「İki」

2.1K 218 165
                                    

2; İstersen dünyanın öbür ucunda ol, elimi uzatsam tutabilirim seni. Gel. Yanacaksak beraber yanalım.


 Yanacaksak beraber yanalım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Jeongguk defalarca kez kıpırdandığı yatakta sağa sola dönmeye bir süre daha devam etti. Yabancı yerde uykuya dalamazdı üstelik kendi yastığı da burada değildi. Gözüne bir türlü uyku girmiyordu.

Tekrar sağ omzuna döndüğü sırada yüzüne yediği yastıkla olduğu yerden sıçramıştı. "Boğmak istiyorum seni." diyerek bağıran oda arkadaşına nispeten oturduğu yatakta kalçasını sağa sola sallamaya başlamış ve yatağın gıcırdamasına sebep olmuştu.

Jimin onun bu hareketleri karşısında sinirden deliye dönmek üzereydi. Bir başkası tarafından uyandırılmaktan nefret ederdi. "Senin sıkıntın ne ya? Uyusana." diyerek çattığı kaşlarıyla konuştuğunda Jeongguk ellerini şortunun cebine koyarak camın önüne geçmişti. Mermer çıkıntısına oturarak dizlerini kendine çektiğinde başını da cama yasladı. "Uyuyamıyorum ki." dedi sessizce.

"Malikanenden sonra vasat geldi tabi uyuyamazsın." diyerek alayla güldü Jimin. Ardından kendisine bakan gözlere denk geldiğinde yanlış bir şey söylemiş gibi gergince yutkunmuştu. Çocuğun bakışı neredeyse onu pişman edecekti. "Alışırsın." dedi sessizce. Jimin neden kötü hissettiğini anlamasa da uykuya dalmaya çalışarak bunu düşünmemeye karar verdi.







"Pişt."

Jimin cama yaslanarak uykuya dalan çocuğu kahvaltı için uyandırmaya çalışıyordu. Normalde bu çocuğun kendisiyle muhatap olmasını istemiyordu ama aç kalmasına da göz yummak istememişti. Ne kadar sert gözükmeye çalışsa da bunu başarabilen birisi değildi.

Önlüğünün ucundan çekiştirmeye devam etti. "Jeongguk hadi uyan." Bedeninin kıpırdamasıyla koşarak yatağına geçen Jimin, sanki az önce onu uyandırmak isteyen o değilmiş gibi hareketler yapmaya başlamıştı.

"Sonunda prenses." dedi gözlerini devirerek, ardından "Beni takip et." dedikten sonra Jeongguk başıyla onaylayarak hızla lavaboya girdi. Elini yüzünü yıkamış ve kendisini bekleyen oda arkadaşını takip ederek kahvaltı salonuna inmişti.

"Davet ettiğimi hatırlamıyorum?"

Jimin karşısına geçen oda arkadaşına bakarak söylendiğinde Jeongguk, "Sen hep böyle çok mu konuşursun Jiminsii." diyerek patatesini ağzına atmıştı. Bu çocukla arkadaş olmak istiyordu sebebiyse; sevimli olmasıydı.

"Neden buradasın Jiminsii." diyerek merakla sorduğunda Jimin ağzındaki lokmasını yavaşca çiğnemeye başladı. Sorusunu görmezden gelerek yemeğine devam etti. "Beni babam kapattı onu daha fazla rezil etmeyeyim diye."

Jimin içinden "İsabet olmuş." dese de üstten bakış atarak omuz silktiğinde "Sormadım." diyerek susmasını beklemişti. Jeongguk ise bunu duymamazlıktan geldi.

Falling again | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin