16-HAYALLER VE EKLENEN HAYALLER

603 69 27
                                    

2 AY SONRA:

2 Ay içinde olanlar:

Ali ve Nazlı  başarıdan başarıya koşuyordu yaptıkları ameliyatlarla ve buldukları fikirlerle hocalarını mahcup etmiyordular. İşden sonra bazen Ali , Nazlı için süprizler hazırlıyordu Nazlı'da hep Ali gibi birini bulduğu  için dua ediyordu. Her süprizden sonra ya Nazlı ya da Ali, birbirlerinin dudaklarına yapışıyordular bu bazen kısa bazende uzun oluyordu en son ki öpüşmelerinde ise epey uzundu ki artık  içlerinde bir ateş canlandı resmen birbirlerini bırakmak istemediler ama sonunda bırakmıştılar ikiside bu hisseddiklerini anlamlandıramadılar ve uyudular. Ali'nin otizm eğitimi ise oldukça yol almış artık yoğun ses ve ışıktan etkilenmiyordu ve güvendiği kişilere on saniye sürede olsa dokunabiliyordu Ferda ile araları oldukça iyi oluyordu Ferman'ın açtığı yaraları kapatıyordu Ali'nin ne zaman bir yardıma ya da danışmaya ihtiyacı olduğunda ya Ferda yada Ela'ya gidiyordu bu da hem Ferda'yı hemde Ela'yı oldukça mutlu ediyordu. Berhayat'da durumlar iyiye gidiyordu hastanenin borçları iki ay içinde gitmişti Muhsin ve ekibi iyice disiplene sokmuştu Ferman ise tam bir egoist olmaya başlamıştı ameliyatta asistanlara hiç bir şey yaptırmıyordu herşeyi kendi yapıyordu. Adil ve Selvi ise düğün hazırlıklarını bitirmiş sadece bekliyordular.  Açelya ve diğerleri ile arasında geçen olaydan sonra yumuşamıştılar ve eskisi gibi olmasada durumları iyiydi . Ali ve Nazlı'nın cerrahlık sınavı günü gelmişti.

Ali ve Nazlı aynı anda uyanmıştılar ikiside bugünü iple çekiyordular o yüzden akşam erken saatte uyumuş ve sabah erken saatte uyanmıştılar 

Ali: Günaydın Nazlım (diyip dudağına bir buse kondurdu) 

Nazlı: Günaydın öpücüğünden sonra benim her günüm aydın oluyor birtanem ama bugün oldukça heyecanlıyım biliyorsun bugün ikimizde sınava giriyoruz ve başarılı olursak hayalimiz gerçekleşecek 

Ali: Biliyorum nazlım sakin ol ilk önce güzel bir kahvaltı yapalım ve güne dinç başlayalım dimi

Nazlı: Haklısın Alim o halde hadi bakalım kahvaltı hazırlayalım 

Alnaz mutfağa geçti ve birlikte kahvaltı hazırlamaya başladılar bir saatte ikiside bugüne özel güzel bir masa hazırlamış oturup kahvaltıya başlamıştılar

Nazlı: Alim sen heyecanlı değil misin ben şu an heyecandan ölmek üzereyimde

Ali: Sakın nazlım ölmek lafını duymak bile istemiyorum seni bir kere buldum ve kaybettim bir daha asla ölmek lafını senin ağzından duymak istemiyorum

Nazlı: Alim sakin ol ben onu mecazen söyledim ve biz bir daha ayrılmicaz merak etme seni asla bırakmam 

Ali: Bende  seni asla bırakmam nazlım

Nazlı: Bence bu konuyu kapatalım ve bugünü ölümsüzleştirelim Alim sonucta bugün hayallerimizin ilk  adımını atıyoruz

Ali: Nasıl ölümsüzleştireçeğiz ki Nazlım

Nazlı: Güzel bir fotoğrafımızı çekiçez ilerde bakarız belki çocuğumuz olusa ona bugünü anlatırız

Ali: Ço-ço-çocuğumuz mu dedin senin ve benim çocuğumuz mu

Nazlı: Evet Alim senin ve benim çocuğumuz ayrıca ben sadece seninle evlenirim

Ali ise duyduklarıyla hem olan heyecanı dahada artıyordu ve hayal etmeye başlamış  o sırada aptalca sırıtıp Nazlı'nın suratına bakıyordu Nazlı da Ali den cevap gelmeyince ona seslendi

Nazlı: Ali Alim ( yüksek sesle) ALİM

Ali de Nazlı yı duyunca hemen kendine geldi

Nazlı: Ne olduda dona kaldın alim

YALNIZ DEĞİLSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin