41-UMUT IŞIĞI

386 55 13
                                    

Nazlı sabah çok erken saatlerde uyanmıştı Ali ise birkaç gündür uyumadığı için uyuyordu. İkizler ise annelerinin yanında uyuyordu. Ali onları annelerine bu durumdayken güç verebilmeleri için götürmemişti. Nazlı da uyandığı vakitten beri Ali ve ikizleri izliyordu. Mesai saati yaklaşırken Ali'de uyanmaya başlamıştı bunu fark eden Nazlı'da gözlerini kapatmıştı Ali tam olarak uyandığında önce Nazlı'ya bakmıştı yanına yaklaştığında Nazlı'nın kirpiklerinin ıslak olduğunu gördüğünde Nazlı'nın numara yaptığını anlamıştı. Ardından Nazlı'nın baş ucuna oturup saçlarını okşayarak konuştu.

Ali: Aç gözlerini Nazlım numara yapma bir tanem

Nazlı ise Ali'nin numarasını anladığında daha fazla uzatmadan gözlerini açmıştı ama gözleri daha fazla dayanamadan yaşlar firar etmeye başlamıştı Ali ise baş parmağıyla Nazlı'nın göz yaşlarını silmişti ama Nazlı Ali'nin gözlerinin içine bakamıyordu bakarsa korktuğunun belli olmasını istemiyordu.

Ali: Nazlım neden gözlerimin içine bakmıyorsun

Nazlı: Şey şey

Ali: Gözlerimin içine bak Nazlım

Dediğinde Ali'nin gözlerinin içine bakmıştı işte o an Ali Nazlı'nın gözlerinde korkuyu görmüştü

Ali: Korkuyorsun değil mi?

Nazlı: Hı hı

Ali: Ama korktuğun şey felcin kalıcı olması değil, değil mi?

Nazlı: Evet ama sen nasıl

Ali: Gözlerin her şeyi belli ediyor Nazlım ama neden korkuyorsun

Nazlı: Benim asıl korktuğum şey onca yıldır cerrah olabilmek için verdiğim emeğim boşa gitmesi bir de çocuklarımla koşup eğlenememekten korkuyorum çocuklarımın benden utanmalarından korkuyorum

Diyerek tekrardan ağlamaya başlamıştı. Ali de önce yavaşça Nazlı'nın canı yanmayacak şekilde sarılmıştı ardından gözlerinden akan yaşları tekrardan silip konuşmuştu.

Ali: Ağlama canım cerrahlık için verdiğin emekler boşa gidemez ki hem ayrıca çocuklarımız senden hiçbir zaman utanmaz çünkü sen onların annesisin hiçbir evlat ailesinden utanır mı baksana seni ne kadar çok seviyorlar ilk kelimeleri bile anne oldu

Nazlı o anı her hatırladığında yüzünde bir gülümseme ve gözlerinde parıltılar beliriyordu.

Ali: İşte böyle gül Nazlım sadece gül hem henüz sonuçlar çıkmadı hala umut ışığı var sakın unutma

Nazlı: Teşekkür ederim

Ali: Şimdi seninle güzel bir kahvaltı yapalım ardından biraz daha uyu görüyorum ki epey erken uyanmışsın

Nazlı: Yakalandık

Ali: Şimdi ben kahvaltı alıp geliyorum ben odadan çıktıktan sonra kendini üzmek yok tamam mı

Diyerek alnına bir buse kondurup kahvaltı almaya gitmişti. Kısa sürede kahvaltı alıp gelmiş ve bir şeyler yemeye başlamıştılar. Kahvaltılarını sonuna doğru Nazlı'nın aklına çok önemli bir şey gelmişti.

Nazlı: Ali Yıldız durumumdan haberdar mı

Ali: Üzülmesin diye bir şey söylemedik

Nazlı: Çok merak etmiştir bence uygun bir dilde anlat canım bizden duyarsa iyi olur

Ali: Haklısın canım ben babam ve anneme arayıp söylerim

Kahvaltılarını yaptıktan sonra Ali önce Adil'i arayıp Yıldız'ı durumu uygun şekilde anlatmalarını istemişti.

YALNIZ DEĞİLSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin