BİR HAFTA SONRA:
Sabah Ali ve Nazlı uyanmış ikizlerle ilgilendikten sonra Yıldız'ı da uyandırıp birlikte kahvaltıyı hazırlamışlardı. Kahvaltı hazır olduktan sonra masaya geçip kahvaltılarını yaptıktan sonra hazırlanıp evden çıkmış ve çocukları bırakmak için babalarının evine yol aldılar. Birkaç dakika sonra Adil Hoca'nın evine gelmişler biraz durduktan sonra İkizler ve Yıldız'ın yanaklarını öpüp oradan ayrılmış ve hastaneye geçmiştiler. Hastaneye geldiklerinde hemen odalarına geçmişlerdi.
Mesai saati geldiğinde asistan odasına gelmiştiler. İçeri girdiklerinde sadece asistanlar ve Açelya vardı. Hiçbir şey demeden uzun koltuğa geçmiştiler. Açelya ise onları görmezden gelmelerine sinirlenmiş ve konuşmuştu
Açelya: Hocam siz çalışanlarınıza selam vermez misiniz
Ali ve Nazlı Açelya'nın sesini duyduktan sonra Nazlı ben hallederim diye bakış atmıştı.
Nazlı: Sence sen buna değer misin Açelya HEMŞİRE, sen değil misin arkadaşının krize girmesini sağlayan, daha sonra bilip bilmeden saçma dedikodularla beni dolduran, anneme yaptıkların, bizi takip edip tehdit eden, sen değil misin bunları yapan ve şimdi tekrar soruyorum sence buna değer misin ha
Açelya yaptıklarının yüzüne vurulmasından sonra hiçbir şey söyleyememişti
Nazlı: Şimdi acile git seni bugün görmek bile istemiyorum
Açelya ise hemen acile inmişti.
Demir: Hocam bu çıkışınız biraz ağır olmadı mı
Nazlı: Demir sen benim yerimde olsan ne yapardın, tamam seni de anlıyorum hala seviyorsun ama saygısızlık yapmamayı öğrenmeli
Demir: Peki hocam
Nazlı daha fazla konuşmadan Ali'nin yanına oturmuştu. Doruk ise Demir'e yaklaşıp kulağına fısıldamaya başladı
Doruk: Küheylanım sussana ya nöbet mi yemek istiyorsun acaba hem bunu biz yaptık haklılar yani
Demir: Biliyorum ama
Doruk: Aması filan yok biz hakkettik bunları bundan sonra onlara karışmak yok onlar bu şekilde mutlu, mutluluklarını bir kere bozduk bundan sonra bozamayız buna hakkımız yok umarım beni anlamışsındır.
Demir: Haklısın
Dedikten sonra eski yerlerine geçmişti. O sırada Emre'de Muhsin'in odasına gitmiş kapıyı çalıp girmişti.
Emre: Müsait misiniz Hocam
Muhsin: Evet ne vardı
Emre: Hocam ben ne zaman geri dönücem
Muhsin: Bilmiyorum Emre
Emre: Hocam siz şeyle konuşsanız hem iki asistan yetiyor mu o kadar hocaya
Muhsin: Peki bir konuşmayı denerim
Emre: Teşekkür ederim hocam dedikten sonra arkasını döndüğü anda sırıtmaya başlamıştı ve oradan ayrılmıştı.
Bir süre sonra tüm herkes asistan odasında toplanmıştı. Levent'in vakaları dağıtmaya başlayacaktı ki
Levent: Bugün
Muhsin: Kusura bakmayın ama bir konuyu konuşmamız gerekiyor
Ali: Neymiş o konu
Muhsin: Emre, cezasının artık bitmesi gerekmiyor mu
Ali: Hayır
Ferman: Ali yeter artık Nazlı için ceza verdiğini biliyoruz kaldır artık şu cezayı hem Demir ve Doruk ta yoruluyor