Alternatif Final; Final 2

1.6K 120 66
                                    

Şok oldunuz dimi dğxmwozmrğv kitabı yazdıktan neredeyse 2 yıl sonra alternatif final yayınlamak... tam benlik hareket 🤠
Aslında orijinal final bu olacaktı ancak yorumlamasını istediğim arkadaşlarım, bu kitaba bu sonu yakıştırmadı. Yine de içimde kaldığı için yazmak ve yayınlamak istedim. Bu arada bazı paragrafların cümleleri ilk finaldekilerle aynı ama tüm paragraf aynı değil, bu yüzden atlamadan okumanız daha iyi olur. İyi okumalar <33
*

Bakışlarım Jimin'i izlerken önümde duran silahın tetiği çekilmiş, tetiğin çekilmesiyle tekrar önüme döndüğümde daha önce hiç duymadığım bir ses adımı haykırmıştı.

"Jungkook!"

Jimin'in sesiydi bu, dudaklarını araladığı anda ağzından firar eden kelimeler ilk kez bir ses yaratmıştı. Gözlerim olabildiğince açılırken bir an nerede olduğumuzu dahi unutmuştum. Beni kendime getiren şey ise, Jimin'in korumaların elinden güç bela sıyrılarak bana doğru koşmasıydı.

"Jungkook, dikkat et!"

Ben henüz ne olduğunu anlayamadan Jimin üstüme atlamıştı. Biz birlikte yere sırt üstü düşerken deponun içinde silah sesi yankılandı. Korkuyla kollarımı üstümde yatan Jimin'e sardım, gözlerimiz buluştu.

"İyi misin?"

"Evet, sessiz ol. Elindeki silahı almalıyız."

Başımı hafifçe sallayarak onu onayladım. Birbirimize tutunarak ayağa kalktığımız an korumalardan biri yere yığıldı. Jimin'in bedenini arkama alırken kendi bedenimi siper ettim, bu noktadan sonra ne olacağını kestiremiyordum.

Koruma yerde baygın şekilde yatarken sırtından akan kan zemin ile buluşarak birikmeye başlamıştı, ateş edilen silahın yanlış kurbanı olmuştu. Yanındaki adam ise korku dolu sesiyle adama sesleniyor, yerde yatan bedeni kalkması için dürtüp duruyordu. Bu esnada tefecinin gözleri ise bizim üstümüzdeydi.

"Bana ne yaptırdığınızı gördünüz mü lan? Kendi adamıma denk geldi mermi! Ben şimdi sizi kurşuna dizmez miyim?!"

Tetiği tekrar çektiğinde bacaklarım titremeye başlamıştı, kendimden çok Jimin'e bir şey olmasından endişeleniyordum. Tetiğin bir kez daha çekilmesi ile sağ olan koruma, yerde yatan adamı bırakarak depodan çıkmak adına koşmaya başlamıştı. Tefeci anlık olarak afallasa bile koruma depodan ayrıldıktan sonra önüne dönmüş ve çatık kaşlarıyla bana odaklanmıştı. Silahı bana doğrulttuğunda Jimin'in önüme geçmek için hamle yaptığını fark etmiş ve sıkıca kolundan tutarak onu durdurmuştum.

"Sakın aklından bile geçirme Jimin."

Her şey öylesine hızlı gelişmişti ki; Jimin'in beni omuzlarımdan duvara doğru iteklemesiyle yere düşmüş ve başımı duvara çarpmıştım, gözlerim kaymaya başlarken Jimin'in ne yaptığına odaklanmaya çalıştım. Gördüğüm şeyle hızla ayağa kalkıp ona yardım etmek istesem bile başımın fazlasıyla dönüyor olmasından dolayı ayağa kalkarken sendeleyip yere düşüyordum. Jimin, tefecinin elindeki silahı almaya çalışıyordu. İkisi de silahın kontrolünü kendi eline geçirmek için çaba sarf ediyordu. Nihayetinde ayağa kalkmayı başardığımda duvara tutunarak destek almaya çalıştım; bu sırada tefeci, Jimin'in karnına dizini sertçe geçirerek yalpalamasına sebep olmuş ve silahı yere çömelen Jimin'in kafasına dayamıştı. Korku, tüm bedenime hükmetmeye başlarken olduğum yerde donakalmak istediğim son şeydi. Titrek bir nefes alıp birkaç hamlede Jimin'in önüne geçtim, tefecinin kolundan tutarak silahın yönünü değiştirdim.

Tacet Caritate | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin