Duydukları keyfini kaçırmış olsa da az sonra odasındaki deri koltuklarda Selin ile karşılıklı oturup röportaja başladıklarında kendinden emin ruh halini geri kazanmakta geç kalmamıştı. Yıllardır televizyona çıkıyormuşçasına rahat ve kontrollü görünüyordu. Ceketinin düğmelerini açıp arkasına yaslanmış, bacak bacak üstüne atarak ortama ne denli hâkim olduğunu gözler önüne seriyordu. Ama Selin'in de kendine itiraf ettiği üzere bu adamın en etkileyici yanı gülümseyişiydi. Rahat, baştan çıkarıcı ve belki biraz da küstah gülüşü dudaklarında belirdiğinde bundan etkilenmeyeck kadın yok gibiydi. Zümrüt gibi parlayan yeşil gözlerine değinmeye bile gerek yoktu. "Erkeklere çapkınlık konusunda yol gösterme fikri nereden aklınıza geldi, diye sormadan önce bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?" derken Selin bile farkında olmadan onun çekim alanına girmiş, etkilendiğini belli eden ve Zorlu'ya göre oldukça bariz olan bir takım hal ve tavırlar sergilemeye başlamıştı. "Bana kalırsa hepsinden önce bir konuya açıklık getirmem daha doğru olur. Ben erkeklere çapkınlık dersleri vermiyorum, ama kadınları daha iyi tanımalarını sağlayarak ilişkiler konusunda başarılı olmaları için yardımcı oluyorum. Mesela kadınların vücut dilini iyi okuyabilmek gibi. Bazı hareketleri ile hoşlandıklarını açıkça belli ederken bazı hareketleri ile sizden sıkıldıkları mesajını da verebilirler."
"Mesela örnek verebilir misiniz?"
"Mesela bir kadın sizi ilgi ile dinlerken eli sık sık saçlarına gidiyorsa bu flört etmeye başladığının habercisi olabilir." Selin kendine gelerek aniden elini saçlarından çektiğinde Zorlu'nun dudakları muzipçe kıvrılmıştı.
"Diğer sorunuza gelince... Yurtdışında ekonomi eğitimi aldıktan sonra uluslararası ilişkiler üzerine mastır yaptım. Ama Türkiye'ye kafamda bambaşka bir proje ile döndüm."
"Aslan Holding'te çalışmayı neden düşünmediniz?" derken Selin'in gözleri onu köşeye sıkıştırmış olmanın verdiği zafer duygusuyla parlıyordu. Böylece Zorlu'nun az önceki münasebetsizliğinin de karşılığını vermiş olduğunu düşünüyordu. Haksız da sayılmazdı, çünkü Zorlu ailesiyle ilgili konulara değinmek istemiyor Aslan soyadının taşıdığı her türlü anlam ve mesuliyetten muaf olmayı tercih ediyordu. Bunu yapmasının en önemli nedeni kendini daha özgür hissetmesiydi. Ailesini de, ait oldukları camiayı da her zaman fazlasıyla talepkâr bulmuştu. Her hareketini ölçüp biçmek zorunda olmadan hayatını sürdürmenin tadına varmışken şimdi geri dönemezdi. "Farklı fikirlerim vardı ve onları hayata geçirmek istedim. Aslına bakarsanız bu sıralar iş alanımızı geliştirmeyi düşünüyoruz. Ne mutlu ki sizin programınız da bunu açıklamak için vesile oldu. Artık sadece erkeklere değil bizden yardım almak isteyen herkese hizmet verme kararı aldık. Aşk profesörlüğü yapıyorsak bu herkesi kapsamalı değil mi?"
"Başka bir deyişle müşteri yelpazenizi genişletiyorsunuz."
"Evet erkek, kadın, ya da gay ayırt etmeden bir ilişki arayan ya da ilişkisi içerisinde mutsuz olan herkese yol göstermenin ayrıcalığını yaşamak istiyoruz."
"Oldukça akıllıca bir yaklaşım. Peki, bize biraz yaptığınız işten bahseder misiniz? Eğitim ve seminerlerde nasıl bir yol izliyorsunuz? Müşterilerinizi daha çok kimler oluşturuyor." Zorlu içinde bulundukları anın ve vereceği cevabın etkisi biraz daha arttırmak için dramatik bir şekilde birkaç saniye durduktan sonra yüzünde beliren ukala bir gülüşle karşılık verdi.
"Seminerlerimiz teorik ve pratik olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Teoride öğrendiklerimizin daha sonra tiyatro öğrencilerinden oluşan bir grup arkadaşımız ile canlandırılması kısmına geçiliyor. Bundan sonra da yöntemlerimizin nasıl işlediğini görmek üzere gerçek hayatta pratik uygulamasını yaıyoruz. Kimlerin geldiğini bilseniz eminim çok şaşırırdınız, ama bizim işimizde gizlilik esas olduğu için isimleri hiçbir şekilde açıklamıyoruz. Yine de iş dünyasının önde gelen isimlerinden tutun, sanat camiasında yıldızı yeni parlayan ünlülere kadar çok farklı isimler var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Buna Zorlama
Romance"Birbirimiz için yaratıldığımızı ne zaman kabul edeceksin?" "Asla! Sen ve ben... o kadar farklıyız ki!" "Ah evet evet biliyorum şu klişeler değil mi? Gündüz ve gece, siyah ve beyaz, ay ve güneş gibi bir sürü benzetme yapacaksın." "Hayır, öküz ve tre...