BİR HAFTA SONRA:
AlNaz için artık Fransa yolculuğu gelmişti. Ama önce Yıldız'ın yurduna gidip çocuklara, yaptıkları sürprizi göstermek istiyordular. Onun için sabah erkenden uyanıp kahvaltılarını yaptıktan sonra eşyalarını alıp yurda doğru ilerlediler.
Yurda geldiklerinde önce Yıldız'ın eşyalarını yerleştirdiler. Daha sonra tüm Çocukları bir kapının önüne topladılar. Çocuklar kapıya bakınca, çizgi film karakterleri çizilmiş bir kapı gördüler
Yıldız: Ali abi bu odada ne var
Ali: Senin ve arkadaşların için küçük bir sürpriz Yıldızım
Nazlı: Kapıyı açmak ister misin
Yıldız: Olur
Yıldız kapının kolunu yavaşça çevirmişti kapı açtığında Yıldız ve diğer çocuklar gözlerini etrafa bakmaktan alamadı.
Ali onlar için birçok oyuncak, kutu oyunu, boylarına göre renkli masa ve sandalye ve puflar, küçük bir kütüphane bile vardı.
Nazlı: Beğendiniz mi
Çocuklar: Evet, Teşekkür ederiz
Ali: Sen Yıldızım, beğendin mi
Yıldız: Evet Ali Abi
Nazlı: Biliyor musun duvarlardaki resimlerin hepsini Ali Abin çizdi
Yıldız: Gerçekten mi
Nazlı: Evet bir tanem hem istersen biz geri döndüğümüzde senin odanın duvarlarına da çizeriz
Yıldız: Gerçekten çizer miyiz
Ali: Yeter ki sen iste
Bir süre daha durduktan sonra artık gitme vakitleri geliyordu.
Ali: Yıldızım bizim artık gitmemiz gerekiyor ama üzülme tamam mı biz seni hep ararız
Yıldız: Güle güle Ali Abi Nazlı Abla ve bir de minikler
Nazlı: Minikler mi
Yıldız: Evet kız mı erkek mi bilemedim bende minikler dedim
Nazlı Yıldızın yanaklarına birer buse kondurup sarılmıştı Ali'de Yıldızı sarılıp vedalaşıp yurttan ayrılıp havalimanına gelmiştiler orada AdSel, Beliz le vedalaşıp Ferdayla beraber uçaktaki yerlerini almıştılar. Uçak bir süre sonra Fransa'ya doğru havalanmıştı.
BİR AY SONRA (Hamileliğin 2.Ayı ve Nazlı'nın ilk aşermesi.):
Nazlı rüyasında bir bahçede yürüyordu ve önüne yerde serili bir örtü çıkmıştı. Örtünün üstünde ise bir tabak dolusu soyulmuş portakallar vardı. Hemen örtünün üzerine oturup yemeğe koyulmuştu.
Birkaç dakika sonra Nazlı rüyanın etkisiyle uyanmıştı ve canı acayip derecede portakal çekiyordu Ali baktığında uyuduğunu görmüştü. Uyandırmakla uyandırmamak arasında kalmıştı daha fazla dayanamayan Nazlı Ali'yi uyandırmaya çalıştı.
Nazlı: Alim
Ali ise Nazlı'nın sesi ile gözlerini açmaya başlamıştı.
Ali: Efendim Nazlım
Nazlı: (Elini karnına götürüp) Şey bizim canımız portakal çekti de
Ali: Portakal mı
Nazlı: Hı hı rüyamda gördüm
Ali: Tamam Nazlım siz uykunuza devam edin ben sizin için o portakal bulucam
Ali çeketini ve anahtarını alıp evden çıkmıştı. Bir süre sonra Ali tüm açık manav, market gibi yerlere bakmıştı ama hiçbirinde portakal bulamamış ve yardıma ihtiyacı olduğunu anlamıştı. Telefonunu alıp Levent'i aramıştı