Baji / reader (Tokyo revengers / reader)

(43)

Zooortt

Bölüme geçebilirsiniz..

°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°

Kaze ueyama

Sabahın altısında hiçbir şey olmamış gibi gelip yanıma yatmış ve sarılmıştı.
Sesimi çıkaramadım, sadece uzaklaştım.
Şu an saat sekiz olmalı. Tüm gece uyumadım.
Şimdi de yatağın ucunda duvara yaslanmış dizlerimi kendime çekmiş oturuyordum.

O uyuyordu.

Bajiyle tanışmadan önce bir sürü aldatılma haberleri görür dururdum veya sınıfta ki kızlar bunun hakkında konuşurdu.
Kalbimi vereceğim birinin güvenebileceğim biri olmasını istemiştim.

Başta olmuştu da. Bajiye o kadar güvenmiştim ki..
Tek güvendiğim erkekti.
Sonra ayrıldık. ayrıldığımızda, birbirimizi görmediğimiz o zaman da bile yine bajiye güvenmiştim.

Sonra barıştık.
Bir gün falan sürdü.
Cidden..bir gün de değil. Bir kaç saat belki.
Sonra aldatıldım.
Aldatıldığımı öğrendim.

Uyandığında aramızda nasıl bir konuşma geçecek o kadar merak ediyorum ki.
Ya yoko bana o videoyu hiç atmamış olsaydı, baji bana söylemezdi ve ayakta uyurdum.

Gözlerimden artık yaş akmıyordu. Hayatımda hiç bu kadar ağladığımı hatorlamiyorum ben.
Daha doğrusu bir günde bu kadar ağladığımı hatorlamiyorum.

Göz dolmaların saymıyorum, sadece iki kere kana kana ağladım.
İkisi de baji yüzünden.

Düşüncelerim dağıldığında ellerimi dizlerime koydum ve uyanmaya başlayan bajiye baktım.
Sırt üstü uzandı ve elleriyle gözlerini ovuşturdu.
Geri çektiğinde bir süre tavanla bakıştı, ardından yanına baktı ve en son bana dönüp tebessüm etti.

"Günaydın güzelim."

Her bir kelimesi kalbime bıçağı sokup çıkarıyor sanki.
Hâlâ.. hâlâ nasıl yüzüme bakabiliyor ya?
Tanrım!
Doğruldu ve dizlerinin üzerinde bana doğru gelip tam karşımda bağdaş kurdu.

Konuşamıyorum.
Konuşursam ağlarım diye korkuyorum.

Baji önüme gelen saçları ittiğinde başımı Hafifçe geriye çektim.
Tebessüm etti.

"Tamam dün biraz geç gelmiş olabilirim, özür dilerim."

Tebessüm ettim. Keşke tek sorun geç gelmen olsaydı baji.
"Eğ.." boğazım acıdı. "Eğlendin mi bari?" Çenesini dizlerime yasladı ve bana biraz daha yaklaşmış oldu.

"Yani, takemichi hina hina diye zırlamasaydı daha güzel olabilirdi."

(Buradan itibaren power little mix - glory days açın lütfeeenennn)

Keşke takemichinin hinaya bağlı olduğu gibi bana bağlı olsaydın baji.
Onu bozmadım. "Başka kim vardı?"
Boğazım cidden sızlıyordu. Ama ağlamamalıydım. Onun için çok fazla gözyaşı dökmedim mi zaten..

"Bizimkiler, yoko ve emma falan işte. Neden soruyorsun ya?'

"O kız orada değil miydi?" Çenesini uzaklaştırıp yine karşımda ki yerini aldı ve kaşlarını çattı.

"Hayır."

Sırıtışım genişledi. "Hâlâ nasıl yalan söyleyebiliyorsun?'

"Ne?"

"Beni aldatacak kadar düştün mü cidden? Barışalı daha bir kaç saat olmuşken hem de." Yataktan kalkıp masanın yanına gittim ve ona dönüp kalçamı masaya yasladım.