Skandallarıyla ailesinin soyadına leke sürmekten zevk alan başkanın asi ve hırçın oğlu Jeon Jeongguk atıldığı 15. lisenin ardından rehabilitasyon merkezine kapatılır.
Kurallarının dışına çıkmayan, disiplinli bir öğretmen Kim Taehyung, genç çocuğu ka...
8;Bir bakış bir aşığı saatlerce ağlatır. Bir bakış bir aşığı aşkından emin eder, sevişenler daima gözlerle yemin eder.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jeongguk okuldaki ilk haftasını ilk kez sorunsuz tamamlamıştı. Ailesi bile bu durumu garipsiyor, her an müdürden bir şikayet bekliyordu. Fakat Jeongguk onların istediğini bu sefer vermemişti.
Sadece Taehyung'un derslerini dikkatle dinliyordu. Hiç konuşmuyor her hareketini izliyordu. Taehyung ise bir kez bile ona bakmıyordu. Bu hareketi Jeongguk'u sinir etse de öğle molalarında buluşma noktaları olan kütüphanede verdiği minik öpücükleri gönlünü almaya yetiyordu. Taehyung'a olan kızgınlığı sadece bir ders saati sürebiliyordu.
Bahçede sürekli soru soruyormuş gibi elinde test kitabıyla Taehyung'un peşinden ayrılmıyordu. Bunun sebebi Taehyung'un yanından bir saniye bile ayrılmak istememesi, bir başka sebebiyse diğer öğrencilerin yanına gelerek sırnaşmasını engellemekti. Bu okuldaki herkese sinir oluyordu, Taehyung'u sevenlere daha da sinir oluyordu.
Öyle ki daha ilk gün sınıfta "Canım." diyerek hitap ettiği kızın defterine Taehyung'un gözü önünde su dökmüştü. Taehyung bahçede kendisine test kitabıyla koşan çocuğa ilk olarak bunu neden yaptığını sorduğunda "Canım öyle istedi." diyerek göz devirmişti. Basketbol takımının kaptanı Taehyung'un peşinden ayrılmıyordu ve bu da Jeongguk'un gerilmesinin bir diğer nedeniydi. Oldukça sert tavrına rağmen öğrenci dostu bir öğretmendi, bu da herkes tarafından sevilmesini sağlıyordu. Sadece bir kez basketbolda gösterdiği hünerini her defasında dillerinde gezdiriyorlardı.
Bankta birlikte soru çözüyormuş gibi yapıp birbirleri hakkında konuştukları zaman yanlarına gelen takım kaptanını anında geri yollamıştı Jeongguk. "Bir daha basketbol oynamak istemiyorsun galiba? Defol." diyerek çıkışmıştı. Taehyung sakin olmasını ima ederek ayağına hafifçe vurduğunda yorgun olduğunu belirterek teklifini nazikçe reddetmişti. Her ne olursa olsun Jeongguk'un yanından kalkıp da gidemezdi zaten, bu da bir gerçekti.
"Dışarıya karşı fazla agresif birisin Jeongguk. Sana yakışmıyor."
"Doğru dedin, dışarıya karşı. Sana bakınca her zaman gülerim."
Taehyung bunu çok iyi bildiğinden gözlerini kırparak onaylamıştı küçüğünü. Onunla nasıl başa çıkacaktı hala bilemiyordu.
Jeongguk izlediği tavandan gözlerini çekerek önünden film şeridi gibi geçen haftasının analizini yapmayı bırakmıştı. Daha doğrusu Hobi "Yeter artık Jeongguk ne kadar aşık olduğunu beşyüzüncü defa duymak istemiyorum!" diyerek çıkışmıştı.
Jeongguk saatlerdir susmuyordu, Taehyung'un attığı adımı bile anlatıyordu. "Evet Jeongguk en aşık sensin tamam mı? Şimdi gidebilir miyiz artık tanrı aşkına."