(4)

2.4K 162 78
                                    

Selaamm

Nasılsınız bakalım?

Bugün dershaneye gideceğim diyerekten arkadaşımla dershaneden kaçtık ve onlara gittik 🙂

Sonuç : yakalanmadık.

Ah her neyse canıımm

Bölüme geçebilirsiniz

/////////////////////////////////////////////////////////////////

Kaze ueyama

Baji'yle fabrikadan çıkalı bir saatten fazla olmuştu ve şuan da boş boş sokaklarda yürüyorduk.
Gidecek bir yerim yoktu açıkçası işime gelirdi.
Çantamı baji'ye taşıttırıyordum en azından yükümden kurtulmuş olmuştum.

Gördüğüm ev ile yerimde dururken baji de durdu ve bana döndü.
Bizim eve gelmiştik ve araba hâlâ evin önündeydi.

"Ne oldu?"

"Dönsek mi? Üşüdüm de." Yalan değildi sonuçta bu etekle götüm donuyordu.
"Ve sakın bana ceketini vermek gibi bir centilmenlik yapma!" Sakın yapma..
Kapının açılmasıyla birlikte arkamı dönüp yürümeye başlarken baji de peşimden gelmeye başladı.

"Vermeyecektim zaten bende üşüyorum."

Of gerizekalı zaten azıcık centilmen olsan şaşardım.
Sen istemedin gerizekalı!
Susar mısın moralimi bozma.

"Bir şeyden kaçıyorsun."

Gülerek ona döndüm ve işaret parmağımla kendimi gösterdim.
"Ben mi? Pff! Hayır be onlar benden kaçsın." Dedim sakin bir tavırla.
Çok iyi oyuncu olduğumu söylemiş miydim?

"Evin nerede?"

Gözlerimi kıstım ve gülüşümü genişlettim.
"Bana aşık olduğunu bu kadar belli etme!" Dedim dalgaya vurarak.
En iyi oyunculuğumu sergiliyordum ki bilmesin..
Baji kaşlarını çattı ve önüne döndü, gülüşüm yüzümden silinmezken bende önüme döndüm.

"Ne alakası var?"

"Evimi öğrenmeye çalışıyorsun, ilanı aşk yapacaksın değil mi?"

"Sen çok fazla romantik komedi izliyorsun."

"Tabii canım!" Dedim ve kollarımı ovuşturmaya başladım. Ceketi istese miydim?
Omuzlarıma konan ağırlık ile baji'ye dönerken bana bakmadan ceketini omuzlarıma koymasıyla tebessüm ettim.
"Üşüyeceksin."

"Çabuk üşüyen biri değilimdir."

Tek kaşımı kaldırdım ve yandan bir bakış attım. "Emin misin? Hipotermi geçirip başıma kalma sonra." Dedim alaylı bir tonla.
Gözlerini devirdi ve ellerini pantalonunun cebine soktu.

"Çok mu konuşkansın ne?"

Tekrar önüme döndüm ve ceketi üzerime giydim. "Çok konuşkan bir kızı peşine takmasaydın. Senin hatan."
Durmasıyla beraber bende durdum ve ona döndüm. Yüzüme bakıyordu.
Tamam böyle derin derin yüzüme bakması iyi hissettirmiyordu.

"Hata olduğunu düşünmüyorum."

Dudaklarım şaşkınlığımı belli edercesine aralanırken baji güldü ve yanıma gelip saçlarımı karıştırıp yürümeye devam etti.
Kendime gelip peşine takılırken konuşmamada karar kılıp yürümeye devam ettim.

----

Yarım saat, yarım saattir sessiz bir şekilde yürüyorduk ve hava fazlasıyla kararmıştı. Yarın okulum vardı ve ben leş gibi ter kokuyordum. Üstelik kalacak bir yerim bile yoktu ve formam da yere yattığımdan dolayı kirlenmişti.
Baji ve ben bu yarım saat içinde hiç konuşmamış ve yürümeye devam etmiştik.

Baji / reader (Tokyo revengers / reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin