+15
Kendini beğenmişlik ve yalanlar, çok güzel ölümcül maskelerin ardına gizlense ve hatta bunlar bir hap olsa; insanlar bu ilacı içmek için birbirleriyle yarışır.
Çünkü insanoğlu genellikle gerçeği görmek istemez.
"Yalvarıyorum..." diye mırılda...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeji ve Yuna ile kafeteryadan içeri giren Ryujin'in gözleri etrafta tek bir kişiyi aradı. Dün gece Yuna ile birlikte hakkında detaylı bir araştırma yaptığı kişi; Lee Chaeryoung.
Onunla ilgili fazla bir şey öğrenememişlerdi, çok ilginçti. Yuna, ufacık bir araştırma yapsa bile insanlar hakkında yeterince bilgiye ulaşırdı. Zor da olmazdı. Ama Lee Chaeryoung hakkında öğrenecek hiçbir şey yoktu. Sıradan, basit bir siyaset bilimi bölümü öğrencisi idi. Sanki kız hayatını gizli tutmaya çalışıyor gibiydi. Jisung'ı söz vermese muhatap bile olmazdı Ryujin onunla. Ama arkadaş yüreği işte, dayanmıyor.
Yuna, masalardan birinde tek başına oturan Chaeryoung'ı işaret etti, "İşte orada."
"Gidip konuşalım."
Yeji, Ryujin'in kolundan çıktı, "Ben bize kahve alayım."
Yanlarından ayrıldı. Ryujin ile Yuna masaya doğru ilerlediler ve sorma gereği duymadan boş sandalyelere geçtiler. Chaeryoung şaşkınlıkla kaldırdı kafasını okuduğu kitaptan. İkilinin üstünde gezdirdi gözlerini. Yüzlerindeki kendilerinden emin gülümseme, Chaeryoung'ın gergin hissetmesine neden olmuştu. Onların geçen günlerde reddettiği Han Jisung'ın arkadaşları olduğunu biliyordu.
Yuna, sanki yıllardır arkadaşlarmışcasına; "Selam N'aber?"
"Şey, selam?"
Ryujin, kollarını masaya yaslayarak Chaeryoung'ın yüzünü inceledi. Güzel bir kızdı. Kızıl saçları onu havalı gösteriyordu ama karakterine zıt olduğu belliydi. Tabii bunu şimdiden bilemezlerdi.
"Lafı dolandırmayı sevmem; Jisung hakkında konuşmak için geldik."
Chaeryoung iç çekerek kitabını kapattı ve kenara koydu.
"Tahmin edebiliyorum. Ama konuşacak bir şey olduğunu düşünmüyorum, kızlar."
Yuna; "Jisung'ı yeterince tanımıyorsun, tanısaydın onu bu kadar çabuk reddetmezdin. En azından bir şans verirdin. Biz de bunu anlatmaya geldik sana."
Ryujin ekledi, "Senden bu kadar çok hoşlanan bir çocuğu kaçırmamalısın."
Chaeryoung'ın gerginliğine hafif sinir de eklenmişti. Bu kızlardan hoşlanmamıştı nedense. Kalkıp gitmek istiyordu.
"Bakın; bu benimle Jisung arasında bir durum. Bence siz bunun dışında kalmalısınız."
Ryujin kaşlarını çattı. "O benim arkadaşım. Onu ilgilendiren şey beni de ilgilendirir. Dolayısıyla üzülmesinden nefret ediyorum. Bilmem anlatabildim mi?"
Chaeryoung daha fazla dayanamamış ve sesinin sert çıkmasına engel olamamıştı.
"Arkadaşı olmanız onun hayatına müdahale edebileceğiniz anlamına gelmiyor ama!"
Ryujin ile Yuna şaşırmış ve birbirlerine bakmışlardı. İkisi de bu çıkışı beklemiyordu ve Ryujin oldukça sinirlenmişti. Gözlerini Chaeryoung'a çevirdi tekrar.
