Sabah erkenden kalkıp deniz için çanta hazırladık. Mayomu oradan alacaktım. Burada çok beğendiğim bir şey bulamamıştım. Kızlar bikini almıştı. Bende alacaktım ama Emre pek istemedi. Anca mayo giyersem izin vereceğini söyledi. En azından biraz da olsa vücudunu kapatıyormuş.
Herkes hazırlanınca dışarı çıkıp erkekleri beklemeye başladık. Orada oda da tutacaktık. Kızlar ayrı erkekler ayrı odalardı. Erkekler gelince arabaya bindik ve denize doğru gitmeye başladık. Ceydaların düğün işini de halletmiştik. Mert çok güzel bir salon tutmuştu. Ceyda'yı çok zor ikna ettik. Tutturdu ben evlenmem diye.
Mert ikna etti diyebilirim. Ailen seni öğrenmiştir yine onlarla görüşmek istiyorsun evlenmek zorundasın dedi de anca o zaman ikna oldu. Yoksa Ceyda'nın aklında evlenmek yoktu. Denizden gelince kınasını yapacaktık. Sonrada Mert nikah günü alacaktı. Mert'in biraz acele ettiğini söylemiştik ama kararından emindi ve bize de bir şey dedirtmiyordu.
Kına gecesini bizim evde yapacaktık. Ceyda öyle istemişti. Mert'te bir şey demedi. Sonuçta kız gecesiydi. Erkekler bekarlığa veda partisi yapacaklar mı bilmiyorduk. Bu konuda hiç konuşmadılar. Ayvalık'a gelince arabayı durdurdular. Bize odalarımızı gösterip ayrıldılar. Bizde bana mayo bakmaya çıktık. Mayo alınca yemek için buluşacaktık.
Öğle yemeği olacaktı bizim için kahvaltı etmeden evden çıkmıştık. Bedenimi saran bir mayo aldık. Kızlar en azından böyle olsun dediği için bunu aldım. Yemekten sonra Emre bana yüzmeyi öğretecekti. Erkeklerle buluşup otelin restaurantına gittik. Öğlen için bir şeyler istedik ama onlar bize yine kahvaltı getirdi. Emre mayomu görmek istedi ama giydiğimi söyleyince o zaman çıkarınca görürüm diyerek yemeğine geri döndü. Aldıktan sonra giymiştim. Şimdi yeniden odama girmeyeyim diyerek giymiştim.
Yemek yedik ve şimdi deniz zamanıydı. Merve güneşleneceğim diyerek şezlonglara kuruldu. Bizde Emre'yle ben denize girdik. "şimdi yaklaş bana" dedi. Bende yaklaştım belimden tutup yatay pozisyona getirdi. "kollarını yavaş yavaş çırpmaya dene" dedi. Bir sağ bir sol kolumu çırpıyordum ama olmuyor gibi geliyordu.
"olmuyor biraz daha aç kollarını" dedi. Kollarımı açınca yapmayı başardım. "başardım" diyerek ona sarıldım. Emre'de bana gülerek sarıldı. "aferin benim güzelime" dedi ve beni öptü. Biraz öptükten sonra beni bıraktı ve "hadi gel bakalım bana doğru" diyerek geriye doğru yüzmeye başladı. Bende peşinden gitmeye çalıştım.
Başlarda olmuyordu ama o baya ilerleyince kendimi zorlamaya çalıştım. Dediklerini hatırlamaya çalıştım. Hatırladıkça da yapmaya başladım. "hadi Seher bak ben gidiyorum" diyerek beni teşvik etmeye çalıştı ama elimden bu geliyordu. Biraz daha çabaladıktan sonra denizden çıktım. Emre'de arkamdan çıktı.
Koşarak Merve'nin yanına gitti ve plaj havlumu alıp geldi. Bedenime sardı ve "hadi gel bakalım" dedi. "neden böyle bir şey yaptın ki" dedim. "seni kimse görmesin" dedi. Tamam diyerek şezlonguma oturdum. Beni kıskandığını biliyordum şimdi emin oldum.. "ben sana içecek bir şeyler alayım ister misin?" dedi Merve. Kendi biz denize girdiğimizde içiyordu. Birde bana almak istiyordu. "yok ben alırım" diyerek ayağa kalktım ama Emre kızgın bir şekilde bakarak "sen otur ben getiririm" dedi. "ama ben kendim almak istiyordum" dedim. "hayır ben alırım" dedi ve cafeye doğru yürümeye başladı.
"kız Seher bu seni çok kıskanıyor ya" dedi Merve Emre'yi kastederek. "evet bende farkettim biraz hoşuma gitse de bazende kızmıyor değilim" dedim. "sana karıştığı için mi?" dedi Merve. "evet ondan baksana bir içecek aldırmadı birileri görecek diye" dedim. "olsun kıskanması iyi" dedi Merve gülerek. Bunun üzerine bende güldüm ve "sanırım iyi" dedim. Emre içeceklerle geldiğinde elindekini verdi ama yüzüme bakmıyordu. İçeceği elime aldım ve kolunu dürterek "ne oldu neden yüzüme bakmıyorsun" dedim.
"bence sorma" dedi. "ama merak ettim" dedim. Yüzüme baktı hala kızgın olduğu belliydi. Gönlünü nasıl alacağımı düşündüm. Aklıma bir fikir gelmişti. Yanağını öptüm ve "sen beni mi kıskandın?" dedim. Onu gülümseceğimi sanmıştım ama şimdi daha çok kızgındı. İçeceğini dikti ve ayağa kalkıp gitmeye başladı. Bende bunun üzerine ayağa kalktım ve peşinden gitmeye başladım. Kolundan tutup kendime çevirmeye çalıştım ama başarılı olduğum söylenemezdi.
"Emre bir dur" dedim. Durdu ve bana döndü. Beni şöyle bir süzdü ve kolumdan tutup yürütmeye başladı. "Emre kolumu bırakır mısın?" dedim. Ne kolumu bıraktı ne de bir şey dedi. Önüne geçtim ve bu sefer dudağından öptüm.
Bu sefer durdurmayı başardım. Ben öptüm ama o devamını getirdi. Bana sarıldı ve daha çok öpmeye başladı. Bende kollarımı onun boynuna attım. Beni birkaç dakika öptükten sonra "hadi oturalım" dedi. Şezlonga doğru giderken sırıtan bir adet Merve gördüm. Bizi izlediğini anlamıştım. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu.
Emre'yle olunca aklıma diğerleri gelmiyordu. "kızlar ve erkekler nerde" dedim Merve'ye. "Ceyda ve Mert cafedeydi erkekleri en son kız avlarken görmüştüm ikizlerde alışverişe gideceklerdi" dedi. "tamam çok sağol hepsine dikkat etmişsin" dedim. "ee bazıları unuttuğu için" dedi Merve. Dirsek attım ve "yaa niye böyle diyorsun" dedim. "ee kızım unutmuşsun baksana" dedi. "evet unuttum" dedim yüzümü eğerek. "bunda utanılacak ne var kızım boşver sen onların annesi değilsin" dedi Merve. "evet ama yine de dikkat etmeliydim" dedim.
Elini boşver anlamında salladı. Emre "kızlar yemek yiyelim mi ben sanki acıktım" dedi. "yoo ben acıkmadım" dedi Merve. Bende biraz acıkmıştım sanırım bizi deniz yormuştu. Kolunu tuttum ve "istersen kendine atıştıracak bir şeyler al biz acıkmadık" dedim. "tamam güzelim ben hemen geliyorum" deyip beni de yanağımdan öpüp gitti. . Bizde şezlonga uzanıp etrafı izledik. Bir ara içim geçmiş uyuyakalmışım. Hava sıcaktı ama hafif hafifte rüzgar esiyordu. Bu bana çok iyi gelmişti.
İyi Okumalar...
Yorum ve Vote lütfen ...
Umarım beğenirsiniz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hayatım Benim Hikayem
Roman pour AdolescentsSeher Kendine güvenemeyen bir kız yeni arkadaşlar yeni okul ve yeni bir sevgili ilk ve son sevgili Emre Hayatı hep esprili dalgalı alaylı geçer. Seherle de öyleydi yani sanırım :) Merve Arkadaşlarını canından çok seven onlar için her ş...