+15
Kendini beğenmişlik ve yalanlar, çok güzel ölümcül maskelerin ardına gizlense ve hatta bunlar bir hap olsa; insanlar bu ilacı içmek için birbirleriyle yarışır.
Çünkü insanoğlu genellikle gerçeği görmek istemez.
"Yalvarıyorum..." diye mırılda...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yuna, kendisine yaklaşan Yeji'nin yüzündeki gülümseyi görünce ayağa kalkmıştı sevinçle. Hyunjin, Chaeryeong ve Felix de onun gülümsemesi ile mutlu olmuşlardı. Dün, videoyu izlemiş olacak ki bugün morali yerine gelmişti. Yanına yaklaştığı an Yuna'ya sıkıca sarılmasından da anlaşılıyordu zaten.
"Bebeğim! Bak, gördün mü? Boşuna üzüldün o kadar. Sonunda gerçekler ortaya çıktı."
Yeji geri çekildi. "Ryujin sayesinde. O nerede? Ona teşekkür edip sımsıkı sarılmak istiyorum!"
"Sabah mesaj atmış, halsiz hissettiği için bugün evde kalacakmış. Nesi olduğunu bilmiyorum ama gerçekten çok iyi bir şey başardı, Ahra sürtüğüne haddini bildirdi Ryuka'm."
Felix yutkundu ve kafasını öne eğdi. Ryujin onu evinden kovduktan sonra bugün konuşmayı planlanmıştı ama o gelmemişti işte. Gerçi ne konuşacağını da bilmiyordu ki.
Chaeryeong da ayağa kalktı ve Yeji'ye sarıldı, "Ne kadar rahatladım bilemezsin, o hakaretleri hak etmiyordun."
Yeji tebessüm etti. "Bir önemi yok artık. Kampüsten içeri girdiğimden beri en az on kişi benden özür diledi, inanabiliyor musunuz? Şok oldum."
Yuna ellerini çırptı. "Her şey yoluna girdiğine göre artık yılbaşı partisi hakkında konuşabilir miyiz? Birkaç gün kaldı sadece, mükemmel planlarım var!"
Hyunjin iç çekerek arkasında yaslandı, "Şu partilere olan sevdan Huening Kai'ye olan aşkından daha fazla."
"Hayatım, ben parti kızıyım ve Kai bütün partilerde yandakçım gibi benimle olacağına göre bir sorun yok. Tabii önce çocuğu tavlamam lazım. Neyse hadi oturun, dersim başlamadan şu meseleyi konuşalım. Ben diyorum ki..."
Böylece Yuna'nın çılgın parti fikirlerini dakikalarca dinlemeye maruz kalmışlardı hep birlikte.
💋💋💋
Yeji, ilk dersinin bitiminin ardından lavaboya gitmişti. Yuna apar topar amfiden çıktığı için onun nereye gittiğini bilmiyordu ama peşinden koşacak hali de yoktu. Lavabodan çıktıktan sonra belki kafeteryadadır diye oraya ilerledi.
"Yeji..."
Tanıdık ses ile adımları durmuş, yavaşça arkasına dönmüştü. Fakat gördüğü manzara karşısında şok olmuş bir ifadeye ona yaklaşmıştı birkaç adım.
"Y-Yeonjun... Ne bu halin?"
Yeonjun'un yüzü yara bere içindeydi, akıl alır gibi değil.
"Ben, bir daha seni rahatsız etmeyeceğimi söylemek istemiştim."
"Ne?"
"Özür dilerim Yeji, bundan sonra senden uzak duracağım. Söz veriyorum."
"Yeonjun, bunu sana kim yaptı? Neden durup dururken böyle şeyler söylüyorsun?"
