Sabahın ilk ışıklarıyla Ali gözlerini açmıştı. Yanında ona sarılarak uyuyan Nazlı'sını gördüğünde onu izlemeye başlamıştı. Kısa süre sonra yavaş bir şekilde Nazlı'yı uyandırmadan yanından kalkıp odadan çıkmıştı. Önce çocuklarının yanına gitmek istemişti. Çocuklarının yanına geldiğinde onları mışıl mışıl uyurken bulmuştu. Daha sonra saatine baktığında biraz sonra Nazlı'nın uyanacağını bildiği için ona kahvaltı almaya gitmişti. Birkaç dakika sonra elinde kahvaltı tepsisi ile odaya girmişti. Nazlı ise doğumun yorgunluğunu atlatamadığı için hala uyuyordu. Ali de tepsiyi masaya koyup Nazlı'yı uyandırmak için yanına gitti.
Ali: Nazlım, bir tanem hadi uyan canım
Nazlı ise uyku sersemliği ile
Nazlı: Biraz daha canım lütfen
Ali: Ama kahvaltı yapman gerekiyor biliyorsun, hem biraz sonra çocuklarımızı getirecekler
Nazlı ise annelik duygusuyla çocuklarımız kelimesini duyar duymaz gözlerini açmıştı.
Nazlı: Ne zaman getirecekler, iyiler mi
Ali ise Nazlı'nın laflarına aldırış etmeden devam etmişti
Ali: Günaydın Nazlım
Nazlı ise ne yaptığını anlamıştı
Nazlı: Özür dil-
Ali ise Nazlı'nın ne yaptığını anladığında hemen engel olmuştu
Ali: Özür dilemene gerek yok Nazlım sonuçta annelik duygusu bu, bunun için hiçbir zaman özür dileme
Nazlı ise Ali'nin bu kadar düşünceli olmasına hayran kalıyordu her zaman
Ali: Hem şimdi kahvaltını yap ki çocuklarımızı daha çabuk kucağımıza alalım
Nazlı: Tamam
Ali masada olan kahvaltı tepsisini alıp Nazlı'nın önüne koymuştu kendisi de yanına oturup birlikte güzelce kahvaltılarını yapmıştı.
Aradan gecen süre sonra hemşire Çınar ve Masal'ı getirmiş ve odadan çıkmıştı. Masal hala mışıl mışıl uyurken Çınar gözlerini açmıştı. Ali de oğlunu alıp öpüp annesine vermişti. Nazlı da çocuklarını ilk kez eline aldığı zamanki gibi naifçe kucağına alıp sarılıp öpmüştü
Nazlı: Çınarım, oğlum uyandın mı sen, karnın mı aç bakalım senin ha
Nazlı daha fazla beklemeden oğlunun karnını doyurmaya başlamıştı. O sırada Masal da gözlerini açmış sessizce bekliyordu. Ali arkasını döndüğünde Masal'ı uyanık şekilde görünce kucağına almıştı.
Ali: Babacım sen uyandın mı
Diyip yanaklarını seviyordu, Çınar artık emmeyince Nazlı Çınar'ın karnının doyduğunu anlamıştı
Nazlı: Demek karnın doydu öğlemi oğlum sıra kardeşinde bakalım hadi bakalım
Ali yavaşça Masal'ı Nazlı'ya verip Çınar'ı kucağına almıştı
Nazlı: Kızım benim
Diyip yanaklarına birer buse kondurmuştu ve emzirmeye başlamıştı. Ali de o sıra oğlunu seviyor, öpüyordu. Masal ve Çınar artık doyunca küveze geri koydular kısa süre sonra ikisi de hemen uykuya dalmıştılar.
Nazlı: Alim ben onlardan ayrı kalmak istemiyorum
Ali: Biliyorum canım o yüzden artık buradalar yeni doğan bölümüne gitmeyecekler hem birkaç saat sonra evimize gidicez
Nazlı ise hem çocuklarından ayrılmayacağına sevinip hem de evlerine geri döneceğini duyduğunda sevinmişti
Ali: Hem sen biraz daha uyu bakalım henüz doğumun verdiği yorgunluğu atamadığını biliyorum canım