Hızlı geçen bir hafta sonunun ardından pazartesi günü göz açıp kapayıncaya kadar gelmişti. Hafta sonu kütüphanede proje ödevi geçmişti ve Ryujin'in grubu oldukça hazırdı. Yeji ise hayatının en berbat hafta sonunu geçirmişti. Gruptakiler o kadar sorumsuzlardı ki, onların yapmaları gereken kısımları bile Yeji hazırlamak zorunda kalmıştı.
Ders başlayalı yirmi dakika oluyordu, bir iki grup çıkıp sunmuşlardı projelerini. Ardından Ryujin'in grubu çıkmıştı. Herkes iş bölümü yapmıştı ve çok iyi hazırlandıkları belliydi. Zaten bu öğrencilerden de en iyisi beklenirdi.
Hae Wanghwa, Shin Ryujin, Shin Yuna, Lee Dami, Cha Eunwoo ve Kim Jong In; mükemmel bir iş çıkarmışlardı. Yeji, onları izlerken iyice endişelenmeye başlamıştı, asla böyle iyi bir sunum yapamayacaklarını düşündü. Şu anda bile tek umursayan kişi kendisi idi, gruptakiler gayet rahat davranıyorlardı ve bu durum Yeji'yi iyice delirtiyordu.
Bir arkada oturan Park Sohan ve Tae Dagyu'ya döndü, birbirlerine telefondan bir şeyler gösterip kıkır kıkır gülüyorlardı. Yeji kaşlarını çattı.
"Biraz sonra projemizi sunacağız, biraz buraya odaklanın artık!"
İkisi de Yeji'ye baktı. Sohan, anında telefonunu cebine koyarak Yeji'yi rahatlatma çabasına girdi, "Hey! Yeji-yah, endişe etme. En iyisini yapacağız!"
"Tabii ki! Merak etme Yeji, en az B alırız. Senin verdiğin notlara çalıştık."
Yeji gözlerini devirdi bu iki aptal çocuk karşısında, "Bütün gece sizin kısımları yazmak ve ezberlemek ile uğraştım. Şimdi siz beş dakikalık okuma ile çalıştığınızı mı düşünüyorsunuz?"
Dagyu'nun yanında oturan Lee Ki Jo; "Dostum, sadece boktan bir sunum. Neden bu kadar abartıyorsun?" diye konuşunca Yeji yumruklarını sıktı ona bakıp, "Çünkü sizin aksinize ben yüksek not almayı umursuyorum."
Yeji dışında gruptaki tek kız olan Kang Ahra, Yeji'nin cümleleri ile sinirlenmesine engel olamayıp alayla güldü. Onun için kesinlikle hem suçlu hem güçlü diyebiliriz.
"Ya! Hwang Yeji... Her şeyi sen yaptın diye kendini liderimiz mi sandın? Biz de çalıştık herhalde, tek çabalayan sen değilsin."
"Pardon? Senin yapman gereken tek şey kumaş parçalarını küçük kareler şeklinde kesip kağıda yapıştırmak ve adını yazmaktı, onu bile ben yaptım!"
Ahra, kendini savunmaya girişti hemen, "Bulamadım bir kere! Evim buralara ne kadar uzak, sen biliyor musun? En yakın kumaş pazarına bile iki minibüsle gidiliyor."
"Ahra, bir haftadır hiç mi gitme şansın olmadı kumaş almaya? Sorumsuzluğunuzdan bıktım cidden." daha fazla kavga etmek istemeyen Yeji önüne döndü. Sohan, Ahra'yı omzundan dürttü, "Ne oluyor buna şimdi?"
"Lee Felix ile çıkmaya başladı ya havalara girdi tabii. Aish, sinir bozucu!"
Yeji, bunu duysa da kulak asmadı. Birkaç kızın Felix yüzünden kendisini kıskandığını biliyordu. Bu konunun onunla ilgisi yoktu bile, uzatmak istemediği için Ahra'yı boş verdi. Zaten sıra onlara gelmişti bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beggin You | ryulix
Fanfiction+15 Kendini beğenmişlik ve yalanlar, çok güzel ölümcül maskelerin ardına gizlense ve hatta bunlar bir hap olsa; insanlar bu ilacı içmek için birbirleriyle yarışır. Çünkü insanoğlu genellikle gerçeği görmek istemez. "Yalvarıyorum..." diye mırılda...