"Juyeon. Eric neden benden kaçıp duruyor? Ona bunu soracak kadar yaklaşamıyorum bile."
"Bunu bilmiyordum, onunla konuşacağım. Ama o çok yorgun olduğunu ve dinlenmek istediğini söyledi, bugün belki yanına gelmeyebilir."
"Önemli değil sadece konuş onunla. Bir sorun varsa bilmek istiyorum."
"Tamam Changmin." Juyeon arkadaşının yanından ayrılıp doğruca Eric'in odasına yürümüştü. Ona seslenmeden içeri girip kapıyı kapatmıştı. Eric banyodaydı.
Juyeon gelen su sesine yöneldiğinde Eric'i duvara yaslanmış duş alırken görmüştü, Eric de onu görmüştü.
"Juyeon! Juyeon çık dışarı. Tanrı aşkına ne işin var burda?"
"Eric dün gece birlikteydik ama sen benden utanıyor musun?"
"Evet ama sürekli patavatsızca gelip beni izleyemezsin."
Juyeon gözlerini kapatmıştı. "Neden Changmin'den kaçıyorsun?"
"Kaçmıyorum." Eric gözlerini kaptmış olan Juyeon'u süzmüştü. "Sadece çok meşgulüm."
"Peki, duşunu al daha sonra birlikte yemek yiyelim. Hala kahvaltı yapmadım ve çok açım."
"Hayır, çalışmam gerek."
"Eric. Bana yalan söylemiyorsun değil mi?"
Eric suyu kapatıp havlusunu beline sarmıştı. Juyeon onun banyo mermerindeki ıslak ayak sesini duyduğunda gözlerini açmıştı.
"Sana neden yalan söyleyeyim? Sadece Changmin ile takılmak beni sıkıyor, önemli bir durum yok hatta ondan kaçtığım da yok."
Juyeon önüne gelen Eric'in çenesini tutup onu öpmüştü.
"Güzel, buna sevindim. Yine de Changmin'le ya sen konuşacaksın ya da ben."
"Sen konuş eğer çok istiyorsan."
"Peki, ona bana söylediklerini söylerim."
Eric ona kafa sallamıştı. Kaşları çatılmıştı, gideceği sırada durmuş ve Juyeon'a tekrar bakmıştı.
"Bir daha odama böyle girme."
Juyeon onun bileğini tutmuş ve burnuna götürmüştü. "Lavanta kokun nerde?"
Bileğini çekmeye çalışmıştı Eric. "Sürmedim."
"Getir, sürmene yardım edeceğim."
"İstemiyorum, buna gerek yok."
"Gerçekten son günlerde beni hiç dinlemiyorsun Eric. Dün geceyi ayrı tutuyorum, beni cidden hiç dinlemiyorsun ve bu artık canımı sıkıyor. Anladın mı beni?"
Eric kafa sallayıp lavanta yağını getirmişti. Juyeon cam şişeyi alıp kapağını açmıştı. Eline biraz lavanta yağı döktükten sonra şişeyi yere bırakmıştı.
Eric ile yer değiştirip onun sırtını duvara yaslamış ve ellerine bulaşmış kokuyu içine çekmişti. Ardından Eric'in kollarına dokunmaya başlamıştı. Dokundukça soğuk ve ıslak bir his bırakıyordu Juyeon.
Ardından Eric'in kollarını başını üzerine kaldırmasını istemişti. Ona daha da yaklaşıp, başının üstüne kaldırdığı kollarına dokunmaya başlamıştı.
"Ellerin kurumuş, tekrar yağ dökmen gerekiyor."
Juyeon gülmüştü. "Çok erotik."
Eric de Juyeon gibi söylediği şeye gülmüştü. Ama Juyeon bu anı bölmek istememişti. Başının üstünde birleştirdiği ellerin bileklerini sıkıca kavramıştı sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dragon king - juric
FanfictionKorede ün salmış bir kiralık katil, düşmanlarından birinin elinde, bir sorgu odasında hafızasını kaybetmiş halde uyanır. juric & nyukyu