Skandallarıyla ailesinin soyadına leke sürmekten zevk alan başkanın asi ve hırçın oğlu Jeon Jeongguk atıldığı 15. lisenin ardından rehabilitasyon merkezine kapatılır.
Kurallarının dışına çıkmayan, disiplinli bir öğretmen Kim Taehyung, genç çocuğu ka...
3; Belki de hayata yeniden başlarım içimde küllenen kor alevlenir. Bakarsın hiç gitmem kölen olurum Belki de seversin beni kim bilir?..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sür şu arabayı hadisene!"
Jeongguk dikiz aynasından bakarak kendilerine yaklaşan hasta bakıcıyı görmesiyle sesini daha da yükseltmişti. Taehyung ise hala anın şokuyla bir türlü gaza basamıyordu.
"O-olmaz seni resmen kaçırıyorum!"
Jeongguk duyduğu cevapla oturduğu yerden yükselerek Taehyung'un yakalarına yapışmıştı. Burun buruna geldiği esmer adam panikle kendini koltuğa daha da yaslıyordu ondan kaçmak ister gibi.
"Siktiğimin arabasını iki saniye içinde kaldırmazsan seni şuracıkta boğarım anladın mı!"
Taehyung camına vuran hasta bakıcıyla göz göze geldiğinde Jeongguk hızla kapısını kilitledikten sonra "Bas gaza!" diyerek Taehyung'u tekrar panik içine sokmuştu. Kendisine bağıran çocuğa daha fazla karşı çıkamayacağını anladığında hızla gaza asılarak bahçeden çıktılar.
Yolda birileri tarafından takip ediliyorlar mı diye düşünerek gözlerini dikiz aynasından ayırmıyordu. Taehyung da gerginlikle kravatını gevşetiğinde dakikalardır yoldan ayırmadığı gözlerini ilk kez çocuğun dizlerinin üzerine oturan bedeninde gezdirdi.
Hala sorumsuzca yaptığı şeyi düşünüyor, içi içini yiyiyordu. Resmen onun kaçmasına yardım etmişti. Hem arabasına biniyor hem de ona bağırıyordu. Bu çocuk cidden sevimli lakabını kaybetmek üzereydi.
"Beni şehir merkezine götür."
Jeongguk gergince kolundaki saati kontrol ederken bir yandan sıkışık trafiğe karşı indirdiği camdan bağırmaya çalışıyordu. "Bak bak piçe bak ya! Sinyal versene orospu çocuğu!"
Taehyung gözünü yoldan ayırmadan bir eliyle Jeongguk'un yakasından tutarak bedenini tekrar koltuğa oturtmuştu. Camını kapatarak yüzüne döndüğünde çocuğun çatık kaşlarıyla karşılaştı. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diyerek bağırdığında Jeongguk onun bu yükselişine göz devirmekle yetinmişti. Kâle alınmadığını fark eden Taehyung ise bu duruma daha da sinirlenmişti.
Hala Jeongguk'un gözlerinin içine bakmaya devam ederken aniden direksiyonu sağa kırarak kenara çekti. Ani freniyle öne sarsılan Jeongguk ne olduğunu anlayamadan bu sefer yakasına yapışan taraf Taehyung olmuştu.
"Başıma iş açmaya mı çalışıyorsun? Ne bok yemeye önüme atladın!?"
"Yeni mi geliyor aklına arabana bindiğim? Beni şehir merkezine yetiştirmen gerek daha sonra bağırırsın tamam mı? Şimdi sus ve arabanı sür."
"Bana emir verme."
"Verirsem ne olur?"
Kışkırtmak adına biraz daha yüzünü yaklaştırdığında ikisinin de bakışları birbirlerinin dişlerini sıkmaktan kasılan çenesinde takılı kalmıştı. İkisi de hipnozdaymış gibi birbirini izlediğinde Jeongguk kendini çekerek hızla arabadan inmişti.
