , gelelim dedik." Kaşlarımı çattım.
"Nasıl?"
Sefa, "Ecemnur yazdı. Yalnız olduğunu senin yanına gelmemizi istedi." Söylediği şeyle gözlerimi kocaman açtım ve;
"Ne!" Ecemnurdan bahsediyorduk bu kadar şaşırmamam gerekiyordu aslında ama bir anlık boşluğuma geldi.

Otobüse bindiğimizde Emir yanıma oturdu Sefa ayakta durmak istedi.
Emir'in bakışlarını üzerimde hissettiğimde dönüp ona baktım ve göz göze geldik bana sırıttı, bir an elim ayağıma dolaştı ne yapacağımı bilemdim.

Emir bu halime daha çok sırıtınca önüme dönmeye karar verdim.

Eve geldiğimde ise ev tam bir kaos alanıydı, salonun kapısında belirdim ama beni hiç kimse fark etmedi.

"Kızım sanki biraz hızlı bir karar değil mi ?" dedi annem,
"Değil anneciğim üç yıldır çıkıyoruz zaten neyi hızlı?"
"Bilemiyorum kızım, baban gelince bide onun ile konuşuruz."
"Peki." dedi ablam, annem koltuktan kalktı, benim geldiğimi görünce ilk bi duraksadı daha sonra konuştu.

"Ne ara geldin birtanem."
Ben, "Biraz önce geldim de derin bir konu var galiba." deyip abimin yanına oturdum.
"Sorma be, şu karşında duran süslü ablan tutturdu evlenceğim diye."
"Oha, pardon yani cidden mi ?"
"Maalesef." dedi abim.

Ablam abimin kafasına yastık fırlattı.
"Sus ne anlarsın be sen, anca ye , yat sen zaten." Abim kahkahalarla gülerken ablam ayağa kalktı.
"Açelya sen benim odama gel ben sana orada anlatırım." Üzerimi değiştirip ablamın odasına gittim.

"Gel bakalım Açelya." dedi ablam yatağının ayak ucunu göstererek. Gösterdiği yere oturdum ablam bir kaç kez boğazını temizleyip konuştu.
"Hani sana bahsetmişdim Oktay diye biriyle konuşuyorum diye." Benden tepki vermemi bekleyince başımı aşağı yukarı salladım.

"He işte o bana evlenmek istediğini söyledi tabii ilk ne diyeceğimi bilemedim ve bana biraz düşünmem için süre vermesini istedim. Üç gün oldu ben iyice düşündüm ve onunla birlikte olmak istediğimi söyledim. Ve şimdi de size söylüyorum." Ablamla biraz konuştuktan sonra odasından ayrılıp kendi odama gittim.

GECENİN AYDINLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin