16; Bütün kederleri ve sevinçleri paylaşalım. Sana sevinç düşsün, bana keder.
Benim ellerimde kanlı diken yaraları, senin ellerinde kanlı güller.Dünyanın en uzun süren gecesinden sonra tıpkı ilk tanıştıkları gün gibi koltuktaydılar. Yaşanılanların üzerine bir perde çekerek birbirlerine sığındılar. Tekrar ve tekrar. Her zorluğa rağmen birbirinden gidemeyen iki adam, tek vücut olmuş görüntüsüyle belki de günlerin acısını çıkaran derin bir uyku çektiler.
Güneş varlığını belli etmek istercesine perdeden içeri girmeye çalıştığı vakit, Taehyung çoktan yarışıyormuş gibi göz kapaklarını aralamıştı. Günlerdir hasret kaldığı yüz kollarının arasındaydı ve bu çocuk sevinciyle tepinmesine sebep oldu. Liseli bir genç gibi kanı kaynıyordu resmen, bunun farkındalığıyla sessizce kıkırdadı.
Dirseğinden destek alarak hafif yükseldiğinde öne düşen saçlarını geriye doğru taradı. Boştaki eli, aralarında sadece milimetre olan güzel yüze dokunmak için titriyordu. Çocuğun kaşlarına dökülen buklelerini parmağına dolayarak küçük ritimlerle oynamaya başladı. Bunu yaparken otuz iki diş sırıttığını Jeongguk görse fena dalgasını geçerdi.
Dişlerini gıcırtacak kadar sevimli duran yüzüne dalıp gitmişti. Hiçbir şey yapmasa bile, sadece uyurken bile nasıl bu kadar mutlu edebilirdi aklı almıyordu. Öne büzülmüş dudaklarına yumuşak bir öpücük bırakarak geri çekilmeyi dilerken bunu yapmak istemediğini içten içe biliyordu. Açıkta kalan alnına, yanaklarına, burnuna, gözlerine, çenesine... Dudaklarının temas etmediği tek bir nokta kalmayana kadar devam etti.
Kendini bir rüyaya hapsolmuş gibi hisseden Jeongguk, huylanarak burnunu kırıştırdığında uyanmamak için adeta direniyordu. Mümkünmüş gibi kendini daha da yaslayarak yüzünü tamamen esmerin göğsüne gömmüştü. Taehyung saçlarını karıştırarak bu sefer sesli bir gülüşle karşılık vermişti. Kolundan eksik etmediği gümüş saatine gözü iliştiğinde saatin henüz, en azından Jeongguk için erken olduğunun farkına vardı. Son derece yavaşlıkla hareket ederek kolları arasından çıktığında dizlerine kadar inen battaniyeyi üzerine örterek odasına çıktı.
Yarın izni bitiyordu ve hazırlaması gereken bir quiz vardı. Bu yüzden Jeongguk uyanana kadar işlerini halletmeye çalıştı. Böylelikle geriye kalan zamanını sevgilisi için harcayabilirdi. Öğrencileri sık sık yaptığı quizlerden hoşlanmasa da Taehyung bu durumu fazlasıyla ciddiye alırdı. Yaklaşık kırk dakika kadar bir süre geçtiğinde taslaktaki sorularını bilgisayarına geçirmeye başladı. Bu sırada sanki odasındaymış gibi yüksek sesle adının seslenildiğini duyduğunda eli ayağına dolaşarak odadan fırlamıştı.
Jeongguk'un telaşlı sesi onu panikletirken merdivenlerden düşme tehlikesi geçireceği anda frenlemişti. Jeongguk koltukta dizleri üzerinde iki elini de beline koymuş şekilde bekliyordu. Taehyung birkaç adımda yanına vardığında korku dolu yüz ifadesi Jeongguk'u keyiflendirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Falling again | Taekook
FanficSkandallarıyla ailesinin soyadına leke sürmekten zevk alan başkanın asi ve hırçın oğlu Jeon Jeongguk atıldığı 15. lisenin ardından rehabilitasyon merkezine kapatılır. Kurallarının dışına çıkmayan, disiplinli bir öğretmen Kim Taehyung, genç çocuğu ka...