+15
Kendini beğenmişlik ve yalanlar, çok güzel ölümcül maskelerin ardına gizlense ve hatta bunlar bir hap olsa; insanlar bu ilacı içmek için birbirleriyle yarışır.
Çünkü insanoğlu genellikle gerçeği görmek istemez.
"Yalvarıyorum..." diye mırılda...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Lee Chaeryeong, Lee Felix'in kardeşiymiş."
"Kardeşlermiş!"
"Neden saklıyorlardı ki?"
"Chaeryeong tek çocuk olduğunu söylemişti, yalancı!"
"Üvey kardeşlermiş ama."
"Chaeryeong'ın annesi onları terk etmiş."
"Lee Felix düzgün bir abi olsaydı kardeşini korurdu."
"Ryujin az bile yaptı!"
"Felix utanıyormuş Chaeryeong'dan, o yüzden saklamak istemiş."
"Ben Chaeryeong saklamak istemiş diye duydum."
"Lee Yalancı Kardeşler."
"İkisi de aptalın teki, nereye kadar saklayabilirlerdi ki?"
"Ryujin onlara hadlerini bildirdi."
Dedikodular, dedikodular...
Chaeryeong ne kadar haklıymış meğer. İnsanlar, kendi hayatları dışında herkesin hayatına maydanoz oluyor. Felix'in kardeşi olduğunu saklıyormuş gibi görünüyor ama asıl sır olarak saklamak istediği şey bu değildi.
Acınası bir hayatı olduğunu düşünüyordu ve bunu kimse bilsin istemiyordu. Çünkü o yeterince acıyordu kendisine. Bir başkasına gerek yoktu.
Annesi onu terk etmişti, babası yeterince ilgilenmiyordu onunla, tek arkadaşı kendisinden iki yaş büyük abisi idi. Tüm bunlara rağmen hayatını dolu dolu yaşamaya çalışıyordu ama buna bile izin yoktu.
Han Jisung gibi temiz kalpli ve tatlı birini kim reddeder, değil mi? Chaeryeong etmişti işte. Ama onun, sakladığı sırlarını öğrenmesini istemediği için reddetmişti ve bununla asla övünmezdi. Onu, hayatındaki dramlara dahil etmekten kaçınmıştı bir nevi. Ama Ryujin çok yanlış düşünmüştü.
Göğsünün biraz üzerinde, gerdanında, boynunda ve az da olsa yüzünün sağ tarafında oluşan yanıkları inceliyordu. Neyse ki çok ciddi yanıklar değillerdi ama birkaç gün izi kalacak gibiydi. Doktorun verdiği kremi sürmeye başladı gözyaşları içinde. Hayır, acıdığı için ağlamıyordu. Asıl yarası içteydi.
Krem sürme işlemi bittikten sonra bulaşmasın diye sargı bezi sardı vücuduna. Yüzüne bir şey yapmadı, kazağını giydi. Aynanın karşısında oturmaya devam etti. Ağlaması yavaşlasa da dinmiyordu. O sırada kapı tıklatıldı, Felix girdi içeri. Chaeryeong'ın kızaran gözleri ve nemli yanakları yüreğini burkmuştu. Kapıyı kapatıp yanına yaklaştı ve arkasına geçip ellerini omuzlarına koydu fazla bastırmadan.
Makyaj masasının üzerindeki lastik tokaya uzandı ve kardeşinin saçlarını bağlamaya başladı.
