(31)

1K 92 88
                                    

31. Bölüm.
Üzgünüm, yakın arkadaşlarım söyleyince 31e hâlâ gülüyorum.

Ehm neyse

Bölüme geçebilirsiniz

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Kaze ueyama


Geleli bir hafta olmuştu ve evden dışarı çıkmamıştım.
Wei fazla uzaklaşmadığı sürece etrafta dolanıyordu.
Bir haftadır da bana aşık olduğu şu çocuğu anlatıyordu ve cidden kafayı yiyecektim artık.
Çocuğun iki hafta sonra doğum günüymüş ve on yedi olacakmış. En çokta buna sevindi.
Salak.

Kapı gürültülü bir şekilde açılırken soğuk kahvemden bir yudum alıp kalçamı tezgaha yasladım ve weiye döndüm. "Sakin ol önce."

"Ben cidden aşık oldum! Dışarı gelsen sende görürdün salak seni!"

"Malsın sen kızım."

"Bak böyle boyu biraz uzun. Biraz değil benden bayağı uzun. Sonra.. saçları çok uzun olmasada siyah ve uzun. Küpesi var falan. Sürekli sırıtıyor..daha nasıl anlatabilirim ya!?"

Siyah uzun saç. "Ne?" Dedim sırıtmaya çalışarak. Benim siyah uzun saçlı tek bir tanıdığım var.
Ne?

"Ne ne? Aşık oldum. Aşk bu!"

"Midemi cidden bulandırıyorsun. İsmi ne bari onu söyle." Aklımda ki kişiyse nasıl tepki vereceğimi bilmiyorum.
Cidden aklımda ki kişiyse kafayı yiyeceğimi de biliyorum.

"Ke.. pardon hayır dur! Neydi ya!"

Ke dediği an kalpten gidecek olmam normal mi ya?

"ADINI UNUTMUŞ OLAMAM DEĞİL Mİ!? LANET OLSUN!"

KALPTEN GİDECEĞİM ŞUAN ASIL BUNA LANET OLSUN! sakin ol ueyama.
Baji olamaz. Japonya'da bir sürü siyah uzun saçları olan ve sürekli sırıtan erkek var.
Ayrıca bajinin zaten on yedisine girmesi gerekiyordu.


(Şimdi ueyama 15 yaşındayken bajiyi 16 yapmıştım. Ueyama 16 olduğu için baji şuan 17 yaşında. Dediğim gibi mangadan gitmiyo ehe. Neyse devam edin siz.)

Çocuk iki hafta sonra on yedisine girecekse pek bir sorun yok.
Bajiye aşık olsw ne diyeceğim sanki?
Sırıttım. "Yoko gibi haketmediğini söylemem orası kesin de." Düşüncemi sesli dile getirirken wei garip bir şekilde bana baktı.

"Her neyse, yarın yine karşılaşırsak sende geleceksin."

"Bok gelirim. Gelmeyeceğim." Yatağımda yatıp keyif yapacağım.

"Tüm yaz, hatta burada yaşayacağımız yıllar boyunca evde mi duracaksın?"

"Okul dışında planım o yönde."

"Hadi ama ueyama!"

"Sus. Git. Uyuyacağım."

"Çok kırıcısın."

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim ne demek."

Wei odadan çıkarken sırıttım. Dediklerime karşı asla alınmadığını bilmek güzel.



~•~


Weinin ısrarları sonucu sahilde oturmuş o çocuğu bekliyoruz. Tabii sadece weinin ısrarı değil bir şeyi açığa kavuşturmam gerek orası ayrı da.

"Sence benden hoşlanır mı?"

"Hoşlanır, en ufak yalanında çeker gider."

"Herkes onun gibi olmaz ueyama."

"Herkesi o gibi görürüm wei." Weiyle bakışmaya devam ederken yanına oturan çocuğa baktım.
Tamam baji değildi, ama neden bu kadar tanıdık geliyordu?

"Beraber taşındığın arkadaşın mı?"

"Evet."

Diye yanıtladı onu wei. Çocuk gözlerini kısmış bana bakarken bende aynı şekilde ona bakıyordum.
Aşırı tanıdık gelmesi çok normal mi?

"Adının ueyama olması yüzde kaç doğru?"

"Hassiktir Koko!?" Nereden tanıyorsun diye soracak olursanız..bir gün yokoyla gezerken görmüştüm ve yoko bana onun her bokunu anlatmıştı.

"Lan! Lan sen aylardır! Oha! En son tomanla olan kavganı duydum o kadar! Niye geldin kızım sen yoko ebeni sikecek senin!"

"Sikebilirse tabii!" Korede sadece okul, iş arası durmadım.
Kendimi korumayıda öğrendim. Bay sang sağolsun dövüş eğitmeni de tutmuştu.
En azından dayak yediğim kadar yokoyu da dövebilirdim.

"Lan! Oha! Toman bunu öğrenirse varya..yuh!"

"Tamam lan abartma."

"Siz..siz tanışıyor muydunuz?"

"Eh işte, ayak üstü. Yoko tanıştırmıştı."

Dedi koko. Şuan dank etti de en yakın arkadaşımın o ortamlardan birine, üstelik gidip de en şerefsizlerinden birin aşık olması bir garip. "Wei sen kokodan emin misin ya?" Wei dirseğini koluma vurduğunda kahkaha attım.
Koko sırıtarak bana baktı ve göz kırpıp weiye geri döndü.

O ikisi konuşmaya başladığında ayağa kalkıp yürümeye başladım.
Eh..o zamanlardan birini, tabii ki beni üzmeyen birini görmek güzel.

Ayrıca.. yoko mu beni sikecekmiş? Tamam o zamanlar kendime sürekli ondan dayak yerim diyordum.
Dövüşemesem de sonuçta beni de tüm toman eğitimeye çalışmıştı ve üzerine dövüş dersleri almıştım.

Hâlâ çok iyi değilim ama olsun.

Yoko da güya yakın arkadaşımdı. Arkamdan saydıracak zamanı kolluyormuş. Sadece o değil hepsi.
Hepsini bu konuda affedebilir miyim bilmiyorum.

Sırıttım. Affetmek isteyen kim? Suç onların. Hayvan gibi özür dilemeleri gerekir.
Üstelik Kore'ye gittikten bir hafta sonra hepsine bir mektupla her şeyi anlattım.
Demek ki yaptıklarından pişman değiller.

Aynı şeyi ben birine yapsam ve bana bir mektup gelse özür dilerdim şahsen.

"Takemichi buraya da at!"

Hina..hinanın sesini duymadım değil mi az önce? Lanet olsun!
Ayaklarımın dibine bir top düşerken kaşlarımı çattım.
Siktir siktir!

"Topu atar mısınız!?"

Niye birden donup kaldım? Atak mı geçiriyorum yoksa? Hayır hayır. Atlattım.
Tebessüm etmeye çalışıp başımı eğdim ve ayağımla topa vurup hızla arkama dönüp yürümeye başladım.

Beni tanımış olamazlardı. Sesi çok yakından gelmesede çok uzak da değildi ve o mesafeden yüzüm gözükmezdi.

Yani, gözükmezdi değil mi?

"Ueyama sen misin?"

Aynen amına koyayım gözükmezdi.



&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

HERKES BAJİYİ BEKLERKEN BENİM KOKO YAPMAM ŞOKU DNWLXHWOXHWKXHALXBALXBALZBAKXB

KAHKAHA ATİYORUM XNAJXBALXHWKXHSLXBA

OF

Neyse

Yokoooi?

Yokoyu severim biliyosunuz. Sadece bu kitapta, bu bölümlerde böyle.
Ehe neyse.

Bölüm nasıldı?

GÖRÜŞÜRÜZ..

Baji / reader (Tokyo revengers / reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin