Seher'den
Sabah uyandığımda kızlar hazırlanıyordu. Bende üstüme bir şeyler geçirip onları beklemeye başladım. Bu gün Ceyda ve Mert'i konuşturacaktım. Ceyda'nın bazı şeyleri yanlış anladığını düşünüyordum. Her kes göründüğü gibi olmuyordu.
Bazı insanlar kötü gibi görünüp iyi olabilirdi. Bende Mert'in iyi biri olduğunu düşünüyordum. O yüzden kesin onları konuşturmalıydım. İkizler kahvaltı hazırlamaya gitti.
Bizde çaydır tabaklardır yardım ettik. Hep birlikte evden çıktık. Okulun önünden bindiğimiz adama sormuştuk bizim evden okula hangi otobüs kalkıyor diye.
O da bize hangi otobüs olduğunu söylemişti. Otobüse bindik. Okulun önünde indik. Emre ve arkadaşlarını aradı gözlerim. Okulun yakınında duruyorlardı.
Hemen yanına gittim ve aklımdakileri Emre'ye anlattım. O bana "daha zaman var bence biraz rahat bırakalım belki konuşup anlaşırlar" dedi. Bense onları biran önce konuşturma yanıydım ama dedikleri mantığıma uymuştu.
Onlara zaman verip konuşmalarını bir şekilde sağlamalıydım. Belki mert zorlayıp konuşturmasını sağlayabilirdi.
En son dün gördüğümde mert çok üzgündü. Onun üzgün görmeyi nedense istemiyordum. Mert üzgün olursa belki Emre'de üzgün olurdu. Bunuysa hiç istemiyordum.
İnsan sevdiğini neden üzgün görmek isterdi ki. Onu sevdiğimi biliyordum ama onun beni sevdiğini bilmiyordum. Derslere girdikten sonra ve sınavları olduktan sonra Emre yanıma geldi ve dördümüzün -ben Emre Ceyda ve Mert- konuşacağımızı söyledi.
"hani zamana bırakıyorduk" dedim. "Mert konuşmak istediğini söyledi ama biz gelmezsek konuşmayacaklarını söyledi" dedi. Şunu anladım ki Mert ve Ceyda' yla baya uğraşacaktık. Kapının önüne geldiğimizde kızlar ve Mert bizi bekliyordu.
Kızlar beni görünce -ceyda hariç-gitmeye başladı. Bizde Emre'nin arabasına bindik. Bir cafeye geldiğimizde arabayı durdurdu. Aşağıya indik ve içeri girdik. Bir yer bulup oturduk. Mert ve Ceyda' yı dinliyorduk. "evet sizi dinliyoruz ne konuşacaksınız" dedi Emre.
"ben geçen Ceyda'yla konuştum ama beni tersleyip kaçtı" dedi Mert. "ben seninle ne konuşacakmışım" dedi Ceyda. "ben senden hoşlanıyorum ama ne anladıysan kaçtın gittin" dedi Mert. "o zaman bu gün her şeyi halledin o zaman" dedi Emre.
"ben hiçbir şey halletmeyeceğim çünkü önceden hallettiğimi düşünüyorum" dedi Ceyda. Kalkıp gidecekti ama mert son anda kolundan tutup oturttu. Emre'nin kulağına "bunlarla çok uğraşacağız" dedim. Güldü. İkisi de bize baktı.
Emre boş ver anlamında elini salladı. "abi anlaşıldı biz bunu baş başa halledeceğiz" dedi Mert. Hepimiz ayağa kalktık ve cafeden çıktık. Emre bizi eve bıraktı ve Ceyda eve girer girmez odasına kaçtı. Arkasından baktım ama Merve kolumu sarstı ona bakmak zorunda kaldım. "ne oldu neden böyle bu kız" dedi Merve.
"ne olacak Mert'le konuşturalım dedik ama konuşacak bişeyim yok seninle dedi" dedim. "Bu kız tam dayaklık" dedi Merve. Ceyda'nın yanına çıkacaktı ama boşver dedim o da mutfağa gitti.
Bende yardım etmek için yanına gittim. Yemek yapmasına yardım ettim. Yemeği yaptıktan sonra ikizleri çağırdım. Ceyda'yı da çağırmaya çıktım ama yemek istemediğini söyledi.
"aç açına mı uyuyacaksın" dedim. Evet diye bağırdı. Mecburen aşağıya indim. Ceyda niye böyleydi. Mert'ten niye kaçıyordu. Başına bir şey mi gelmişti. Bunları sormak istiyordum ama beni tersler diye korkuyordum. Yemeğimizi yedikten sonra biraz film baktım.
Biraz da derslerime baktım. Saat 10 olduğunda umarım müsaittir diyerek Emre'yi aradım. 2 3 çalışta açtı. Benim aradığımı görünce şaşırmıştı sanırım çünkü sesi öyle geliyordu.
Nasılsın iyi misin faslını geçtikten sonra Ceyda'nın durumunu anlattım. O da Mert'i aramıştı ve o da aynı durumdaydı. Umarım biran önce anlaşırlar diyerek telefonu kapatıyordum ki "onu sormak için mi aradın bende konuşacağız sanmıştım" dedi.
"ama ben onu konuşmak için aramıştım" dedim. "hım anladım o zaman iyi geceler" dedi üzgün bir ses tonuyla. "niye üzgünsün yarın okulda görüşeceğiz sonuçta" dedim.
"he yani yüz yüze mi konuşmak istiyorsun" dedi. "yaa Emre ben kapatıyorum" dedim. "dur tamam utanma" dedi. "utanmadım bir kere" dedim. "tamam canım utanmamışsındır yarın bir şey yapalım mı okuldan sonra" dedi.
"olur da ne yapacağız" dedim. "ben sen bulursun sanmıştım" dedi. "Emre ben daha buralarda neler var bile bilmiyorum" dedim. "doğru güzelim o zaman okul çıkışına kadar bulurum bir şeyler" dedi. "tamam o zaman" dedim. "seher" dedi. "evet" dedim. "ben seni- neyse yarın görüşürüz" diyip telefonu suratıma kapattı.
Niye suratıma kapatmıştı ki. Ben seninin devamı nasıldı acaba seviyorum mu diyecekti sonunda. Onu derken hayal ettim de kalbim küt küt atmaya başladı. Ben anladım ki ben sevdiğini söylemesini bekliyordum. Acaba ondan beklemeyip de ben mi söyleseydim sevdiğimi ona. Karşısına geçip nasıl diyecektim ki.
Ya beni sevmiyorsa ya rezil olursam ama bakışları bana bir başka bakıyordu. Aşık gibi bakıyordu. Acaba yarın buluştuğumuzda söylese miydim? Bu şeyde birden denilir miydi? Ay şimdiden utandım. Bunun için biraz cesaret lazımdı. Gözlerine bakıp da söylemek için kesinlikle cesaret lazımdı. Kızlara uyumaya gideceğimi söyledim.
Acaba Ceyda ikizleri odaya alır mıydı? Sonuçta beraber kalıyorlardı. İkizlere baktığımda hala televizyonun başında olduklarını gördüm. Yanlarına gittim ve "siz daha yatmıyor musunuz yarın okul var" dedim. "yatacağız da Ceyda uyumuş galiba kaç kere kapıyı çaldık açmadı" dedi Selin.
Peşime takılın işareti yaptım ve ikisi de ayağa kalktı. İçeriden ses gelene kadar kapıya vurdum. Sonunda anahtar sesi duydum. Ceyda kafasını uzattı ve "ne var ya" dedi. "unuttun mu ikizlerle aynı odadasın uykuları gelmiş" dedim. Tamam anlamında başını sallayıp kapıyı açtı.
İkizler içeri girince kapıyı suratıma çarptı. Merve'nin yanına gittiğimde "o kapıyı mı çarptı" dedi. Evet anlamında başımı salladım. Ayağa kalkıp hızlı hızlı yürümeye başladı bende peşinden tabi. "kız Ceyda kapıyı aç" diye bağırdı. Ceyda'dan ses gelmeyince aç diye bir kere daha bağırdı.
Kolundan tuttum bende ve "boşver hadi yatalım" dedim. Aklıma acaba ikizlere bir şey anlattı mı ki Ceyda? Düştü. Sonuçta birlikte kalıyorlardı. Yarın onlarla konuşsam iyi olacaktı. Merve ve ben odaya girdik.
O banyoda bende odada geceliklerimizi giydik. Yatağa uzandım. "yarın ikizlerin ağzını arayalım" dedim Merve'ye. Tamam anlamında başını salladı. Sanırım ikimizin de uykusu geldi ki tabi benim daha çok -Oradan oraya koşturmuştum çünkü- hemen uyuduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hayatım Benim Hikayem
Teen FictionSeher Kendine güvenemeyen bir kız yeni arkadaşlar yeni okul ve yeni bir sevgili ilk ve son sevgili Emre Hayatı hep esprili dalgalı alaylı geçer. Seherle de öyleydi yani sanırım :) Merve Arkadaşlarını canından çok seven onlar için her ş...