21 MART PAZARTESİ

36 15 13
                                    

İyi okumalar :)

-PART 1-

Kötü bir gündü... 

Dün karakola gitmek için sözleşip ayrılmıştık.  Ben okuldan çıktıktan sonra Emire mesaj atıp okuldan çıktığımı bildirdim, Emirde okuldan çıktıklarını buluşma noktasına doğru gittiklerini bildiren bir mesaj attı. 

Bir kaç adım atmıştım ki Emire Ulaşa haber verip vermediğini sormayı unutunca durmak zorunda kaldım. mesaj sayfasına girip Emire tekrar yazdım.

*Emir Ulaşa haber verdin mi?* Anında gördü
*Hayır vermem mi gerekiyor?* Gözlerimi devirmeden edemedim.
*Peki ben yazarım!*
*Ona karşı dikkatli ol. Ve ayrıca onun sende numarası mı var?* 
Bunu ciddili sormuş muydu?
*Emir!*
*Ne, senin iyiliğin için söylüyorum.*

Cevap vermedim. Emir ile konuşmamızdan çıkıp Ulaşa yazdım.

*Ulaş biz okuldan çıktık, sen neredesin?*
Mesajı gönderip cebime koydum.

Kızlara ablamla önemli bir işim olduğunu onlarla bugün gelemiyeceğimi söylemiştim. Ecemnurun yüzünde anlayamadığım bir ifade oluşmuştu ama bir şey dememişti.

"Hele şükür be kızım." Emir yine geç kaldığım için bana söyleniyordu. Sanki kendi hiç geç kalmıyordu.

"Anca gelebildim. Hayır yani sen ışınlanmayı falan bulduysan bize de söyle!" Sırıttı.

"Tamam tamam sustum." dedi eliyle ağzına fermuar çekiyormuş gibi yaparak.

Sefa, "Ulaş ile konuştun mu?" Başımı salladım.

"Evet, gelir iki üç dakikaya." dedikten iki saniye sonra boş sokakta Ulaşın sesi yankılandı.  "İyi insan lafın üstüne gelir derler." dememle Emirin başı şimşek hızıyla bana döndü.

"İyi insan mı? Ulaş o zaman hiç üstüne alınma zahmetinde bile bulunmasın!" 

"Kim neyi üstüne alınmıyormuş?" diye sordu Ulaş yanımıza vardığında.

"Hiç, seni ilgilendiren bir konu ama söylemiyeceğim.  Çatla meraktan ağla."  Ulaş yüzünü buruşturdu.

"Senin anlatmanı isteyen yok zaten. Ayrıca görmeyeli ağzın baya bozulmuş senin ne o öyle." Emir tam Ulaşa cevap verecekken aralarına girdim.

"Lütfen tartışmayın. Siz beni ciddiye almıyorsunuz galiba, dün söylediklerimi aklınızdan çıkarmayın derim!" dedim ve önden yürümeğe başladım. Sefanın soru soran sesi adımlarımı durdurdu.

"Neyi aklınızdan çıkartmayacakmışsınız? bir dakika yoksa siz  Açelyadan," durdu büyük bir kahkaha attı. "Siz azar mı işittiniz Açelyadan."  Bakışlarını yanında duran ona kötü kötü bakan Emir ve Ulaşa çevirdi. içinden gelen gülme hissini bastırdı. 

"Neyi komik bunun." dedi Ulaş.

"Sefa kes sesini yoksa sonun benim ellerimden olur!" diye tehdit etti Emir  Sefayı. 

Sefa sırıttı, "Korktuğumdan değil ölümüm senin ellerinden olmasını istemediğim için sustum." Emir kaşlarını alayla yukarı kaldırdı.

"Tabii kesin."  

"Durun!" Tanıdık bir ses geldi hepimiz sese doğru baktığımızda donup kaldım, tek ben değil hepimiz yere çivilenmiştik.

Ecemnur soluk soluğa yanımıza geldi. İlk şoku atlatan Emir olmuştu.

"Ecemnur?" 

"İyi misin?" diye sordu Ulaş endişeyle.

"İyiyim." dedi Ecemnur mesafeli sesiyle. 

GECENİN AYDINLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin