32-SAKLANAN

565 60 16
                                    

Aradan bir hafta geçmişti. Bu bir hafta içinde Yıldız epey kendini toplamış ve artık kendi kendine yürüyebiliyordu ama Ali ve Nazlı yaralarının henüz kapanmadığını bildikleri için dikkatli davranmasını öğütlüyordu. Ali ise bir haftadır hem Nazlı'nın hem de Yıldız'ın üstüne titriyordu ama ikisi de bunu iyi bir şekilde karşılıyordu. Nazlı'ya gelecek olursak son birkaç gündür normal bir hamile kadına göre aşırı besleniyor ve hemen yoruluyordu. Nazlı bunun farkına varmıştı ve Ayla hanımdan randevusunu bir gün önce almış ve Ali'yi endişelendirmemek için ona söylememişti.

Sabah Ali erkenden uyanıp Nazlı ve Yıldız için kahvaltı hazırlamak için mutfağa inmişti. Ali kahvaltı hazırlarken Nazlı uyanmış Ali'nin mutfakta olacağını tahmin ediyordu yataktan kalkıp elini yüzünü yıkadıktan sonra aşağıya mutfağa gitmişti. Ali ise Nazlı'nın geldiğini henüz fark etmemişti Nazlı yavaş bir şekilde Ali'nin arkasına gidip sarılmıştı Ali ise şaşırmış bir şekilde arkasına döndü.

Nazlı: Günaydın Alim (der demez Ali'nin dudağına bir buse kondurmuştu).

Ali: Günaydın Nazlım

Ali: Nazlım keşke biraz dağa uyusaydın

Nazlı: Alim bilmiyor musun ben sensiz uyuyamam ki

Ali mutfakta bulunan sandalyeyi göstererek.

Ali: O halde otur bakalım ben de kahvaltımızı hazırlayayım

Nazlı: Bende yar-

Ali: Hayır otur bakalım

Nazlı bir şey yapamayacağını anladıktan sonra sandalyeyi oturup Ali'yi izlemeye koyuldu. Ali'yi izlerken eli karnına giderek (içinden) şunları söylüyordu "Biz ne kadar şanslıyız."

Ali kahvaltıyı hazırladıktan sonra masayı kurmuştu Nazlı'da masaya oturup kahvaltısına başlamıştı. Ali ise Yıldız'ı uyandırıp masaya oturup birlikte kahvaltılarını yapmaya başladılar.

Kahvaltı bittikten sonra Ali masayı toplamış kirli tabakları da yıkamıştı. Yıldız ise koltukta oturmuş televizyonda bir şeyler bulmaya çalışıyordu ama bir türlü istediği gibi bir şey bulamıyordu. Nazlı'da bunu fark etmişti buraya geldikten beri Yıldız'ın eğlenebileceği bir şey yoktu. Nazlı'da Ali'nin yanına gidip buna bir çözüm bulmaya karar verdi ve hemen Ali'nin yanına gitti.

Nazlı: Alim

Ali: Efendim Nazlım bir şeyin mi var

Nazlı: Hayır hayır benim değil Yıldız'ın

Ali: Ne oldu Yıldız'a canım

Nazlı: Çocuk buraya geldiğinden beri canı sıkılıyor bir haftadır dışarıya çıkmadı oyuncakları da burada değil

Ali Yıldız'a göz ucuyla baktığında Nazlı'nın haklı olduğunu anlamıştı.

Ali: Tamam Nazlım bugün biraz hava almaya çıkarız hem sana da iyi gelir

Nazlı: Şey Ali ben bugün size katılmasam sorun olur mu

Ali: Olmaz bir tanem ama nedenini sorabilir miyim

Nazlı: Bugün annemin (Selvi'yi kastediyor.) yanına gitmek istiyorum.

Ali: Canım istersen sonra da annemin yanına uğrarız.

Nazlı: Alim konuşacaklarımız uzun olucak Yıldız bir haftadır dört duvar arasında kaldı biraz hava alsın beni beklemesini istemiyorum.

Ali: Tamam ama hastane de Açelya'yı görüp üzülmeni istemiyorum.

Nazlı: Sen merak etme canım hem ben yalnız değilim ki yanımda bebeğimizde olucak

Ali: O halde seni ben bırakıp ben alıcam kabul mü

YALNIZ DEĞİLSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin