Pazar sabahı erkenden kalkıp koşuya çıkmıştı Ryujin. Aslında buna ihtiyacı yoktu. Bedeni oldukça fit idi ve sağlıklıydı da, zaten koşuya çıkma alışkanlığı yoktu. Hatta bu bir ilkti belki. Normalde sinirini atmak için çizim ya da dikiş yapardı.
Kulaklıklarını takmış, dakikalardır koşuyordu. Kulağında çalan therefore i am şarkısı bitince biraz yavaşladı ve cebindeki telefonu çıkarıp 'sakinleşmek için dinle' listesini açtı. Ter içinde kalmıştı bu esnada. Listede gezdirdi gözlerini. Sadece operalardan ve klasik müziklerden oluşuyordu.
Frühlingsstimmen
Queen Of The Night
My Mother Told Me←
Sempre Libera
Je Veux VivreMy Mother Told Me dinlemenin onu rahatlatacağına emindi, açtıktan sonra tekrar cebine koydu telefonu ve hızlandı. Ne yazık ki daha önce defalarca işe yarayan bu çözüm, şimdi hiç yardımcı olmamıştı. Ryujin'in öfkesi dinmemişti. Sakinleşemiyordu.
Kayalıklara doğru ilerledi ve kumlara yürüyüp denize yaklaştı. Etrafta fazla insan yoktu, ki olsa da umurunda değildi.
Güçlü bir çığlık attı.
Kustu tüm sinirini.Ardından gözyaşları akmaya başlamıştı. Öyle bir duygu karmaşasıydı ki, hangi bir hissi ile baş edeceğini bilmiyordu Ryujin. Ne yapması gerektiği konusunda emin değildi ve hayatında hiç bu kadar kötü hissetmemişti.
Felix'e beslediği şeyler çok yoğundu... Asla aşk değildi ama onunla yakınlaştıkları geceyi deli gibi özlüyordu. Sadece iki gün süren hikayelerini geri istiyordu.
Bu hikayenin tam orta yerinde ise yakın arkadaşı Hwang Yeji vardı ve onun yüzünü gözleri önüne getirince bile sinirleri bozuluyordu Ryujin'in. Halbuki onun hiçbir suçu yoktu. Ama Ryujin ondan nefret etme konusunda kendisine engel olamıyordu.
Bir süre sahilde oturdu, derin derin nefesler aldı. Listedeki bütün operaları ve klasik müzikleri bitirdi. Teri soğumuştu, bu yüzden şimdiden beli ağrımaya başlamıştı bile. Böyle bir aptallık yaptığı için küfürler savurarak sahilden ayrıldı, evine döndü.
💋💋💋
Dün dolu dolu bir çığlık ile tüm sinirini attığını sansa da, az ilerideki çifti görünce yeniden gerilmişti Ryujin.
Pazartesi sabahı, ilk dersi için gelmişti 10:20 dolaylarında. Ve şimdi dersi ekip gitmek istiyordu bu manzarayı gördükten sonra.
Felix, Yeji'yi duvara yaslamış, dirseğini de duvara koyarak ona iyice yaklaşmıştı ve diğer eliyle de saçları ile oynuyordu. Bir tutamını parmağına dolayıp yüzünde çapkın bir gülümseme ile karşısındaki kıza bakarken, Yeji de kızaran yanakları ile gülümsemişti.
Felix, kafasını bir anlığına yana çevirdiğinde Ryujin'i görmüş, gülümsemesi genişlemişti. Çatık kaşları ve kolları arasında sıktığı defterleri ile Felix'in amacına ulaşmasına istemeden yardımcı oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beggin You | ryulix
Fanfiction+15 Kendini beğenmişlik ve yalanlar, çok güzel ölümcül maskelerin ardına gizlense ve hatta bunlar bir hap olsa; insanlar bu ilacı içmek için birbirleriyle yarışır. Çünkü insanoğlu genellikle gerçeği görmek istemez. "Yalvarıyorum..." diye mırılda...