23-son sabah

118 6 0
                                    

Bölüm için oy ve yorumlarinizi eksik etmeyin❤️

İyi okumalar🫀

Buğra'dan;

Kısa bir süreliğine dinlendirdiğim gözlerimi , güneşin doğmasıyla araladım. Yanımda uzanan ve bitkin bedenle gülümsedim. Onunla beraber uyandığım son sabahtı.

Sessizce üzerimi giyindim. Telefonumu kontrol ederken , gördüğüm mesajla yutkundum.

Babam: toparlandın mı?

Buğra: evet. zaten çok bir eşyam yoktu.

Gözüm sohbette takılı kalsa da kendime gelerek , aradığım numarayı buldum ve telefonu kulağıma dayadım. Birkaç çalıştan sonra , karşıdan uykulu bir ses geldi.

"A-alo?"

"Alo , Doğa?"

"Evet benim.."

"Buğra ben?"

Karşı tarafta sessizlik oldu , bir süre.

"E-eren iyi mi?"

Yatakta uyuyan bedeni süzdüm ve dudaklarımı birbirine bastırdım.

"O iyi.. ancak benim seninle konuşacaklarım var Doğa.."

Sesi ciddileşti.

"Ne gibi?"

"Telefonda konuşulacak bir mevzu değil Doğa. Ama emin ol , problem çıkarmaya niyetim yok. S-sadece , onun iyiliğini istiyorum. Tamam mı?"

"Tamam."

"Konumu atıyorum."

💔

Park kapısından giren bedenle yerimde dikleştim.

Doğa çekingence yanıma gelerek banka oturdu. Bir süre aramızda sessizlik oldu. Normaldi.

Asla hoşlanmadığı biriydim. Ve aynı zamanda yıllardır sevdiği ancak hislerini açamadığı kişinin sevgilisiydim.

Ben olsam bende kendimden haz etmezdim.

Boğazımı temizledim. Göz temasımızı sağlamaya çalışarak , lafa girdim.

"Geldiğin için sağol. Açık konuşacağım , amacım kimseyi incitmek değil. Seni bile.. sadece Eren'in mutlu olmasını istiyorum. Eskisi gibi" duraksadım.

Biraz sonra kuracağım cümlelerin , ağırlığı şimdiden kalbimi yoruyordu. Yanan gözlerimi arka plana atmaya çalışarak devam ettim.

"O-onu çok seviyorum , Doğa. Kiminkine denk ya da değil bilmiyorum ama yaşamak gibi seviyorum. Nefes almak gibi.. b-bazen tek taraflı olmuyor. Ben ne kadar sevsem de , o yanıldı."

Pür dikkat beni dinliyordu. Gözlerini çekmeden.

"Beni sevmeyi denedi , yapamadı. O da senin gibi kaçtı. Onun mutlu olmasını istiyorum eskisi gibi , seninle.."

Gözleri şaşkınlıkla açıldı.

"B-buğra.. b-ben seni anlamıyorum."

"Ben bu gece temelli gidiyorum , Doğa. Başta bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. Ama şimdi.. aranızdan çekilerek gitmemin herkes için iyi olacağının farkındayım. Olması gereken bu. Şimdi buraya seni bunun için çağırdım."

"Ne için?"

"Ona lütfen iyi bak. Kötü hissetmesini engelle. Yanında ol... Ve , birbirinizden kaçmayın. Bak , şu son bir yıl için kafanın çok karışık olduğunu biliyorum. Ama bu karmaşayı çözebilecek tek kişi , Eren. Üstüne gitme. O da kolay şeyler yaşamadı."

Ben ayaklanırken , o da olanları kavramaya çalışıyor gibiydi.

"Buğra?"

Ona döndüm.

"Efendim?"

Dudaklarını dişledi.

"Sen peki? Sen iyi olacak mısın?"

Gülümsedim.

"Olacağım , Eren de olacak. Güven bana."

"Teşekkür ederim , gerçekten çok teşekkür ederim."

Kafamı sallayarak , parktan çıktım. Titreyen telefonumun ekranını açtım.

Babam: havaalanındayım , bekliyorum.

Bir , iki sokağı zar zor yürüdüm. Bedenimi taşıyamayacağımı anladığımda , yere çöktüm. Avcumu kaldırıma yaslarken , tek elimle akan gözyaşlarımı siliyordum.

Cebimdeki telefon titreşerek , bu sefer Eren'in aramasını gördüğümde meşgule attım.

Ağlamam şiddetlenirken , dizlerimi kendime çektim. Boğuk bir çığlık çıktı ağzımdan.

Çok canım yanıyordu.

Bu kadar zor olmamalıydı.

Bölüm fikirleriniz?

Buğra bebeğim🥺

Offf ben ağladm , yazarken bile..







sensiz | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin