25- Defne'nin Zehri

53.3K 3.4K 1.7K
                                    

Bölümü hem Defne'den hem Savaş'tan yazmak istedim o yüzden 3. kişi ağzından yazdım tşk.

Olly Murs & Flo Rida - Troublemaker

İyi okumalar...

Defne, oldukça sıcaklanmış ve kan ter içinde kalmış bir şekilde gözlerini araladığında kafasına kadar çektiği yorganını fark etmişti. Can havliyle üzerinden atıp derin bir nefes aldı. Şimdi neden bu kadar sıcaklandığını anlıyordu. Ne ara yorganı kafasına çekmişti?

Uykulu bir şekilde gözlerini kırpıştırarak yatağından kalktı ve ayaklarını sürüye sürüye odadan çıktı. Banyoya gidip elini yüzünü yıkamadan önce su içmek istemişti, boğazı acıyordu. Birbirine girmiş saçlarındaki tokayı çözüp elini saçlarından geçirdiğinde mutfaktan içeriye girmişti.

Yeni yıkanmış ve lavabonun yanına serilmiş bezin üzerinde duran bardaklardan birini alıp su doldurdu ve birkaç yudum aldı. Gözleri hâlâ tam bir şekilde açılmamıştı.

Uykulu uykulu iç geçirerek mutfağın çıkışına yöneldiğinde gözlerini tam açamadığı için mutfak kapısında dikilen bir şeye çarpmıştı. Tek gözünü kısıp başını geriye çekti ve yukarıya kaldırdı, kaldırdı, kaldırdı...

Savaş.

Defne'nin kalbi heyecanla sıkışırken bunu yaşayan tek insan olmadığından habersizdi. Savaş, kızın uykudan yeni uyanmış ve sıcaklandığı için al al olmuş yanaklarına baktığında sertçe yutkundu. Saatler önce kalbine maraton koşturduğu yetmezmiş gibi şimdi de kızın o yanaklarını ısırmak istiyordu.

İçinden geçenler Savaş'ın irkilerek geri çekilmesine neden oldu. Defne, Savaş'ın aklından kendisiyle alakalı nasıl düşünceler geçtiğinden habersizdi. Yeni uyanmış ve aynaya dahi bakmamıştı. Şakayla karışık sordu. "O kadar mı korkutucu görünüyorum ya?"

Defne şimdi de uykulu sesiyle Savaş'ı mahvetmişti. Savaş'ın dili kısa bir anlığına tutuldu, hiçbir şey söylemedi. Ne diyecekti? Onu ısırmak istediğini mi söyleyecekti?

"Korkutucu görünmüyorsun. İrkildim öyle işte," diyerek saçma sapan bir açıklama yaptı Savaş. Neyse ki uykusundan yeni uyanmış Defne bir şeyleri sorgulayabileceği bir halde değildi. Gözlerini kırpıştırıp "Abi..." dediğinde Savaş'ın yüreğine bir anda bir bıçak saplandı.

Abi mi? Aralarında 1 yaş vardı. Ne abisinden bahsediyordu?

"Abi?"

Defne, kafasını onaylarcasına sallayıp konuştu. "Abim nerede diye soracaktım ama nefesim yetmedi," diye mırıldandıktan sonra elindeki bardaktan bir yudum aldı. Bu sırada bir cevap beklediği için gözlerini Savaş'ın yüzüne çevirmişti. Mutfağa vuran akşam güneşi Defne'nin yüzüne geliyordu. Sarıya doğru rengi açılan gözlerine bakarken Savaş, o renkte bir an için kaybolmuştu.

"Odasındaydı."

Defne'nin sorusunu uzun bir süre geçmeden cevapladığı için kendini tebrik etti. Ne olduğunu bir türlü anlayamıyordu. Saatler öncesine kadar gayet normal bir insandı. Bu evi ikinci evi gibi görürdü hatta, rahatça dolaşırdı ancak şu an resmen diken üzerindeydi.

Defne, elindeki bardakla beraber mutfaktan çıktığında Savaş'ın adımları onu takip etmişti. İkisi de Yiğit'in odasına girdiklerinde Yiğit, yatağında oturmuş bir vaziyette, ayağını uzatıyordu. Kardeşini, karışmış saçlarını ve al al olmuş yanaklarını görünce gülümsedi.

RÜYALARIMDA | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin