2 AY SONRA:
2 Ay içinde olanlar:
Ali ve Nazlı başarıdan başarıya koşuyordu yaptıkları ameliyatlarla ve buldukları fikirlerle hocalarını mahcup etmiyordular. İşden sonra bazen Ali , Nazlı için süprizler hazırlıyordu Nazlı'da hep Ali gibi birini bulduğu için dua ediyordu. Her süprizden sonra ya Nazlı ya da Ali, birbirlerinin dudaklarına yapışıyordular bu bazen kısa bazende uzun oluyordu en son ki öpüşmelerinde ise epey uzundu ki artık içlerinde bir ateş canlandı resmen birbirlerini bırakmak istemediler ama sonunda bırakmıştılar ikiside bu hisseddiklerini anlamlandıramadılar ve uyudular. Ali'nin otizm eğitimi ise oldukça yol almış artık yoğun ses ve ışıktan etkilenmiyordu ve güvendiği kişilere on saniye sürede olsa dokunabiliyordu Ferda ile araları oldukça iyi oluyordu Ferman'ın açtığı yaraları kapatıyordu Ali'nin ne zaman bir yardıma ya da danışmaya ihtiyacı olduğunda ya Ferda yada Ela'ya gidiyordu bu da hem Ferda'yı hemde Ela'yı oldukça mutlu ediyordu. Berhayat'da durumlar iyiye gidiyordu hastanenin borçları iki ay içinde gitmişti Muhsin ve ekibi iyice disiplene sokmuştu Ferman ise tam bir egoist olmaya başlamıştı ameliyatta asistanlara hiç bir şey yaptırmıyordu herşeyi kendi yapıyordu. Adil ve Selvi ise düğün hazırlıklarını bitirmiş sadece bekliyordular. Açelya ve diğerleri ile arasında geçen olaydan sonra yumuşamıştılar ve eskisi gibi olmasada durumları iyiydi . Ali ve Nazlı'nın cerrahlık sınavı günü gelmişti.
Ali ve Nazlı aynı anda uyanmıştılar ikiside bugünü iple çekiyordular o yüzden akşam erken saatte uyumuş ve sabah erken saatte uyanmıştılar
Ali: Günaydın Nazlım (diyip dudağına bir buse kondurdu)
Nazlı: Günaydın öpücüğünden sonra benim her günüm aydın oluyor birtanem ama bugün oldukça heyecanlıyım biliyorsun bugün ikimizde sınava giriyoruz ve başarılı olursak hayalimiz gerçekleşecek
Ali: Biliyorum nazlım sakin ol ilk önce güzel bir kahvaltı yapalım ve güne dinç başlayalım dimi
Nazlı: Haklısın Alim o halde hadi bakalım kahvaltı hazırlayalım
Alnaz mutfağa geçti ve birlikte kahvaltı hazırlamaya başladılar bir saatte ikiside bugüne özel güzel bir masa hazırlamış oturup kahvaltıya başlamıştılar
Nazlı: Alim sen heyecanlı değil misin ben şu an heyecandan ölmek üzereyimde
Ali: Sakın nazlım ölmek lafını duymak bile istemiyorum seni bir kere buldum ve kaybettim bir daha asla ölmek lafını senin ağzından duymak istemiyorum
Nazlı: Alim sakin ol ben onu mecazen söyledim ve biz bir daha ayrılmicaz merak etme seni asla bırakmam
Ali: Bende seni asla bırakmam nazlım
Nazlı: Bence bu konuyu kapatalım ve bugünü ölümsüzleştirelim Alim sonucta bugün hayallerimizin ilk adımını atıyoruz
Ali: Nasıl ölümsüzleştireçeğiz ki Nazlım
Nazlı: Güzel bir fotoğrafımızı çekiçez ilerde bakarız belki çocuğumuz olusa ona bugünü anlatırız
Ali: Ço-ço-çocuğumuz mu dedin senin ve benim çocuğumuz mu
Nazlı: Evet Alim senin ve benim çocuğumuz ayrıca ben sadece seninle evlenirim
Ali ise duyduklarıyla hem olan heyecanı dahada artıyordu ve hayal etmeye başlamış o sırada aptalca sırıtıp Nazlı'nın suratına bakıyordu Nazlı da Ali den cevap gelmeyince ona seslendi
Nazlı: Ali Alim ( yüksek sesle) ALİM
Ali de Nazlı yı duyunca hemen kendine geldi
Nazlı: Ne olduda dona kaldın alim